Kabus harita yine gündemde
AMERİKA'nın Kürtlerle ilgili uzun vadeli politikasının sonucunu içeren bir harita vardı. Bu harita 30 küsur yıl önce bana kazayla (ya da planlı olarak) gösterilmişti. Bugünlerde bu harita tekrar ortaya çıktı. Kürtlerin bölgede ne yapmak istediklerini ve hedeflerinin ne olduğunu analiz eden yazılarda o haritanın benzerleri kullanılıyor.
Bu tesadüf mü bilemiyorum. Ben devlet politikalarında tesadüfün olmadığını düşünürüm. Bugünlerde o harita tekrar ortaya çıktıysa bölgemizde büyük Kürdistan'ın kurulması için birileri tarafından bir yerlerde düğmeye basılmış olduğu bence kesindir.
Haritalara bakıldığında Türkiye'de PKK'nın eylemlerinin izole olaylar olmadığı ve sonuçta İran-Irak ve Suriye'deki Kürtlerle ortak kurulacak bir büyük Kürt devleti kurulmasının amaçlandığı görülüyor.
Haritada yine görülen acı gerçek, bu olası büyük Kürdistan devletinde Türkiye'den istenecek toprağın hayli büyük olduğudur.
BİR BİLEN DİKKATİMİ YÖNLENDİRDİ
Yanda verdiğim haritalar, ekim ayında Kürtlerin ne yapmaya çalıştığını inceleyen iki önemli yazıda çıktı. Büyük harita "Kurds Stir the Regional Pot" (Kürtler Bölgesel Kazanı Karıştırdılar) başlığı ve Patrick Seale imzasıyla "Washington Report on Middle East Affairs Dergisi"nde yayınlandı.
Diğeri de "The American Interest" adlı derginin kasım-aralık sayısında O. Bengio imzası ve "Will the Kurds Get Their Way" (Kürtler İstediklerini Yapacaklar mı) başlığıyla yayınlandı. Bu dergileri Amerika'dayken dostum Bir Bilen'in uyarması sonucunda aldığımı da belirtmeliyim.
MASUMİYETE VE TESADÜFE İNANMAM
Benim gazetecilik deneyimime ve devletlerin işleyişi üzerine yaptığım araştırmalara göre, stratejik konularda yazan gazeteciler ile devlet kaynakları arasındaki ilişkiler hiçbir zaman masum olmamıştır. Ve eğer iki strateji analizi dergisinde aynı içerikli harita yayınlanıyorsa bu katiyen tesadüf olamaz.
İsteyen komplo teorisi, isteyen de paranoya desin sonunda kanıt ortada; birdenbire Kürtlerin aslında ne yapmak istedikleri ve bölgede uzun vadeli hedefleri üzerine yazı yayınlanıyorsa bunun ucunda bana o haritayı yıllar önce kaza süsü vererek gösteren otorite olmalıdır diyorum.
HARİTAYI PENTAGON'DA GÖRMÜŞTÜM
Hiç kimse benim yazarlık geçmişimi hatırlamak zorunda olmadığından o haritayı nasıl ve nerede gördüğümü kısa bir biçimde hatırlatmalıyım.
Washington'da Hürriyet Temsilcisi olarak çalışırken benden önceki temsilci Sedat Ergin sayesinde Türkiye'ye bakan Amerikan kaynaklarıyla oldukça yakın ilişki kurmuştum. Pentagon'a gazeteci olarak serbest giriş kartım kısa sürede çıkmıştı. Bu kart sayesinde Pentagon binasına kimseye bilgi vermeden personel gibi girebiliyordum ve istediğim gibi gezebiliyordum (bu terörden önceydi).
Bir gün randevum vardı, biraz erken gittim randevuma. Göreceğim arkadaşın oda arkadaşı beni kafeteryaya yönlendirdi, "Aradığın orada" diyerek. Gittim sordum, "Kafeteryadaki arka odada birkaç kişiyle özel görüşüyor" dediler. Ben de randevumuz olduğuna güvenip ve oda arkadaşı gönderdiği için beklemeden kapıyı tıklatıp küt diye içeriye giriverdim.
