Türkiye'nin öteki gündemi
BİR araştırmacı gazeteci olarak Türkiye'nin sıcak gündeminin terör, Suriye ve imam hatiplilerden ibaret olmadığını düşünüyorum. Bence asıl sorunlar başka yerde ve benim halkçı bir gazeteci olarak vazifem, sıcak gündemi olduğu yerde takip etmektir. İşte Türkiye'nin asıl gündeminden başlıklar:
PEYNİR SORUNSALI
Peynir üreticileri kutularda satışa sundukları peynirlerle halkın canını bezdirmiş durumdalar. Bence bir peynirin içinde yer aldığı kutudan daha büyük olması hem mantığa aykırı hem de vatan hainliğidir. Üreticiler peyniri kutuya zorla sokmuş gibi sıkıştırıyorlar. Sonra da tepeye kadar su dolduruyorlar, kutuyu başınızı belaya sokmadan açmak zaten imkânsız. Haydi mucize oldu kazasız belasız açtınız diyelim, o peyniri oradan çıkarmanız imkânsız.
Tüm bilinen fizik kanunlarına aykırı biçimde orada bulunan peynir kutusunu açarken elinizi kesmemeniz mümkün değil, sonra peynirin suyu da mutfağa dökülüyor.
Köpekler hemen gelip suyu yalayabiliyorlar. Bu kendi başına önemli bir olay olarak görülmeyebilir ama köpekler böylece peynir tadı almış oluyorlar ve siz o kadar zahmetten sonra, ölümlerden dönerek çıkardığınız peynirin tümünü köpeklere vermek zorunda kalabiliyorsunuz.
Aslında daha bitmedi, bu konuda zorla engellenmesem daha çok konuşabilirim; çünkü acılarım hayli fazla.
EVLİLİK KURUMUNUN YASAKLANMASI ÜZERİNE
Nikâh masasında imza atmamın birinci saatinden itibaren bu kurumun derhal yasaklanması üzerine çalışmalarım sürüyor.
Yetkililer bana aldırmıyorlar ama peynir olayından sonra bu çağrımı daha da güçlü yapmak zorundayım. Çünkü Rana her sabah zaten kutuda su içinde yüzmekte olan peynirleri çıkardıktan sonra onları bir de yıkamamı istiyor.
O ayrıca domatesini de illa soyulmuş istiyor. Ve ben her sabah birtakım sebze ve kutularla absürd biçimde boğuşup yorgunluktan bitap düşüyorum.
Üstüne üstlük masa toplandıktan sonra Rana, "Neden sen hiç masaya oturmuyorsun" diye sitem ediyor.
Ben hep birlikte oturmamızın imkânsız olduğunu, çünkü aramızdan sadece bir kişinin sürekli
görevleri olduğunu anlatmaya çalışıyorum, ama o sözümü kesip çayını tazelememi istiyor.
Ben bu aşamada evliliğimiz hakkında çok önemli ifşaatta bulunacağımı haykırıp konuşmaya başlıyorum. O da tam bu aşamada sabah sigarasını içmek için balkona çıkıyor.
Ben konuşmamı bitirirken balkondan içeriye girip "Haydi bize birer orta kahve yap" diyor. Bence Cumhurbaşkanı nasıl bazı mahkûmlara af çıkarma yetkisine sahip, o aynı zamanda kocaların evliliklerinden çıkıp başka kadına yatay geçiş yapmalarına izin verme hakkına da sahip olmalı.
Bu hemen düzenlenmezse o zaman da bana iki opsiyon kalıyor; ya karımı ya da kendimi öldüreceğim. Bana ikinci opsiyon daha kolay ve güvenli geliyor.
ERKEKLER ÜZERİNE GÖZLEMLER
Bu ülkede erkeklerin durumu üzerine yıllardır saha araştırması yapmaktayım. Şunu bilin ki vardığım ara sonuç son derece vahim.
Gördüğüm kadarıyla Türk erkekleri imkânsız olanı başarmış durumdalar. Düzgün ülkelerde var olan her türlü kritere göre anormal ve sapık olarak kabul edilen ben, bu ülkede hayli normal kalıyorum.
Bu gerçek bir mucizedir ve her birisi dünyaya bedel olan Türk erkeğinin bir başarısıdır. Hiçbir yanım düzgün olmasa da ben en azından kadınları öldürüp ördeklerle çiftleşmiyorum.
Türkiye'nin genelinde gerçek erkek olmanın kriteri bu. Bu ördek yeni ortaya çıkmış bir postmodern
arzu objesi. Bunuel, meşhur filmi "That Obscure Object of Desire" filmini şu anda Türkiye'de çekseydi başrolde kadın yerine bir ördeği oynatmak zorunda kalacaktı.
Aynı filmi 30 yıl önce Türkiye'de çekseydi, ördek yerine bir at, eşek veya köpek filmin başrolünde olacaktı mecburen.
Erkeğimizin cinsel ilişkilerindeki yaratıcılığı dur durak bilmiyor, daima kendilerini aşarak yenilikler buluyorlar.
Birkaç yıl önce de cansız mankenlere tecavüz furyası vardı. Hatta ben yayın yönetmeni olarak bir cansız mankeni odama getirtmiştim. İtiraf etmeliyim ki cansız mankenin canlısından bazı avantajları vardı.
Onlar yemeklere çıkmak, pahalı şaraplar içmek ve uzun ön sevişmeler filan istemiyorlardı. Sevişme bittikten sonra duygusal yaklaşım beklentileri de yoktu.
Bu tür avantajların ördeklerde de olduğuna eminim, ama onları henüz test aşamasındayım, sonuçları daha sonra yazarım.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce