HBO cinayeti çözdü
New York’luların ve Amerika’nın yıllardır kafasını meşgul eden bir gizem vardı.
20 küsur yıl önce New York’un en büyük emlak baronlarından biri olan Robert Durst, şehrin yakınlarındaki bir kasabadan karısını trene bindirdiğini söyler.
Onun anlattığına göre karısı şehirde inip evine gitmiştir.
O yıllarda bir tıp öğrencisi olan kadın, ertesi gün okuluna gitmez.
Ve onu bir daha gören çıkmaz.
İddiaya göre, kadın o gece trene hiç binmemişti ve Robert Durst eşini kasabadaki evinde öldürüp cesedi ortadan kaldırmıştı.
O ceset hâlâ bulunamadı ve kadının ne olduğu da belli değil.
Ceset ortada olmadığından dava da açılamadı.
Ve Robert Durst, bugüne kadar konuşmamıştı.
O geceden sonra eksantrik milyarder, biraz inzivaya çekilmek için güneyde Galveston Kasabası’na yerleşti.
Bir müddet sonra komşusu vahşi bir şekilde öldürüldü ve cesedi parçalamış olarak bir nehirde torbalar içinde bulundu.
Durst, aralarındaki bir mücadele sonrasında adamın elindeki silahın yanlışlıkla patlaması sonucu öldüğünü ve kendisinin cesedi ortadan kaldırmak için parçaladığını anlattı.
Bir cesedi parçalamanın kendi başına suç teşkil etmediğini düşünen jüri, Durst’u adam öldürmek suçundan beraat ettirdi.
Yıllar sonra en yakın arkadaşı ve Los Angeles’taki bir gangsterin kızı olan kadın evinde ölü bulundu.
Kadının bir kitap yazmak üzere olduğu ve Durst’un karısına ne yaptığını açıklayacağı öne sürüldü.
Üstelik Durst, kadının öldürüldüğü günlerde Los Angeles’taydı ama polis başka bir delil bulamadı ve dava açılmadı.
Kimine göre Robert Durst, çok tehlikeli bir seri katildi.
Kimine göre ise o, annesi yıllar önce gözlerinin önünde intihar ettiğinden delirmiş bir hastaydı.
Ve Durst, bugüne kadar hiç konuşmamıştı.
Sonunda HBO kanalı, onu “The Jinx” adı verilen bir belgeselde konuşmaya ikna etti.
Ben yayının tümünü izledim ve Durst, belgesel boyunca yeni hiçbir şey anlatmadı, suçlamaları hep reddetti.
Ama sonuna doğru tuhaf bir şey oldu.
Los Angeles’ta öldürülen kadının yerini polise mektupla bildiren katil, adreste “Beverly Hills”i, “Beverley Hills” olarak yanlış yazmıştı.
Belgesel ekibi, Durst’un bir başka mektubunda da “Beverly”yi “Beverley” olarak yazdığını tespit etti ve onunla son bir çekim yapmak istedi.
Belgeselin son bölümünde, canlı yayında bu delili ona gösterdiler.
Durst bunu görünce birden panikledi, vücudu reaksiyon gösterdi, hıçkırık tuttu ama yine de bir şey söylemedi.
Programa ara verildi ve Durst, mikrofonu takılı biçimde tuvalete gitti.
Mikrofonunun açık olduğunu unutup kendi kendine konuşmaya başlayan Durst, “Ne yaptın sen, onların hepsini öldürdüm tabii ki” deyiverdi.
Bu sözleri bizler canlı yayında tüylerimiz ürpererek duyduk ve ertesi gün Durst, bunca yıl sonra cinayetten gözaltına alındı.
Şimdi pahalı avukatlarının bu delillere rağmen onu yine serbest bıraktırıp bıraktırmayacakları merakla bekleniyor.
Amerikan yasalarına göre, kendi kendine konuşulurken söylenen ve habersiz kaydedilen sözler delil kabul edilmiyor.
Bakalım bu ilginç hadisenin sonu nereye varacak?
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce