Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BAŞLIKTA şikâyet ettiğim tehlike maalesef gerçekleşecek gibi geliyor.

        Başka zaman olsaydı New York şehrinden başka yazacak şey yokmuş gibi siyaset yazacağım fikri bile sinir krizleri geçirmeme yetebilirdi.

        Yeni okuyucularım bunu pek bilmez ama ben yılda en az bir defa eskiden yıllarımı geçirdiğim New York'a gitmeyi prensip haline getirmişimdir.

        KAYBEDİLMİŞ ZAMANIN PEŞİNDE

        Orada gençliğimin ve kaybedilmiş zamanların peşinden yürüyorum. Anıları yaşıyorum. Aynı zamanda sadece o şehirde, fena halde yorulmuş olduğunu fark ettiğim beynimi soluklandırıyorum.

        Siz de farkında değilsinizdir ama Türkiye'de yaşıyor olmak, hiç nefes almaksızın, acımasızca gündeme muhatap olmak hepimizin beynini yoruyor.

        ASLINDA FENA HALDE YORGUNUM DA

        Hele bir de bu gündemin tam ortasında köşe yazarlığı gibi bir meslekteyseniz, beyninizin yorulma katsayısı artabiliyor.

        İçinde yaşarken en azından ben bunu fark etmiyorum ama New York'a gittiğimde beynime rehavete düşme izni verdiğimde yorgunluğumun boyutunu anlıyorum.

        Bu zamana kadar hep böyle olmuştu ama şimdi bu imkânı da kaçırıyorum galiba.

        Ben orada beynimi daha fazla popüler kültüre, sosyal konulara, trendlere konsantre olarak dinlendiriyordum.

        Yeni olanı öğrenmek ve yeni trendler üzerine kafa yormak beni dinlendiriyordu. Ancak bu defa bu boyut geri planda kalacak mecburen. Bu defa oradan da siyasi ağırlıklı yazılar yazacağım, böyle görünüyor.

        DIŞİŞLERİ BAKANI BENİ İKNA ETTİ

        Bu yöne gitmeye beni aslında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ikna etti. Bundan kendisi haberdar değil, bu nedenle hemen açıklamalıyım:

        Başbakan'ın uçağıyla Bakü'den dönerken bir ara Dışişleri Bakanı, gazeteci arkadaşlarımızla oturduğumuz bölüme geldi ve kısa sohbet ettik.

        Ahmet Davutoğlu dedi ki: "Bölgemizdeki bütün güçler Amerikan seçimlerinin sonucunu bekliyor. Rusya, İran ve hatta Amerika'nın kendisi bile seçimin sonucuna konsantre olmuş durumda. Bu yüzden ABD seçimi öncesinde bölgemizde önemli adımlar beklenmesin."

        Ben Amerikan seçiminin önemini bilirim ve yıllardır bu seçimi oldukça yoğun izlemeye çalışırım. Bu yüzden, "Türkiye siyasetinden çok Amerikan siyasetiyle ilgilisin" eleştirisine maruz kalırım.

        Dışişleri Bakanı'nın sözleri sonrasında bu seçimin önemi gözümde daha da büyüdü.

        Seçime çok az bir zaman kala, orada bir hafta geçirerek koşullar hakkında daha sağlıklı analizler yapabilecektim.

        'BİR BİLENLE DE GÖRÜŞECEĞİM

        Hem New York'tan sonra geçeceğim Boston'da, oğlunu görmek için orada bulunacak "Bir Bilen" dostumla da buluşup Amerikan seçimleri ve Türkiye konusunda konuşacaktık. Dolayısıyla bu Amerika seyahatimde siyaset ağırlıklı yazılar yazacağım ve "Amerika-Türkiye ilişkileri seçimden sonra ne olur?" sorusuna cevaplar bulmaya çalışacağım.

        POPÜLER KÜLTÜRÜ İHMAL EDEMEM

        Bu demek değil ki popüler kültürü ve trendleri tamamen ihmal edeceğim ve bu konularda hiç yazmayacağım.

        Hayır tabii ki onları da yazacağım, ama bu defa siyasetin ağırlığı mecburen daha fazla olacak. Şimdiden söyleyeyim ki daha sonra hayal kırıklığı filan olmasın dedim.

        Bu yazıyı geçtikten sonra uçak yolculuğu başlıyor, yarından itibaren New York yazılarım bir süreliğine devam edecek.

        Diğer Yazılar