Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        "DERİN devlet duyarlılıklarını bilmeden, Amerikan seçimini yorumlamanın imkânı yoktur" dedi Boston'da buluştuğum "bir bilen" dostum.

        Bir insanın eğer üniversiteye gitmeyecekse veya Amerikan derin devleti üzerine araştırma yapmıyorsa Boston'a gelmek için bir sebebi yoktur.

        Yaşım geçmiş olmasına rağmen birincisini hâlâ yapmak isterim. Örneğin Harvard'da felsefe okuma hayalim hep vardır, ikincisini ise zaten her zaman yapıyorum Boston'a özel bir araştırma için gelmedim.

        Tabii birçok insan benim "bir bilen"le buluşmamı, Amerikan derin devleti üzerine yapılan bir araştırma kapsamı içine sokabilir. 10 yıl önce olsaydı bu buluşma kesinlikle haklı olurdunuz bu yorumda, onun hâlâ daha bu konular hakkında bilgisi var ama sadece dostlarıyla süren bağlantıları nedeniyle. Dahası devlet söz konusu olduğunda ser verip sır vermeyen tiplerdendir bir bilen dostum.

        Onun, Harvard'da ekonomi tahsili yapmakta olan çocuğunu ziyaret için Boston'da olacağını duyduğumda "Ben de geleyim biraz sohbet ederiz" dedim kabul etti ve işte buradayız.

        Dün (pazar) o ailesiyle meşgul olacağından önceki akşam adını şimdi unuttuğum bir Watertown restoranında buluştuk. Restorandan aklımda kalan tek şey, duvarlarında avlarda vurulmuş hayvanların kafalarının bulunmasıydı ve burası Amerika olduğundan ve her yerde bir tür şov olması mutlaka gerektiğinden, o kafalardan birkaç tanesine mekanizma kurmuşlar; kafalar arada bir sağa sola dönüp salon hakkında yorumlar yapıyorlardı. İtiraf etmeliyim ki yorumlardan birkaç tanesi oldukça komikti de.

        Bir bilen dostum yemek boyunca çok ciddi ve düşünceliydi, yorumlardan hiçbirine gülmedi.

        Et yemeğimizden önce bize birer martini de söyledi. Bu, yemeğin bir iş toplantısı ciddiyetinde geçeceğinin işaretiydi benim açımdan.

        AMERİKAN ORYANTALİZMİ

        "Demek yaklaşan seçim hakkında yazmak için buradasın. Peki kimlerle konuşuyorsun bu konuda" diye sorarak açtı sohbetini.

        Ona verebileceğim birkaç adı saydığımda bana gülümseyerek baktı "Anlaşılan bu gidişle önemi olan hiçbir şey yazamayacaksın galiba" dedi ve şarabımızı ısmarladı.

        O anda tavrı nedeniyle ondan fazla hoşlanmakta olduğumu söyleyemeyeceğim ama itiraf etmeliyim ki şarap tercihi mükemmeldi. Yorum katmadan ondan sonra başlayan monoloğundan çıkardığım birkaç satır başlığı şöyle...

        Oryantalist bakış açısı, Batı âlemini Ortadoğu'da uzun vadede büyük hatalara itmiş olan bir ideolojik hastalıktır. Oryantalizmin Amerika'ya özgü biçimi çok uzun yıllardır hayli canlı ve dinamiktir. Bu oryantalist klik özellikle İran konusunda bugün de büyük hatalar yapmak üzere.

        ARABİSTLER GRUBU

        Birçok insan bunu bilmez ama Amerikan Dışişleri Bakanlığı içinde birbirleriyle sürekli çatışma içinde olan gruplar vardır. Zaman zaman aralarındaki tartışmalar hayli sertleşip devletin işleyişine sekte vuran bu gruplar içinde en güçlülerinden biri Arabistler grubudur. Bunlar dış politikanın yürütülmesinde İsrail yerine Arap ülkelerine vurgu yapılmasını isterler. Bugünlerde onların sesinin daha fazla duyulduğuna eminim.

        İSRAİL LOBİSİ

        Güçlü Yahudi lobisi bu durum karşısında sessiz durmuyor tabii ki. Onlar Amerikan yönetiminin İsrail'den gelen uyarılara eskiden olduğu kadar sıcak yaklaşmamaları nedeniyle nerdeyse panik düzeyinde rahatsızlar. Son günlerde artan biçimde atak davranmaya başladılar. Devlet birimlerinin her birinde çok aktifler ve onların neler yaptıklarını görmek için gazetelere bakmak yetebilir.

        NEW YORK TIMES

        Bu grubun nerdeyse gayri resmi sözcüsü durumunda olan New York Times Gazetesi'nin birinci sayfasını analitik gözle her gün dikkatle okursan devletin içinden her gün ne tür bilgilerin sızdırıldığını anlarsın. Gazetenin birinci sayfasında hemen her gün Suriye'den insani haberler verilmekte... Amerikan insanın yakınlık duyabileceği türde sıradan insanların rejim elinden çektiklerinin vurgulandığı bu haberlerle Amerikan devletine "Suriye'ye müdahale et" çağrısı hemen her gün yapılmakta. Bu açıdan Arabist klik de aynı çağrıyı yapmakta olduğundan aslında birbiriyle fazla anlaşmaması gereken bu iki grup Suriye konusunda anlaşmış gibiler. Arabistler uzun süredir Müslüman Kardeşler konusunda destek bayrağını devlet içinde açmış durumdalar ve bunun Amerika'nın uzun vadeli çıkarlarına hizmet edeceğini söylüyorlar. İsrail lobisi ise Müslüman Kardeşler'e desteğin İsrail'in uzun vadeli çıkarlarına karşı olduğunu söyleyerek lobi yapıyorlar. Arabistler ise buna karşı olarak Müslüman Kardeşler'in de büyük bir değişim içinde olduğunu söyleyip eğer bu değişim iyi görülmez ve yorumlanmazsa Amerika'nın uzun vadeli çıkarlarının zedeleneceğini söylüyorlar.

        TÜRKİYE KOZU

        Derin devlet içinde yaşanmakta olan bütün bu çelişki ve tartışma sürecinde Türkiye'nin adının çok anıldığını da bilmek gerekiyor. Arabistler, Müslüman Kardeşler hareketine neden destek verilmesi gerektiğini anlatırken Türkiye örneğini de sık sık vererek Obama'nın model ülke olarak görülebileceğini söylediği bir Müslüman demokratik ülkenin de aynı desteği vermekte olduğunu belirtiyorlar.

        Yahudi lobisi ise uzun süredir İsrail ile Türkiye'nin bir şekilde barıştırılmasına vurgu yapılmasının, Amerikan politikasının en birinci meselesi olduğunu söylüyorlar. Bu konuda onların en büyük desteği de oryantalistler oluyor. Oryantalistler önyargılı bakışlarını hem İran hem de Müslüman Kardeşler konusunda gösteriyorlar. İran'ın ve Müslüman Kardeşler hareketinin temelde irrasyonel fanatikler tarafından yönetildiğini ve bunların bir an önce işlevsizleştirilmesi gerektiğini ve bunun için gerekirse güç de kullanılmasını istiyorlar.

        Örneğin geçenlerde Washington Post'ta ClA'in yeni vurucu insansız uçak (drone) ihtiyacı olduğu yolunda bir haber vardı. Bu, derin devlet içinde bölgenizde yeni saldırılara hazırlık yapan bir grubun olduğu yolundaki en büyük göstergeydi.

        Bütün bu karmaşanın nasıl çözüleceği henüz belli değil. Derin devlet içindeki daha saldırgan, daha güç kullanımı yanlısı grupların daha çok cumhuriyetçi adayı desteklediği açık; ancak onlar Obama'nın da ikna edilebileceğini düşünüyorlar. Kim kazanırsa kazansın önümüzdeki aylar içinde Amerikan derin devletinin büyük bir ikna çalışması içinde olacağı kesin ve her taraf yeni başkanı kendi tarafına çekmek için yoğun bir çaba harcayacak. Gayet heyecanlı geçeceği belli olan bu iç mücadelenin yansımalarını belli başlı gazetelerin birinci sayfalarında izlemek mümkün olacak.

        Erdoğan bir an önce gelsin

        BİR bilen dostumun ilk gece anlattıkları özetle böyleydi.

        Ayrıca bir bilen, Amerikan derin devletinin bütün fraksiyonlarının başkanı ikna çalışmalarında Türkiye'yi kendi yanlarında göstermeye çalışacağını ve önümüzdeki aylarda Recep Tayyip Erdoğan'ın bir an önce resmi ziyaret için Washington'a gelmesinin öneminin büyük olduğunu da söyledi. Bir bilen restorandan ayrılırken Türkiye'de herkesin pazartesi yapılacak son başkanlık tartışmasını muhakkak izlemeleri gerektiğini çünkü o akşam dış politika tartışılacağını söyledi.

        Diğer Yazılar