Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

TAYLOR Swift’in yeni çıkardığı “1989” albümü bir hafta içinde 1 milyon 300 bin adet sattı.

Son zamanlarda devamlı kötü haberler duymaya alışmış olan ve albüm satışları neredeyse tabana vuran, sadece 2014 yılının ilk yarısında toplam albüm satışlarında yüzde 12’lik bir düşüş yaşayan global müzik piyasası, Taylor Swift’in bu büyük başarısının hem keyfini çıkarıyor hem de tam anlamıyla şokta.

Taylor Swift bu başarısıyla Britney Spears’ın “2000” ve Beyonce’nin “December” adlı albümünün satış rakamlarını geride bırakmak üzere.

Albüm satışları internetin rekabeti ve “müzik streaming” in piyasaya hâkim olması nedeniyle neredeyse sıfırlanmış durumdaydı.

Bu yüzden şimdi hemen herkes, “Acaba Taylor Swift ne yaptı da bu kadar albümü bu koşullar altında sattırmayı başardı?” diye merak içinde araştırıyor. “Artık bitti, artık tükendi” sanılan müzik endüstrisinin yeni miladı olarak anılacak Taylor Swift’in 1989 başarısı.

Spotify ve Pandora gibi “müzik streaming” servisleri, tüketiciye bedava sundukları müzikle, albüm satışlarını ve müzik endüstrisini neredeyse tamamen öldürmek üzereydiler. Gerçi Spotify bir süre sonra sanatçılara hayli yüksek paralar ödeyecek duruma geleceklerini söylüyor ama şu ana kadar müzisyenlerin ve şirketlerinin Spotify gibi hizmetlerin varlığından pek memnun olduklarını söylemek mümkün değil.

Peki olumsuz hiçbir koşul değişmemişken ve müzik dünyası neredeyse kan ağlamaktayken Taylor Swift ne yaptı da bu kadar albümü bu hızla sattırdı?

Dijital dünyaya adapte olup bu dünyada ayakta kalmak isteyen herkesin kendisine sorup cevaplar araması gereken bir soru bu aslında.

Ben de merak ettim, “Ne yaptı bu kız?” diye araştırdım. Gördüm ki aslında yaptıkları hiç de orijinal değil, tamamen eski pazarlama tekniklerini yeni şartlar altında da kullanmış.

Bir süre önce kendi hakkında yepyeni bir imaj yaratma kampanyasına girişmiş, kendisinin temiz ve sağlıklı yaşamaya çalışan masum, iyi kalpli ve insanlar hakkında güzel düşünen bir kadın olduğu imajını oluşturmuş. “Cosmopolitan” gibi kadın dünyasında etkili dergilere verdiği demeçlerin hep kontrollü biçimde bu imajın oluşmasına yönelik olduğunu görüyorsunuz.

Müzik dünyasını hâlâ çok etkileyen “Rolling Stone” Dergisi’ni de ihmal etmemiş ve o dünyaya da kendi yeni imajını detaylı anlatmış.

Bütün bunların yanı sıra dikkatle seçildiği belli olan erkeklerle bir dizi aşk hikâyesi yaşamış ve bunların hepsinde masum aşkına karşılık bulamayan, terk edilmiş iyi kalpli kadın rolünü üstlenmiş. Bu durum da konuk olduğu televizyon kanallarında halkın çok sevdiği tür olan “acı çeken kadın figürü”nü onlara sunmasına imkân tanımış. Bütün bunlar olurken verdiği tüm mülakatlarda, her gazetede, her dergide bu yaşadıklarının müziğini nasıl da etkilemeye başladığını anlatarak yeni bir albüme olan merakı ayakta tutmuş.

Tabii bu arada sosyal medyayı da çok etkin kullandığını söylemeliyim. Twitter’da 46 milyon 100 bin takipçisi var. Facebook’ta ise 72 milyona yakın kişi onu beğeniyor. Instagram’da da çok aktif.

Yani anlayacağınız, o eski olduğu söylenen, eski bir döneme ait olduğu vurgulanan pazarlama tekniklerini kullanırken bir yandan da yeni dünyanın gerçeği olan sosyal medyayı hiç ihmal etmiyor.

Kamuoyunun yeni albüm için kıvama geldiğine inandığı anda da albümünü çıkardı. “Taylorswift. com”dan, Facebook adresinden ve Twitter’da yaptığı kampanyalarla satışa sunduğu albümü aynı zamanda iTunes’ta da bulunuyor.

Bir tek Spotify’a vermedi albümünü. Spotify’da 2 milyona yakın takipçisi olmasına rağmen onları albümü dinleme keyfinden mahrum etti ve herkesi satın almaya yönlendirdi.

Dikkat edelim, Spotify’a yönelik bu tavır yaygınlaşmaya başlayabilir. Bundan önce de Beyonce, “December” albümünü Spotify’a vermemişti.

“Coldplay” ise son albümü “Ghost Stories”i 4 ay bekledikten sonra Spotify’a verdi. Böylece 4 aylık satış imkânlarını zorladı. Taylor Swift’in bu başarısından sonra Spotify’ın işinin zor olacağı ve onların da müzisyenlere daha fazla para verme sözlerini bir an önce yerine getirecekleri tahmin ediliyor. Anlayacağınız, geçen hafta global müzik dünyasında çok ilginç bir şey yaşandı.

Dijital devrimin hayatı nasıl etkilediğini ve iş yapma biçimlerini nasıl değiştirdiğini merak eden herkes, bence Taylor Swift’in bir haftadır yaptıklarını iyi incelemeli ve bunlardan gelecek için dersler çıkarmalı.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar