Derin PKK
TATİLDEYKEN yazacağım roman üzerine düşüneceğimi söylemiştim. Sözümü tuttum ve başlıkta gördüğünüz adda bir romanın ana çatısı ortaya çıktı. Bugün, çatısı kurulduğu için kısa sürede yazacağımı sandığım bu romanın içeriğini anlatacağım.
Gelenektir ya romanımın ilk sayfasında şu cümle bulunacak: "Bu kitapta anlatılanlar tamamen hayal ürünüdür. Yaşanan olaylar ve kişilerle benzerlikler tamamen tesadüftür. Anlatılanlar somut bilgi ve belgeye dayanmamaktadır. Yazılanlar için kimseyle konuşulmamış, konu paylaşılmamıştır."
Genelde yapılan bu tür kısa açıklamayı ben kendi kitabımda uzun tutmayı planlıyorum. Çünkü bir yanlış anlama olsun istemem. Bundan korkarım da, çünkü kitabımı okuyunca anlayacaksınız ki romanda yazılanlar eğer gerçekse anlatılanları bilen az sayıdaki insan gizlilik yemini etmiş ve bunu ihlal ettiklerinde cezasının ölüm olabileceğini kabul etmişlerdir.
SONDAN BAŞLAYALIM
Roman yazma tekniğinde ilk önce sonun kurulması ve o sona gelmek için olayları kurgulamak esastır. Hele benimki gibi siyasi gerilim türü kitaplarda bu özellikler şarttır. Benim romanımın sonunda büyük Kürdistan devleti kuruluyor ve bu devleti ilk tanıyıp başkentinde elçilik açan ilk ülke de Türkiye oluyor. Bu gelişme Türk devletinin her kademesinde sevinç ve kutlamalarla karşılanıyor.
EN GİZLİ TOPLANTI
Romanı bu sona getiren gelişmeler ise şöyle olacak: 1970'li yıllarda bir gece Ankara'nın Gölbaşı Beldesi'nde köy halkı, o güne kadar hiç görmedikleri bir manzarayla karşılaşırlar. Köylerine birbiri ardına kara camlı, zırhlı uzun siyah arabalar gelmekte ve köyün yakınındaki üç katlı bir villanın bahçesine girmektedirler.
Cumhurbaşkanı, başbakan, içişleri bakanı, komutanlar, emniyet genel müdürü, ev sahipliği yapan MİT müsteşarı oradadırlar. O gece Türk devleti, cumhuriyet tarihinin en gizli toplantısını yapıyordur. Binanın çevresi gecenin karanlığında korkunç görünen dinlemeyi önleyen cihazlarla donatılmıştır. Çevrede yüzlerce tehlikeli, ürkütücü silahlı adam vardır.
DERİN DEVLET
Toplantının sadece tek bir maddesi vardır. Türkiye devletinin geleceği ele alınmaktadır. Açılışta devlet birimlerinin hazırladığı bir rapor sunulur. Raporda çok yakın gelecekte Türkiye'nin gelirinin yüzde 70'ini dışarıdan alınan enerjiye yatırmak zorunda kalacağı ve bu devam ettiği takdirde Türkiye'nin geleceğinin karanlık olduğu anlatılmaktadır.
Raporun çok gizli olan bölümünde, devletin elinde olan bilgilere göre Türkiye'nin sınırları içinde yeterli petrol ve doğalgaz kaynakları bulunmamaktadır. Kıbrıs a yakın bölgede büyük bir denizaltı doğalgaz kaynağının var olduğu söylenmekte, ancak bunu sadece Türkiye nin kontrolüne alması zor gözükmektedir denilmektedir.
Karada ise Türkiye ye çok yakın alanda enerji kaynakları vardır, ama burada ağırlıklı olarak Kürtler yaşamaktadır.
VE PKK KURULUYOR
İlk sunuşlardan sonra toplantıya ara veriliyor ve çok çok gizli bölüme geçilmeden önce odada kalacaklardan gizlilik yemini etmeleri isteniyor. Bu yemini ihlal ettikleri takdirdedevlettarafından cezalandırılacakları MİT ten gelen birkaç görevli tarafından anlatılıyor.
Toplantı yine başlayınca Türkiye nin bu durumdan kurtulabilmesi için önünde iki tercih bulunduğunun anlatıldığı rapor okunuyor.
