Mülteci mozaiği..
Hangisi Suriyeli, kaçı gizli IŞİD militanı, ne kadarı Yezidi, ne kadarı savaştan kaçan masum gariban..
Hepsi birbirine karıştı çoktan..
Ve nedense hep sahil yerlerinde, tatil beldelerindeler..
Ya muktedir güçler oy alamadıkları sahil şeridinin huzurunu kaçırmak istiyor ya da sığınmacılar sahte can yeleği ile bir bota 54 kişi filan binip bir Yunan adasına kapağı atmaya çalışıyor..
Hangisi doğru bilmiyorum ama durum vahim..
İzmir başta olmak üzere tüm Ege perişan..
Özellikle Ege’deki tatil beldelerinde, başta Suriyeliler olmak üzere mültecilerin sayısının artması yeni önlemler alınmasını da beraberinde getiriyor..
Valilikler, kaymakamlıklara, il-ilçe emniyet müdürlüklerine ve AFAD il müdürlüklerine uyarı yazısı gönderdi çoktan..
Yazıda, “kalacak yerleri olmayan, başıboş, sokaklarda kalan, şehir merkezlerinde gelişi güzel barınan Suriyeliler başta olmak üzere göçmenlerin şehirlere sokulmaması, şehir merkezlerindekilerin de toplatılarak kamplara gönderilmesi, kampa gitmeyenlere ise AFAD’ın kontrolünde kentlerde oluşturulacak tek merkezde toplanması” istendi.
Birleşmiş Milletler (BM) Mülteci Ajansı’nın yaptığı açıklamaya göre, yılın ilk 6 ayında 137 bin kişi Avrupa’ya sığınmak için Akdeniz’i geçti.
Savaş, kriz ve kovuşturmadan kaçan mültecilerin sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 83 oranında arttı.
BM’nin raporunda “Avrupa, denizden gelen tarihi bir mülteci krizi yaşıyor” dendi. BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres, Akdeniz’den gelen mültecilerin daha çok savaş ve baskılardan kaçan kişiler olduğunu ifade etti.
SURİYELİLER İLK SIRADA
Mültecilerin üçte birini ülkelerindeki savaştan kaçan Suriyeliler oluşturuyor. İkinci ve üçüncü sırada ise yüzde 12 ile Afganistan ve Eritre’den kaçan mülteciler yer alıyor.
Akdeniz’i aşmak isterken can verenlerin sayısı da 1867’yi buldu geçen hafta itibariyle. Avrupa Birliği ise geçtiğimiz günlerde İtalya ve Yunanistan gelen 40 bin mülteciyi gönüllülük esasına göre paylaşmak üzere ön anlaşmaya varmıştı.
Ama bizimkileri bize bırakıyorlar maalesef..
Buyrun size Evrim Teorisi..
Ne zamanki eşek yaratıldı, yukarıdan bir ses gürledi:
“Sen bir eşşeksin. Sabahtan akşama kadar yorulmadan, yakınmadan çalışacaksın ve en ağır yükleri sırtında taşıyacaksın.
Ot yiyeceksin, az akıllı olacaksın ve 50 yıl yaşayacaksın”..
Eşşek cevap verir:
“50 sene böyle bir hayat için çok çok fazla, lütfen bana 20 yıldan fazla verme!” ve öyle olur..
Sonra köpek yaratılır ve aynı ses gürler;
“Sen bir köpeksin. İnsanların mallarını koruyacaksın, onların en yakın dostu olacaksın. Geriye kalan artıkları yiyeceksin ve 25 yıl yaşayacaksın.”
Köpek cevap verir:
“25 yıl böyle yaşamak için çok fazla.
Bana 10 yıl ver yeter” der kabul olur dileği..
Daha sonra sıra maymuna gelir:
“Sen bir maymunsun. Ağaçtan ağaca sallanacak ve bir aptal gibi davranacaksın. İnsanları eğlendireceksin ve 20 yıl yaşayacaksın..”
Maymun da itiraz eder:
“20 sene dünyanın palyaçosu olarak yaşamak için çok fazla. Bana 10 seneden fazla vermeyin..”
Ve öyle olur..
En sonunda erkek yaratılır:
Ses yine gürler:
“Sen bir erkeksin. Dünyada yaşayacak tek rasyonel düşünen canlı türü sen olacaksın. Diğer yaratılanlara zekanı kullanarak hükmedeceksin. Dünyayı yöneteceksin ve 20 yıl yaşayacaksın.”
Erkek cevap verir:
“Aman efendim erkek olmak için 20 yıl yetmez. Lütfen bana eşekten artan 30 yılı, köpekten artan 15 yılı ve maymunundan da 10 yılı ver.. “
Kabul edilir bu istek de...
Veeeee
Erkek 20 yıl erkek olarak yaşar, sonra evlenir ve 30 sene eşşek gibi sabahtan akşama kadar çalışır ve ağır yükler taşır. Sonra çocukları olur ve 15 yıl köpek gibi yaşamaya başlar..
Evini korur ve aileden artanları yer. Sonra ilerleyen yaşında da 10 yıl maymun olarak yaşamaya başlar..
Aptal gibi davranır ve torunlarını eğlendirir..
