Ben böyle teknokrat hükümetini kastetmemiştim ki!
NİHAYET bu ülkede gerçekten ihtiyaç olan siyasi adım atılmak üzere.
Sonunda bir teknokratlar hükümeti bu defa galiba gerçekten de kurulacak.
Ahmet Davutoğlu, ülkeyi seçime bir teknokratlar hükümetinin götürebileceğini söyledi.
Teknokrat hükümeti önerisinin orijinal fikir babası olarak şunu söylemeliyim ki adı aynı olabilir, ama ben bunu kastetmemiştim!
İlk önce geçmişte olanları bir hatırlayalım:
*
Yıl 2002. Ülkede durum berbat. Zaten bu ülkede galiba durumların berbat olmadığı an pek de olamıyor. O yıl hükümet şaşkınlık içinde, zaten kör topal olan burjuvazimiz daha da körleşmiş. Ülkenin omuriliğini oluşturan eğitimli, meslekli insanlara darbe üstüne darbe vuruluyor ve bir çıkış yolu da ortada gözükmüyor.
Ben “Bu duruma müdahale gerekiyor” diyerek 13 Temmuz’da “Ara dönem hükümeti gerekiyor” başlıklı bir yazı yazdım. Tam anlamıyla kıyamet koptu.
Başlığından da anlaşılabileceği gibi bu yazı, demokrasi oyunu oynamakta olan nazik, kırılgan insanların kaldırabileceği türde bir yazı katiyen değildi. Zaten böyle bir amaç da taşımıyordu.
Amacım bu ülkeyi yönetenleri ve yönetici sınıfları uyarmak, onları biraz dürtükleyerek uyanmalarını sağlamaktı.
Açıkçası “ülkeye bir ara dönem hükümeti gerektiğini ve bunun da bir teknokratlar hükümeti olması gerektiğini” söyledim. Ülkeyi ancak bunun kurtarabileceğini anlattım.
*
Yazıya tepkiler fırtına gibi geldi. Dönemin Başbakan’ı Bülent Ecevit, bu yazıyı çok yadırgadığını söyleyerek “Bu kampanyayı açmaya çalışanlar belki de farkında olmadan demokrasinin temellerini sarsmaktadırlar” dedi.
Genç kuşak, ülkeyi yönetenlerin bu kadar nazik ve efendi tavırlı olmasına pek alışık olmadıkları için Başbakan Ecevit’in tepkisindeki nezakete şaşırmış olmalı.
*
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ise “Teknokratlar hükümetini çok saçma buluyorum, çok sağlıksız buluyorum” demiş.
MHP Lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ise yazımı “Demokrasi ve siyaset dışı bir öneri” olarak nitelendirmiş.
*
Bunun demokrasi ve siyaset içi bir öneri olduğunu iddia eden yoktu zaten.
Ben bütün bunlara karşı ise o günlerde şöyle yazmışım:
“Ben bu yazıdaki tespitleri, ‘Yeter artık’ haykırışını, teknokrat ara dönem çağrısını, fikir cimnastiği olsun diye yazmıyorum. Tek ama tek amacım var; bu insanları, benim de ait olduğum bu grubu, bu sessiz ama ülkenin belkemiği olan insanları Türkiye’ye tekrar kazandırmak.
Kim yapacak bunu, asıl soru bu.
Ecevit kalkmış, benim önerim için ‘Bu Türkiye’ye yakışmayan bir şey. Bunca yıllık demokrasimiz var, bunu yozlaştırmaya kimsenin hakkı yok’ demiş.
Ya, ne demezsin, bu demokrasiyi benim önerim yozlaştırdı. Sistemin her yanı buram buram yozlaşma kokuyor, pis kokular sınırlarımızı aşmış, tüm dünyaya rezil olmuşuz, ülkeyi bu hale getiren isimler ve siyaset anlayışı hep belli... Şimdi ise fatura bunlara ‘Çekin gidin’ diyenlere çıkarılacak öyle mi?
Yok abi yemezler. Tekrarlıyorum: Çekilin artık gidin başımızdan, istemiyoruz sizleri.”
Evet o günlerde böyle demişim.
O günlerde maalesef bir teknokratlar hükümeti kurulamadı.
Şimdi konu yine gündeme geldi.
Artık içim rahatladı mı?
Pek rahatladığı söylenemez, çünkü Ahmet Davutoğlu’nun kastettiği teknokrat hükümetinin benim söylediğimle pek örtüştüğünü sanmıyorum.
Varsın öyle olsun, en azından kavram tekrar gündeme gelsin. Ben buna bile razıyım.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce