Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Çarşamba günü Buca Stadı’nda oynandı Karşıyaka-Altay Ziraat Türkiye Kupası maçı..

        Ben de anlattım..

        Ama bahane oluştu ve maçtan çok önce ‘Buca’da zaman öldürme’ tutkumu bir daha yeşerttim ve bu çok şirin ilçeye zaman ayırdım..

        Merakım 138 numaralı sokaktı..

        Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina ve Kaymakam Şenol Bozacıoğlu, ilçede son bir kaç yılda arka arkaya açılan kafeteryalarla gençlerin buluşma noktası haline gelen 138 sokakla ilgili vatandaşlardan gelen şikayetler üzerine harekete geçmişler öğrendiğime göre..

        Gürültü ve trafik konusunda şikayetlerin çoğunlukta olduğu sokağın tüm esnafını toplantıya çağıran Piriştina ve Bozacıoğlu, kurallara uyulmasını istemişler..

        “Canlı müzik belli bir saatte kesilmeli. Bu konuda kararlıyız. Ruhsatı olmayan alkol satamaz. Bu kurala da uymak zorundayız. Kuralları birlikte çizelim ve uyalım” diyor sayın Kaymakam..Başkan Levent Piriştina da, esnaftan hassasiyet beklendiğine ve kurallara uyulması gerektiğine vurgu yapıyor..

        Gençlerin kaliteli zaman geçirdikleri 138 sokağın özel ve kıymetli olduğunu, ancak konutların ortasında kalması nedeniyle rahatsızlık verdiğini, zaman zaman amacından saptığını anlatıyor Piriştina ama diğer yandan da, “Tarif edilen ticaretin yapılması bizim özen gösterdiğimiz konudur” diyerek desteğini gizlemiyor.

        Esas konu ise uygulanması istenen “Kordon Yönetmeliği”..

        Buca ‘Kordon’ gibi bir inci oluşturmaya özen gösteriyor..

        Şeytana takla attıran uygulama

        Yasaklar delinmek içindir..

        ‘Türk aklı’ diye bir şey var ki bir buluşu alıp başka bir buluşa dönüştürüverir..

        Hep ‘açık aramak’ üzerine çalışır kafamız..

        ‘Bul bir boşluk ve bitir işini’..

        Yeni buluşumuz ise ‘kentsel dönüşüm yasasına takla attırmak’ üzerinedir.

        Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, “Kentsel Dönüşüm Yasası’nın boşluğundan faydalanarak önce bir apartmandan daire satın alınıyor, ardından bizzat kendileri başvurarak, apartmanı riskli alan ilan ettiriyorlar. Sonra da binanın riskli olduğuna ve üç ay içinde boşaltılması gerektiğine dair diğer hak sahiplerine tebligat gönderip işi oldu bittiye getiriyorlar” dedi.

        Müthiş değil mi?

        Şeytanın aklına gelir miydi acaba?..

        Aslan, Türkiye’nin birçok şehrinde birbiri ardına gerçekleştirilen, ancak yasanın çıkmasının üzerinden 2 yıl geçmiş olmasına rağmen henüz İzmir’de bir tek örneği yaratılamayan kentsel dönüşümde çarpıcı bir gerçeği gözler önüne seriyor. Yasanın çıktığı ilk günlerde bazı müteahhit firmaların, rantı yüksek bölgelerdeki hak sahiplerini türlü bahanelerle kandırarak, bina ve arsalarını ucuza kapatıyor..

        Sonra da sistem uygulanmaya başlıyor.. “Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında bir kanun var’ diyor ve ekliyor:

        ‘Bu kanuna ve sonradan çıkarılan yönetmeliklere göre bir tek hak sahibi bile ilgili kuruma başvurarak, mevcut binanın analizini yaptırabiliyor ve riskli alan ilan ettirebiliyor. İşte bunu fırsat bilen bazı açıkgöz müteahhit ve firmalar, gözlerine kestirdikleri bölgedeki bir apartmandan önce daire satın alıyorlar ardından bizzat başvuru yapıp, apartmanı riskli alan ilan ettiriyorlar. Sonra da binanın riskli olduğuna ve üç ay içinde boşaltılması gerektiğine dair diğer hak sahiplerine tebligat gönderip işi oldu bittiye getiriyorlar”..

        ‘Durum çok vahim’ diye bitiriyor tesbitini..

        İzmir Kurban’a hazır

        Bayraklı Belediyesi bu konuda örnek gösterilebilecek bir titizlik içinde.

        Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi hazırlıklar tamamlandı ve Doğançay Mezarlığı yanında kurban kesim ve satış yerinde 74’ü büyükbaş, 32’si küçükbaş için olmak üzere toplam 106 çadır kuruldu.

        Kesim ilk defa ‘randevu’ alınarak yapılacak burada..

        Vatandaşlar kurbanlarını kesmek için 0 542 635 61 51 numaralı telefonu arayarak sıra alacaklar..

        Ayrıca Bayraklı Belediyesi ekipleri kurban almaya ve satmaya gelenler için ücretsiz çay servisi yapmaya ve lokma döktürmeye başlamış bile..

        Bu uygulama bana “İşte Gavur İzmir’in farkı” dedirtiyor.

        DÜZ MANTIK

        — Neden acaba kötümserler için ‘dört duvar zindan, uçsuz bucaksız umman’ gibi gelirken, iyimserler için ‘dört duvar umman, uçsuz bucaksız zindan’ gibi gelir?.

        — Neden acaba ‘Allah’a inandığını her fırsatta göstermek telaşında’ olan birisi, ‘Allah’ın inandığı biri olmak için’ yeterli çaba harcamaz?..

        — Sabah 8 vapuruyla Konak-Karşıyaka yapmak ve dükkanının önünü temizleyen esnafa ‘günaydın’ demek için neden bu kadar beklemişim, aklım hafsalam almıyor..

        Diğer Yazılar