Erdoğan, modelde haklı
Türkiye’ye, Fransa modeli bir yarı başkanlık sisteminin uygun olacağını, bunun bugünkü fiili durumun, yani “de facto” başkanlık sisteminin anayasal çerçevesi çizilmiş hali olacağını 4 Kasım 2015 tarihinde bu köşede yazdım.
Yazımın başlığı “Yarı Başkanlık Sistemi ve CHP”ydi.
Dün de gazetemizin manşetinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine atfen “Fransız Modeli Önerisi” başlığını görünce bayağı heyecanlandım.
Cumhurbaşkanı, Türkiye için son derece doğru bir modeli öne sürüyor.
Gerçekten de Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi “Partili cumhurbaşkanlığı, sistemin tıkanıklıklarını aşar”.
Global dünyanın bu durumunda Türkiye’nin hakikaten hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vizyonuna, güçlü liderliğine, cesaretine, kararlılığına, hem de Başbakan Davutoğlu’nun sakin, üzerinde düşünülmüş başbakanlığına aynı anda ihtiyacı var.
Çünkü dünyamız artık güçlü liderler tarafından belirlenen bir dünya.
Yeni sorunlarımız öylesine alışılmışın dışında, ulus devletler öylesine yeni sorunlarla karşı karşıya, tehlikeler öylesine çeşitlendi ve alışılmışın dışına çıktı ki liderlerin demokratik sistemin yarattığı tıkanıklıklara hiç takılmadan çözümler üretebilmesi ve bunları hızla uygulayabilmesi gerekiyor.
Bu sadece var olan gerçekliğin bir tespitinden ibarettir.
Eğer Türkiye yarı başkanlık sistemine geçmezse, hem Erdoğan’ın hem de Davutoğlu’nun birleşik gücünden aynı anda yararlanamazsa, bugünkü dünya koşullarında kaybetmesi kaçınılmazdır.
4 Kasım’da bu öneriyi getirdiğim yazımın başlığında dikkat ederseniz CHP de vardı.
Çünkü bu yeni sistemi CHP de ciddi bir şekilde düşünmeli ve Türkiye’yi 21’inci yüzyıl koşullarında ileriye taşıyabilecek ve tehlikelerden koruyabilecek bu yarı başkanlık sistemini kabul etmeli diye düşünüyordum.
Şimdi Cumhurbaşkanı da bu sistemi bu kadar açıklıkla söyledikten sonra tüm partiler yarı başkanlık sisteminin yararları ve Türkiye’ye sağlayacağı avantajlar üzerine düşünmeli.
Eğer sadece günlük basit siyaset yapmayacaklarsa, uzun vadeli ülke çıkarları açısından Cumhurbaşkanı’nın önerisine destek vermeliler.
Şu andaki sistemimiz artık günün koşullarına, dünyanın yeni durumuna uyum gösteremiyor, ona uygun çözümler üretmekten uzak.
Hem Erdoğan’ın hem de Davutoğlu’nun güçlerini ortak kanala aktarmaları anlamına gelecek bir yarı başkanlık sistemi, şimdiki tıkanıklıklarımızı hızla aşar ve bizi yeni dünyada öne çıkarır.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce