Hiçbir yerden haberler; 2071 yılında Türkiye
BAŞBAKAN'ın çıtayı yükseltip gençliğe 2071 yılını hedef göstermesinden sonra o yılda nelerin olabileceği, nasıl bir Türkiye olacağı konuşulmaya başlandı.
Bugün bu toplumsal sohbete mütevazı bir katkı yapacağım ve 2071 yılının Türkiye'sinden birkaç enstantane sunmaya çalışacağım:
■ 2071 yılının ilk skandalı, Nişantaşı'ndaki bir kafeye başı açık iki kızın kahve içmek için girmesiyle içerdeki başı örtülü kadınlardan bir tanesinin etrafına "Bunlar da artık her yerdeler" diye konuşmasıyla başlayacak. Orada bu tavra maruz kalan başı açık kızlar, diğer şehirlerde benzer olaylar yaşayan kadınlarla haberleşip "Başı açık kadınlar birleşme ve dayanışma cephesi" adında muhalefet hareketi oluşturacaklar. Üye sayısı 100'ü geçmeyen bu cephe kendilerine bazı başı kapalı genç kadınların da prensip itibarıyla destek vermesiyle ancak seslerini duyurabilecekler.
■ 2012 yılından başlayarak Türkiye'nin efsanevi lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın "Daha fazla çocuk yapın" çağrısına uyan Türkiye nüfusunun yüzde 99'unun genç ve çocuklardan oluştuğu ve toplumda olgun bir iş yapacak nüfusun neredeyse kalmadığı ortaya çıkacak. Genç nüfuslu, dinamik ve büyük güç Türkiye'nin aynı zamanda olması gerekenden daha fazla laubali olduğu ortaya çıkacak. 2071 seçiminde oy verme oranı yüzde 10'lara düşecek çünkü toplumun yüzde 90'ı oy verme yaşına ulaşmamış olacak. AKP artık yüzde 10 oy oranıyla iktidar olmaya başlayacak.
■ Artan dindarlık ve sezaryen yasakları nedeniyle sakat doğan çocukların sayısında bir patlama yaşanacak. Öyle ki 2071 yılında "Yaşayan Ölülerin Nihai Dönüşü-Bölüm 27" adlı filmi çekmek için Türkiye'ye gelen yapımcılar son derece rutin bir günde İstanbul sokaklarından yaptıkları sıradan bir çekimle filmlerini özel efektler kullanmadan, sıradan insanlardan oluşturulan kadroya makyaj uygulamadan çekebileceklerini anlayacaklar.
■ Başkent İstanbul'daki halifelik makamının basın danışmanından yapılan açıklamaya göre yakında başlayacak Avrupa gezisinde halifeye büyük ilgi olduğu ve Corriere della Serra, Le Monde, The Sunday Times, Bild gazetelerinin de geziye muhabir vermek istedikleri, bunun da kabul edildiği anlatılacak. Le Canard Enchaine Gazetesi'nin talebininse Türkiye'nin mizaha karşı resmi katı tutumu nedeniyle reddedildiği açıklanacak.
■ Mizahın ölümünün 70'inci yıldönümü için Serdar Turgut'un kabrinin başında küçük bir anma toplantısı yapılacak. Yapılan konuşmalarda anılan kişinin dinsiz olmakla birlikte yine de iyi bir insan olduğunun söylenmesi üzerine anma toplantısını düzenleyenlere ağır ceza mahkemesinde örgütlü terör suçundan dava açılacak.
■ Yıllar önce tümüyle "adı bilinmeyen suçlu" anıtına dönüştürülen Silivri Cezaevi'nde hâlâ sürmekte olan Ergenekon duruşmasında delillerin sunulması aşamasına nihayet gelinecek. Savcılık "Bundan sonra dava hızlanır" açıklamasında bulunacak. Ölmeye karşı direnen Yalçın Küçük aynı zamanda mahkemeyi protesto için yaşamaya da direnmeye başlayacak ve birbiriyle çelişkili gibi duran bu iki farklı direnişi bir şekilde kendi benliğinde sorunsuzca, fazla zorlanmadan uzlaştıracak.
■ Hâlâ iktidardan çekilmemek için direnen Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, hayli ilerlemiş yaşına rağmen mücadelesini sürdürüyor olacak. Esad son olarak uluslararası tahkim mahkemesine başvurarak, Türkiye'de kendisinin durup dururken ortada hiçbir provokasyon yokken Esad yerine "Esed" olarak adlandırılmaya başlamasına aslında yıllardır sinir olduğunu ve buna tahkim mahkemesi kararıyla son verilmesini istediğini açıklayacak.
■ Bir şeyi yasaklamanın onun bir kaçak ve karaborsa piyasasının oluşmasına neden olduğu tekrardan anlaşılacak ve Türkiye'de İran'dan sonra en büyük içki karaborsası ve kaçakçılığının olduğu ortaya çıkacak. İstanbul sokaklarında zevk sahibi olmayan insanların ısrarla içtiği JB marka viskinin şişesinin 500 dolardan satıldığı haberi yayınlanacak.
■ Erdoğan'ın aslında 2061 yılından beri ölü olduğu ve halkın gittikçe artan bir sevgiyle onun mumyalanmış haline oy verdikleri ortaya çıkacak. Seçmenin oy verme alışkanlıkları ve lider bağlılıkları üzerine yeni bir tartışma başlayacak. Anamuhalefet partisi içinde de "Acaba liderimiz ölü olsa oyumuzu artırır mıyız?" tartışması yaşanacak.
■ Türkiye'nin en uzun sınıra sahip olduğu Kürdistan'da oynayan Türk dizilerindeki kadın sanatçılara duyulan ilginin aşırı bir hal alması ve orada bir sosyal krize yol açmasıyla onlara âşık olan insanların intihar vakalarının artması üzerine Kürdistan'da Türk dizilerine yasak getirilmesi tartışması başlayacak.
■ Gittikçe artan ve 2071 yılında zirve yapan kadın cinayetlerinin artık kesin bir şekilde sona erdirilmesi için yeni bir girişim başlatılacak. Yıllar önce uluslararası kuruluşlar tarafından "Eğitilmesi imkânsız" olarak damgalanan Türk erkeğinin özel sorunlar nedeniyle kadın öldürmesinin yanlış olduğuna inandırılması için yeni bir eğitim kampanyası başlatılacak.
■ Ajda Pekkan seksi görünümüyle konseri izleyen seyircileri büyüleyecek.
■ Teknik sorunlar nedeniyle yıllardır uzaydan dönemeyen ilk Türk astronotu sonunda Van Gölü'ne düşerek ölecek. Ulusal yas ilan edilecek.
■ iPhone 127 modelinin dünyada en fazla Türkiye'de kullanıldığı ve bunun da Türk ekonomisinin dinamizmini gösterdiği açıklanacak.
■ Türkiye'nin geçirdiği bunca değişimden sonra hâlâ daha Suriye sınırında yer almakta ısrarlı olan Akçakale kasabasına Suriye'den atılan yeni bir bomba daha düşecek. Kasabanın nüfusu 17'den 14'e inecek. Suriye "Kazayla oldu" açıklaması yapacak. Türk hükümeti "Bir kaza, iki kaza, üç kaza, haydi 100 kaza bunları anlayışla karşıladık diyelim, ama bu 10 bininci kaza! Artık sabrımız taşmaya başladı, ayağınızı denk alın" açıklaması yapacak.
■ Alex de Souza'nın Fenerbahçe'den ayrılması üzerine neredeyse bir asır önce başlayan tartışmanın sona erememesi üzerine spor yazarları derneği bir kınama yürüyüşü yapacak.
■ Efsanevi liderlerini anma toplantısında bir bildiri yayınlanan AKP yönetimi 3 binli yıllar için gençlere yeni hedefler koymuş ve Türkiye'nin yakında ilerinin de ötesinde demokrasiye geçebileceği işaretini vermiştir. İleri demokrasinin, hatta demokrasinin bile ne olduğu nasıl anlaşılamadıysa ilerinin ötesinin nasıl olacağı da kitlesel kafa karışıklığı ve sert tartışmalar yaratacak.
■ Türkiye'yi demokratik bir Anayasa'ya kavuşturmak için yeni bir girişim başlatılacak. Bu defa Türkiye'nin bunu mutlaka başaracağı konuşulacak.