Kentsel dönüşüm ile deprem arasındaki 7 fark
Her iki durumun ortak yanı, sonunda yıkım olmasıdır. Biri tamamen yok eder, diğeri ise yeniden yapmak üzere yok eder..
Önce deprem sendromundan başlayalım..
Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürü Selahattin Varan, Türkiye İstatistik Kurumu’nun verileri ve 2012 yılında hazırlanan Sayıştay raporuna göre yaklaşık 313 bin binanın yani 1 milyon 400 bin birim konut ve iş yerinin deprem riskini ayan beyan yaşadığını açıkladı..
Bunların kesinlikle yıkılması gerektiğini söyledi..
Bu rakamlar İzmir’in yapı stokunun yüzde 65’ine denk geliyor..
Şehrin yüzde 65’inin yıkılması pek kolay bir iş değil..
“DEPREM YIKMADAN BİZ YIKALIM..”
Yeni slogan bu oldu artık..
Varan’a göre, Türkiye’de 6.5 milyon yapının yıkılması gerekiyor. Bu bir devlet politikası haline geldi. 2012 yılından bu yana İzmir’de bin 228 hektar alan riskli alan ilan edildi ve bu çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor. İzmir’in tamamen 1’inci derece deprem bölgesinde olması nedeniyle bunun hızlandırılması gerekiyor.
“Deprem yıkmadan biz yıkalım’ diye de sonlandırıyor açıklamasını..
Ardından konuyu kentsel dönüşüme getiriyor..
Çevresi, parkı, altyapısı olan ve aynı zamanda kirliliği olmayan kent demek istiyor..
Benim fikrim ise kentsel dönüşümün sadece bir yapının yenilenmesi anlamına gelmediği şeklindedir..
Hedef, vatandaş memnuniyeti ve yerinde dönüşüm ise sözüm yok..
AMENNA VE ALİMALLAH..
Eğer bu çalışmada kentlinin ve yerel belediyelerin de görüşü alınacaksa amenna..
Yok birinin kafasına göre yapılacaksa alimallah..
Büyükşehir’in bu konudaki fikrini araştırdım şu veriye ulaştım..
Kentsel dönüşümü uzlaşıyla yapmak istediklerinin net bir biçimde belirtiyor Başkan Aziz Kocaoğlu..
“Bölgede bizim yetki alanımızda Aktepe ve Emrez var. Kentsel dönüşümü rızayla, uzlaşıyla yapacağız. Anlaşamazsak yapmayacağız. 6306 Sayılı Afet Riskli Yapılar Yasası’yla dönüşüm yapmaya kalkmadık. Orada vatandaşı zorlayan noktalar var. Belediye Yasası’na göre dönüşüm yapacağız. 6306 sayılı yasada adam gelir ‘deprem riskli’ diye rapor alıp binayı yıkmaya çalışır. Raporu aldıktan sonra 2 ay içinde yıkmak zorunda” diyor ve ekliyor:
“Bu çok tehlikeli bir şey. Ben bu yasayı kullanmıyorum diye çok eleştiriliyorum. Kullanmayacağım, çünkü vatandaşa yazık. Bizim olmazsa olmazlarımız yerinde dönüşüm, adil dönüşüm ve uzlaşıyla dönüşümdür..”
Çim Konserleri başlıyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi, önemli kültür-sanat etkinlikleriyle yaza yine renkli bir giriş yapıyor..
3 Haziran’da vatan şairi Nazım Hikmet, ölüm yıldönümünde özel bir programla anılacak. Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel ‘Çim Konserleri’ 11 Haziran’da başlayacak. Ünlü müzikal “Lüküs Hayat” Bornovalılar için “perde” diyecek.
Haziran ayı İzmir’de Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği kültür-sanat etkinlikleriyle yine dopdolu..
Bunlardan en önemlisi ise; Vatan şairi Nazım Hikmet’in iki farklı programla anılacak olması..
Artık geleneksel hale gelen ‘çim konserleri’ de Havagazı Fabrikası’nda yeniden başlayacak.
Sakın ihmal etmeyelim çünkü muhteşem oluyor..
İNSANSI PROFİLLER!..
Alim insan KELAM eder,
Arif insan SEYR eder,
Kamil insan SÜKUT eder,
Cahil insan İNAT eder,
Ahmak insan BOŞ LAF eder..
MİŞ..
DÜZ MANTIK
- Yeni papa seçilirken Vatikandan salınan siyah duman henüz papanın seçilemediğini ve beyaz duman ise seçildiğini gösterir; malumunuz..
Hikaye bu ya..
Vatikan meydanında dolaşan bir gazeteci sarışın bir hatuna sorar:
- Sizce bu siyah dumanı nasıl elde ediyorlardır?
- Lastik yakıyorlardır..
- Bir ihtimâl öyledir ama ya beyaz duman için ne yakıyorlardır sizce?
- Kar lastiği herhalde..