Bir masanın etrafında dört kişiydiler. Ortada randevum olan Amerikalı ve Yahudi arkadaş oturuyordu. Etrafında Washington'da tanıdığım PKK temsilcisi ile Barzani ve Talabani'nin temsilcileri bulunuyordu. Aralarından bir tek, şimdi Kuzey Irak'ta son derece güçlü olan Barham Salih ile konuşuyordum.
Ortada oturmakta olan Amerikalı yetkilinin önünde ise bugün yayınladığım haritanın bir benzeri bulunuyordu ve üzerine notlar alınmış, kalemle çizgiler atılmıştı.
O MASADA BÜYÜK KÜRDİSTAN KONUŞULUYORDU
Bilimkurgu gibi biliyorum ama o anda Amerika bölgede uzun vadede planların uygulayıcısı olacak aktörlere uzun vadeli planı ve sonuçlarını anlatıyordu. Türkiye, İran, Irak ve Suriye'den alınacak topraklarla bölgede büyük Kürdistan devleti kurulacaktı.
Şimdi hatırlayın, o günlerde daha Irak savaşı gündemde bile değildi. Savaş çok daha sonra başladı ve kuzeyde uçuşlara yasaklı bölge oluşturulduktan sonra otonom Kürt varlığı kuruldu. Büyük Kürdistan'ın ilerideki yöneticileri, devlet yönetimi için alıştırmalarını şimdi orada yapıyorlar. (Bu iki dergindeki yazının ortak görüşüdür, aynen aktarıyorum.)
MASUMİYETİMİ KAYBETTİM
Ben bölgede yaşanan her olaya, Türkiye'de en küçük karakol vurulduğunda bile Pentagon'daki o odada gördüklerimden dolayı güncelde kalarak bakmadım; daima uzun vadede nelerin olacağını ve işin nerelere gittiğini düşündüm.
Bugünkü açlık grevlerine de bu uzun vadeli strateji içindeki yerini görerek bakmaya çalışıyorum.
Şunu bilelim, bölgemizde yıllardır uyumakta olan bir dev uyandırıldı ve bir büyük yeni devletin oluşması için hareket var. Bunun arkasında kendi çıkarları için bölgede isterlerse savaşabilecek iki büyük güç var. Şu anda bölgede ClA'nın ve MOSSAD'ın son derece aktif olduğunu biliyorum. (Biliyorum diyorum; çünkü bunlar açıkça yazıldı iyi haber sızdıran Amerikan gazetecileri tarafından.)
İkisi de daha büyük bölgesel çıkarları için birisi Suriye, diğeri de İran nedeniyle Kürtlerin bu hareketliliğini destekliyorlar ve uzun vadeli planlarını büyük Kürdistan devletinin olduğu haritalar üzerinde yapmaya başladılar.
Türkiye sakın ha güncele, "Bugün açlık grevi olmuş, bugün saldırı olmuş" gibi geçici olanlara takılıp kalmasın; "Uzun vadede bölgede nasıl oynayıp uzun vadeli hedefleri kendi lehime nasıl çevirebilirim?" diye düşünsün.
Amerikalı analistler, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki Kürt oluşumunu destekleyerek ve yardımlar yaparak bu rolü oynamaya başladığını düşünüyorlar. Bir analizde de bölgede iş yapan Türk şirketlerinin sayısı bu yıl itibarıyla 1020 olarak vurgulanmış.
Bakalım Türkiye büyük devlet olarak Kuzey Irak'ta olduğu gibi oyun oynayabilecek mi yoksa gündelik politikaların peşine yakılıp büyük oyunun dışına mı düşecek, bunu hep beraber yaşayıp göreceğiz.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce