Yargıtay, Metin İyidil'in "Beraat" kararının bozulmasını istedi
Türkiye ve dünya koronavirüs ile mücadele ederken, bugün Yargıtay’dan önemli bir karar çıktı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, EDOK eski komutanı Metin İyidil hakkında Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi’nin verdiği “Beraat” kararının bozulmasını talep etti.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konan Metin İyidil, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezasına çarptırılmıştı.
Bölge Adliye Mahkemesi ise yaptığı temyiz incelemesinin ardından İyidil hakkında “Beraat” kararı vermişti. Beraat kararının ardından İyidil serbest bırakılmış, ancak karar kamuoyuna yansıyınca büyük bir tartışma yaşanmasına neden olmuştu. Bölge Adliyesi Başsavcılığı, ilk kez uygulanan bir yönteme başvurup bir üst daire olan 21. Ceza Dairesi’ne itiraz etti. 21. Ceza Dairesi de, beraat kararını bozarak İyidil’in yeniden tutuklanmasına karar vermişti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı geçtiğimiz ay eline ulaşan dosyayı bekletmeden görüşmeye başladı.
YARGITAY: “İYİDİL, BİZZAT DARBENİN İCRASINDA GÖREV ALDI”
İki Cumhuriyet savcısının hazırladığı tebliğname, bugün Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderildi. Tebliğnamede şöyle denildi: “Sanığın, darbe planlaması ve icrası kapsamında sistematik ve örgütlü bir bağlantı içerisinde bizzat darbenin icrasında görev aldığı, mensup olduğu örgütle kurduğu bağ nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında işlenen Anayasayı ihlal suçuna ilişkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olup, içinde yer almak suretiyle atılı suçu işlediğinin sübut bulduğu anlaşılmakla, müşterek fail olarak TCK’nın 37. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 309. maddesinden mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıyla yazılı gerekçeyle beraat kararı verilmesi kanuna aykırı olup, katılanlar vekilleri ile BAM Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı bozulmasına karar verilmesi talep olunur”
“MEDYA ORGANLARINA BAĞLANARAK DARBE KARŞITI GİBİ BEYANLAR VERDİ”
Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne “Bozma” talebiyle gönderilen tebliğnamede, İyidil’in darbenin icrasında görev alanlardan biri olduğunun altı çizilerek şu görüşlere yer verildi: “Saat 02.00’dan itibaren sabah 07.00 arasındaki zaman dilimi içinde Metin Akkaya’ya azami sayıda Birlik oluşturacak uçakla Ankara’ya göndermesi için telefon görüşmeleri yaptığı, bu hususta söz konusu Birliğin Ankara’da darbecilere karşı kullanılacağı bahanesiyle Vali ile irtibat kurduğu, bu şekilde sabahın ilk saatlerinde gücünün kırıldığı anlaşılmaya başlanan darbecilere takviye göç sağlama gayreti içine girdi. Darbe teşebbüsünün hazırlık ve planlama aşamalarında yer aldıktan, teşebbüsün icrai hareketleri tüm yurtta başladıktan sonra darbe mesajları ve görevlendirmeler konusunda kendisini arayarak durumun gerçek mahiyetini öğrenmeye çalışan ast birlik komutanlarını oyalama taktiği ile darbecilere zaman kazandırmaya yönelik tavır takındığı, söz konusu girişimin FETÖ terör örgütü üyesi askerler tarafından gerçekleştirildiğinin Cumhurbaşkanı, Başbakan ve diğer Devlet yetkilileri tarafından açıklandığı ilk andan itibaren darbeci ast birlik komutanları ile irtibatını sürdürerek onları yönlendirdiği, bir yandan da medya organlarına bağlanarak darbenin karşısında olduğu şeklinde açıklamalar yaparak kamuoyunu ve darbeye karşı mücadele eden yurtsever güçleri yanıltmaya çalışıp darbecilere zaman kazandırmayı amaçladığı, ayrıca zayıflamaya başlayan darbe girişimcilerine takviye yapılması için plan ve arayışlar içine girdiği, sonrasında teşebbüste rol alan darbeci örgüt mensuplarını koruma, gerçeklerin gizlenmesi ve delillerin karartılmasına yönelik faaliyetlerde bulundu. Örgütsel bağı ortaya konulmuş olan sanığın, örgütsel organizasyon dahilinde gerçekleştiği belirlenen Polatlı eyleminin hazırlık ve planlamasında yer aldığı, diğer faillerin eylem ve söylemlerinin sanık tarafından kurgulanarak perdelenmeye çalışıldığı net olarak tespit edilmiş, bu tespitler ışığında sanığın Polatlı eylemine örgütsel organizasyon dahilinde planlama ve hazırlık aşamasında katıldığı kabul edilmiştir. Kamil Başoğlu’nun derdest edilmesi nedeniyle yerine vekalet ettiği de belirlenen sanığın, örgütün darbe faaliyetinin başlatıldığı Polatlı Topçu Tugayı, Zırhlı Birlikler ve MEBS okul komutanlığı gibi karargahların tamamının sanığa bağlı olması, kendisine bağlı birlikler üzerindeki etki alanı, stratejik olarak 15 Temmuz darbe girişiminde alacağı rolün darbenin sonucuna önemli derecede etki edeceğinin de muhakkak olduğu bir süreçte, Birliklerini koordine ederek olayın ciddiyetine uygun şekilde tedbir almadığı, karargaha gitmediği, Birlik komutanlarını telefonla arayarak koordine ettiği yönündeki savunmalarının beyan ve delillerle örtüşmediği, delillerin savunma doğrultusunda kurgulandığı belirlenmiştir”
Abdullah Barutçu, Mehmet Topçu, Lütfü İhsan Yanıkoğlu, Ersan Duman, Hamza Koçyiğit ve Metin İyidil hakkında hazırlanan “bozma” talepli tebliğname Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından görüşülüp karara bağlanacak.