Opsiyon birde Türkiye nin bölgeyi tek başına işgal ederek kendi topraklarına katması vardır. Bu askeri açıdan mümkündür, fakat dünyadan gelecek tepkiler ve Türkiye'nin dünyadaki yeri açısından imkânsız görünmektedir.
Ya da Türkiye, bölgede bir Kürdistan devleti kurulmasına yardımcı olacak ve onun kurucularıyla çok önceden bazı anlaşmalar yapılarak her türlü yardım karşılığında onlardan enerji kaynaklarına kolay ve rahat erişim istenecektir.
Türkiye bu işe girişirken işi sağlama almak için Amerika ve İngiltere yle de gizli anlaşmalar yapacak ve işin sonunda enerji söz konusu olduğundan Kürt devletinin oluşumunda ve sonrasında bu iki devletle işbirliğine girişecektir.
Bütün bunları gerçekleştirebilmek için bölgede bir sarsıntı yaratmak ve bu durumun koşullarını oluşturmak gerekecektir. Bunun için bir taşeron örgüte ihtiyaç vardır.
Toplantıda işte o noktada PKK adlı bir örgütün kurulması için devlet kararı verilir. Bu örgüt uzun vadede devletin kontrolünde olacaktı ve bunu rahat sağlamak için aynı anda bir de derin devlet örgütlenmesi oluşturuldu. Derin devletin oluşturulmasının başına ise çok deneyimli ve güvenilir bir bürokrat atandı.
MİT, PKK'nın lideri olması için elinde bulunan adayların dosyalarını devlet toplantısında dağıttı. Aralarından o anda Ankara da siyasal bilgilerde okumakta olan bir genç seçildi ve ona yeni görevinin hemen o gece tebliğ edilmesi kararlaştırıldı.
Bir tim hemen üniversitenin yurduna gönderildi ve adam Cebeci den alınıp gece yarısı Gölbaşı'na getirildi. Ne olduğunu anlamayan adam villaya girdiğinde korkudan tir tir titriyordu. Öldürüleceğinden korkuyordu.
Salona alındığında karşısındakileri görünce az daha bayılacaktı. Yeni görevini öğrenince duyduklarına inanamadı ve daha sonra örgütün yapacakları ve Türkiye'ye yardımcı bir Kürdistan oluşturmak için yapılacak fedakârlıklar anlatılınca korkusu daha da arttı.
Kendisine okunan devlet kararında, devletlerin bazen uzun vadeli çıkarlar ve gelecek için bazı acı gelişmelere tahammül edebileceği anlatılınca adam karşısındaki adamların acımasızlığından ve kararlılığından ürkmüştü. Hemen o gece örgütün ilk adamları, yeni seçilen liderle tanıştırıldı ve yeni görev yerlerine askeri helikopterlerle taşındılar.
AKP PLANLANIYOR
Toplantının son bölümünde alınan kararın uygulanmasının hayli zor olduğu ve bunun nihai sorumluluğunu alacak iktidarın halkın büyük çoğunluğunun güvenini kazanmış ve halkı istediği yöne götürme gücünde bir iktidar olması gerektiği anlatılıyor.
Gecenin ileriki saatlerinde toplantıya davet edilen Ankara'daki resmi CIA görevlisi, kendi devletinin elindeki verilere göre Ortadoğu bölgesinin 30 yıl içinde büyük değişime uğrayacağı ve Türkiye'de de bu değişime uygun bir iktidar beklentileri olduğunu anlatacak.
Yani Türk devlet yapısının İslami ağırlığı olan bir iktidara hazırlıklı olması gerektiği ve büyük Kürdistan'ın kurulması gibi dev işi Amerika ve İngiltere'yle işbirliği içinde ancak öyle bir siyasi partinin başarabileceği söylenecek. Bu konu da devlet toplantısında geleceğe yönelik önemli bir karar olarak kayda geçirilecek.
İNFAZLAR BAŞLIYOR
Romanın bu heyecanlı açılışından sonra o günden bu yana Türkiye deyaşanan her karanlık olay bu çerçevede ele alınıp romanlaştırılacak. Örneğin, bu gizli gecenin izini sürmeye başlayan ünlü gazetecinin (Uğur Mumcu) öldürülmesi kararının nasıl ve neden alındığı da anlatılacak. Ayrıca gizlilik kararını bozmaya başlayan askerler ile bürokratların nasıl birer birer elimine edildikleri de ayrıntılarıyla verilecek.
Bu romanın dizi olmasını ve filminin de Oliver Stone tarafından yönetilmesini umuyorum.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce