Ümit Kocasakal gerçeği
İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, yeni dönemde başkanlığa aday olmayacağını açıkladı. Her seçimde çok büyük oy alarak sürdürdüğü başkanlık görevine bir kez daha aday olmamakla, ne kadar doygun bir kişiliği olduğunu göstermiştir...
Dünyanın en kalabalık üyesine sahip olan İstanbul Barosu’nu yönetirken, hem bir meslek örgütü başkanı olmanın gereğini yerine getirmiş ve hem de- yurtsever kimliği ile- ülkemizin sorunları konusunda düşüncelerini açıklayarak halkımızı aydınlatmıştır...
O artık serbest bir avukattır. Atatürk’ün partisine doğuştan üyeyim!” diyerek, gönül birliği içinde olduğunu söylediği Cumhuriyet Halk Partisi için çalışacağının işaretini vermiştir.
Onun, Nil Soysal ile yaptığı söyleşiyi Sözcü Gazetesi’nde okuyunca, içimde ılık bir rüzgarın estiğini söylemeliyim...
YENİ BİR HAVA
CHP’de, başka değerli insanlarla bir araya gelecek olan Ümit Kocasakal’ın, yönetim mutsuzluğu içinde bulunan bu partiye yeni bir hava getirmesi işten bile değildir...
Sakın yanlış anlaşılmasın!
Ümit Kocasakal’ın hemen CHP’ye Genel Başkan olmasını önerecek kadar düşüncesiz değilim...
Onun, paraşütle böyle bir göreve gelemeyeceğini, bunu önerenlerin en büyük kötülüğü Sayın Kocasakal’a yapmış olacaklarını bilenlerdenim...
Yaşı çok genç sayılır...
CHP içinde bulunan dinamik ve yurtsever güçlerle bir araya gelince, hem gelecek için politik deneyim kazanacak ve hem de –kendisini kucaklamaya hazır olan- CHP tabanıyla çok daha yakın diyalog kurabilecektir...
Sonrasında, kendisinde var olan yetenek ve bilgi birikiminin CHP’nin gereksinimleri ile bir araya gelmesi durumunda, Sadece CHP için değil, ülkemiz için de yeni ufukların açılabileceği bir gerçektir.
MAĞDUR YARATMA
Ümit Kocasakal, son günlerdeki FETÖ operasyonlarının, FETÖ’cüler tarafından nasıl yönlendirildiğini Nil Soysal’a anlatırken şunları söylüyor;
“Ben FETÖ mensuplarının yerinde olsam;
Bir, bu sürecin olabildiğince hukuka aykırı, hukuk dışı bir yöntemle işlemesini...
İki, olabildiğince yaygın bir mağduriyet olmasını isterim ki, arada ben de kaynayayım ve bir meşruiyet tartışması ve mağduriyet algısı yaratayım...
Çünkü bu durumda... çeteyle ilgisi olmayan kişilerin mağduriyetlerinin yaygınlığı toplumda derin yaralar açacak ve toplumsal barışı zedeleyecektir. Bu da FETÖ’nün işine yarayacaktır...”
Bugünkü durum, tam da bu değil mi?
CANI YANANLAR!
Geçmişte görev yaptığım çok sayıda kurumda çalışan arkadaşlarımdan telefonlar, haberler alıyorum.
İnanınız, içlerinde Fethullah Gülen ile uzaktan yakından ilgisi olmayan niceleri var ki, sorgusuz sualsiz görevlerinden uzaklaştırılıyorlarmış...
Çocukları, aileleri perişan olan bu insanların çoğunluğu Atatürkçü kimlikleriyle tanınıyor...
Bakınız onları kimler ihbar etmiş; FETÖ’cüler, koltuklarında gözü olanlar, başka tarikatçılar, ulusalcılardan nefret edenler...
İnanmayacaksınız ama ihbar edenler arasında, kavgalı komşular bile varmış...
Bütün bu acımasızlıkları yüreğinde hisseden bir kişi olarak, Ümit Kocasakal’ın saptamalarından ve gelecek planlarından heyecan duyduğumu söylemeliyim...
ÖRGÜTÜN OLGUNLUĞU
CHP bundan sonra Ümit Kocasakal’dan çok yararlanabilecektir...
Ancak Kocasakal, her iyi niyetli davranış ve girişimin bir bedeli(!) olacağını unutmamalıdır...
İstanbul Barosu gibi dev kuruluşa başkan seçilmiş olması, ‘örgüt siyaseti’ konusunda başarılı olduğunu gösteriyor olsa da, meslek örgütünde siyaset yapmakla siyasi parti içinde siyaset yapmanın farklı yanları vardır...
Genel Merkez kabuğunu kırmak için büyük kararlılık içinde olmak gerekir...
Kocasakal’ın en büyük şansı, CHP’nin örgüt yapısıdır. Bu örgüt, partisini tehlikede gördüğünde- ki şu anda böyle bir durum söz konusudur- Genel Merkez’e kafa tutacak kadar bilinçli insanlardan oluşmuştur...
