
Su kenarı berekettir..
Dünyadaki en önemli yaşam desteği; bir ülke için limanıdır.
Deniz kenarı olmayan ülkeler bile nehir yoluyla taşımacılık ve bir limana ulaşmak dürtüsüyle hayatta kalabilmektedirler.
Orta doğudaki çatışmaların ana nedenlerinden biri de bir şekilde bir limana ulaşmak ve orayı kontrol edebilmek değil midir?
Bu Fenikeliler’den, Frigyalılar’dan beri böyle değil mi?
Hele gönümüzde ‘ticaret’ kaynağı haline getirilmiş bir liman; aynı zamanda bir ‘turizm’ kaynağı olarak ta kullanabiliyorsa, işte o zaman durum katmerli ekmek kadayıfı gibidir.
Pire böyledir..
Marsilya da böyledir..
Genoa’yu sormayın bile..
Ancona?
Ya Barcelona..
Bunların arasında doğuyla batıyı birbirine bağlayan en önemli nokta İzmir limanıdır..
Ve orada bu aralar bir şeyler olmakta..
Anladığım kadarıyla da “iyi bir şeyler” olmakta..
Resmi Gazete’de yayınlanan yeni imar planlarına göre, Kruvaziyer Limanı’nda emsal yapılaşma 1.25’ ten 0.50’ye düşürüldü. Böylece inşaat alanı yaklaşık 50 bin metrekare azaltılarak, 125- 130 bin metrekareye indirildi..
Bu durumda limana iki yeni parmak iskele eklenebilecek. Daha önce belediyeler ve teknik meslek odalarının tepkisine neden olan AVM projesi yerine turistlerin ihtiyacını karşılayacak küçük çaplı alışveriş mağazaları ve oteller yer alacak. Yük Limanı’nda ise liman sınırı olarak, Meles Deltası belirlendi.
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, İzmir Alsancak Limanı’nın imar planlarının hazırlanmasından dolayı memnuniyetini gizlemiyor..
İzmir’in tarihin en eski çağlarından bu yana liman kenti olduğunu belirten Öztürk, “İzmir’in varoluş nedeni limanıdır. Bu nedenle İzmir Alsancak Limanı’nın geleceğine yönelik belirsizliği ortadan kaldıracak her adımı destekliyoruz. Alsancak Limanı bugüne kadar
zoru başardı. Baş döndüren rekabet koşullarına rağmen yatırım yapıp, hizmet vermeye devam etti. Ama artık rekabet koşulları daha da sertleşti. Dünyada verimli çalışan ve sürekli yatırım yapan limanlar ayakta kalıyor. İzmir Alsancak Limanı, dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmelerin dışında kalamaz. Biz limanların devlet kontrolünde olmasını doğru bulmuyoruz. Dolayısıyla limanlar ya özelleştirilmeli ya da otonom yapılarda yönetilmeli” dedi.
Yani limana talip olduklarını açık açık ifade ediyor..
İki parmak iskele sayesinde yolcu gemilerinin yanaşma sorununun çözüleceğini biliyoruz bundan böyle..
İzmir’e ayak basan turistin İzmir ile ilgili ilk izlenimi olumlu olmalı..
Onu da indiği liman sağlar bize..
Hedef kruvaziyerde “Akdeniz’de yeniden cazibe merkezi olmak”..
Benim aklıma yattı gibi..
Akıllı oyun parkları
İzmir Büyükşehir Belediyesi, çocukların güvenli bir şekilde oynarken fiziksel gelişimlerine de yardımcı olmak amacıyla parkları yeni nesil oyun gruplarıyla yeniliyor. İlk etapta 14 parkta uygulanmaya başlanan çalışmalar için Büyükşehir Belediyesi 2 milyon TL kaynak ayırdı.
Oynarken, eğlenirken eğitilmek ve gelişmek hedefleniyor..
İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilk uygulamasını Ocak ayında Balçova Şehit Teğmen Akın Akın Parkı’nda hayata geçirdiği ve büyük beğeni toplayan yeni nesil çocuk parklarını kentin diğer noktalarında da yaygınlaştırmak için çalışmalara başladı. 2 milyon TL’ye 14 parkı yenilemeye başlayan Büyükşehir Belediyesi, Bostanlı Olof Palme Parkı’nda çalışmaları tamamladı..
Rengarenk kauçuk zeminle kaplanacak yeni nesil parklarda, çocukların keyifli vakit geçirmeleri için kompozit ve ahşap malzemenin kullanıldığı birbirinden eğlenceli oyun grupları tercih edildi. Parklarda zıp zıp, ip tırmanma platformları, salıncak, modüler tırmanma aletleri, dönen platformlar, kaydırak ile elektronik oyun grupları yer alacak.
PEKİ NEREDE?
Akla gelen ilk soru uygulamanın nerede başlayacağı..
Olof Palme Parkı’ndan başlayan ve Alsancak Liman girişindeki parkla devam eden yenileme çalışmaları yıl sonuna kadar Bayraklı’da Sakarya ve 75. Yıl 1-2 parkları, Çiğli’de Fakir Baykurt ve Sadık Ahmet 1-2 parkları, Göztepe Hasan Tahsin Parkı, Karşıyaka İzay, ve Anıt parkları ile Güzelyalı Tarık Zafer Parkı’nda uygulanacak..
Kapıp götürelim çocukları..
Bunu biliyor muydunuz?
Yıldız Sarayı’nın bir bölümü hükümetin ve İstanbul Belediyesi’nin verdiği izinlerle 1926 Eylül’ünde bir İtalyan şirketine tahsis edilerek kumarhane ve dans salonu haline getirilmişti. Bir sene boyunca hem İstanbul’luların hem de rulet ve poker aşkına Avrupa’dan gelenlerin iliğini-kemiğini sömüren kumarhane tam bir sene sonra bir subayın içeriye girmesine izin verilmemesini şeref meselesi yapıp kapıda intihar etmesi üzerine kapatılDI..
Aynı tarihlerde bir Amerikan Caz şirketinin Ayasaofya’ya Avrupa’nın en büyük caz kulübü haline getirmek gibi bir teklifi vardı ve yokluk içindeki Türkiye’ye çuvalla para girebilecekti..
Ama reddettik..
Kimin reddettirdiğini ise biliyorsunuzdur umarım..
Anladınız siz onu..
Bir ders
Yaşamak, kendi kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak etinden kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. (Goethe)
Düz mantık
-Amerika’da trafikte kırmızı ışıkta geçmenin cezası 400 USD para cezası ve bir günlük psikolojik tedavidir..
Biz de ise arkadaki arabanın şoföründen bir temiz dayak ve artı bir gün yoğun bakımdır..