Koşun, Sakız'a koşun!

Her yıl Türkiye’den Yunan adalarına gidenlerin sayısı 250.000’in üzerindeymiş. İyi ki vize var! Yoksa bu rakam milyonu bulurmuş...

Ekonomisi, büyük ölçüde Türkiye’ye bağlı olan Sakız gibi adalar, ne yazık ki bu nimetin farkında değil.

“Chios adasını yaşayın!” kapağıyla Türkçe bir tanıtım kitabı çıkarmışlar. Giriş yazısında nazik ifadeler kullanarak Türkleri davet ederken;

“Çok sevgili dostlarımız! Her iki ülkenin politikacıları yüreklerimize nefret ve düşmanlık tohumları ektiler... Ancak, aramızdaki dostluğa engel olamayacaklar!” diyorlar.

Tamam da kardeşim...

Bu ülkeden her yıl 250.000 kişi Yunan adalarına gidiyor. Böyle bir ülkenin insanlarında size karşı nefret olduğundan söz edilebilir mi?

Eğer bir nefret arıyorsanız;

Kendi yönetimleriniz tarafından hazırlanan ve çocuklarınıza Türkiye düşmanlığı aşılayan ilkokul kitaplarına bakın!

Gümrüklerinize koyduğunuz memurlarınızın, pasaport kontrolü yaparken suratlarındaki ifadeleri inceleyin!

Ve bir de, lütfen elimize verdiğiniz bu kitabın bazı sayfalarına - bozuk bir Türkçe ile - yazdığınız sözlerin ne anlama geldiğini düşünün!

KATLİAM, SOYKIRIM..

Örneğin;(Bozuk yazıları düzeltmeden yazıyorum)

Sayfa 23; 1822 yılında Samos Adasındaki direnişin sonucu Sakız Adalıları’ın ayaklanmasına neden olmuş ve bu olayı ada halkının büyük kısmının katliam edilmesi takip etmiştir.” (Yani Türkler Sakızlıları katletmişler!)

Sayfa 28; “İşgal yılları boyunca sadece Türklerin, Yahudilerin ve Küçük Asya Felaketinin ardından, mübadillerin yerleşim alanı olmuştur!” (Türklerin Anadolu’daki Rumlara yaptığının(!), Yahudilere yapılan soykırım ile eş tutulduğu anlaşılıyor.)

Siz, insanları Türkiye’den Sakız’a davet etmek için bir tanıtım kitabı hazırlıyorsunuz! Bunu hazırlarken, Türk düşmanlığı üzerine kurulmuş Yunan resmi tarihini kullanıyorsunuz.

Biz bunu fazlasıyla hak ediyoruz elbette. Haydi Sakız’a, Mikonos’a, Santorini’ye! Koşun, koşun!