Seçim tahminimi paylaşmak istiyorum
Finans piyasalarında kullanılan kaotik denklemler, bazen hayatın her alanında çok doğru sonuçlar üretebilir hatta modeli doğru kurarsanız, 2500 denekle yapılan seçim tahminlerinden daha doğru bile olabilir.
Bu bağlamda eski sonuçları ve yeni sosyal-ekonomik verileri analiz ederek kendi tahminimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sevgili dostlar, bence 2011 seçiminden şu sonuçlar çıkacak:
-Bu AK Parti’nin kazandığı son seçim olacak.
-Koaliasyon değil tek parti hükümeti kurulacak.
-Kazanan parti 367 üzerinde vekil çıkaracak.
-MHP barajın altında kalacak.
-CHP beklenen sonucu alamayacak, Süheyl Batum ve Deniz Baykal seçim sonrası genel başkan olmak için ortaya çıkacak.
Sevgili dostlarım, yukarıda okuduklarınız, tamamen bilimsel veriler ve “Ekonomideki her değişim siyasetten, siyasetteki her değişim ekonomiden gelir” ana kuralından yola çıkarak elde ettiğim tahminlerim. Duygu ve düşüncelerimi asla karıştırmadan sizlere aktardım, kesin saklayın seçim sonrası konuşalım...
Doğan Medya şirketlerinin satışında son durum
Yılan hikâyesine dönen “Satılıyorsatılmıyor” denkleminde ayın 12’sinden sonra yeni bir karar alındığına dair net bilgiler geliyor.
Aydın Doğan, kızları, damadı Yalçındağ ve Ertuğrul Özkük‘ün katıldığı son toplantıda, iddialara göre; “Yargı bizden yana görünüyor, seçime kadar oyalar ve hele bir de koalisyon çıkarmayı başarabilirsek, yola devam ederiz” kararı çıktı!
Sevgili dostlarım, bilgiyi veren kaynak çok sağlam ve birçok toplantıda yer almış bir “akıl hocası”! Satarsın, satmazsın ona karışmam ama bildiğim iki şey var; birincisi, bu şirketler halka açık, doğru düzgün bir açıklama yapın, yatırımcılar mağdur olmasın; ikincisi ve en önemlisi, koalisyon gibi hayaller üzerine strateji kurup, size yatırım yapanların parasıyla efelik yapmayın. Ne diyelim hayırlısı olsun ve en önemlisi amatör yatırımcıların parasını korumakla görevli kurumlar yaşananlara karşı daha uyanık olsunlar. Halkın parasıyla devlete efelenmek olmaz! Doğan Medya şirketlerinin satışında son durum
Zeki Müren’in hatırına susuyorum
Hangi gazetede yazdığını bile bilmediğim hatta bu yazıyı yazarken bile merak edip bakmadığım bir arkadaş, Sebahattin Önkibar, her gün hakkımda kafasında uydurduğu birçok hikâye yazıyor...
Bu kardeşi biraz araştırınca derdini anlamak çok zor değil, aslında cevap bile anlamsız, işin içinde ‘Sanat Güneşi’miz olmasa!
Sevgili dostlarım, diyeceksiniz ki; ne alakası var? Bu kardeşimiz hakkımda her gün bir anekdot yazıyor, yetmiyor onun bunun ağzından uyduruyor ya, ben de onun hakkında bir anekdot yazarak konuya noktayı koyacağım...
“Sebo” dostumuza cevap vermiyor veya dava etmiyorsam, Sanat Güneşi Zeki Müren‘e olan saygımdan... Ölmeden önce Bodrum’da yemek yerken görmüş ve yanına gitmiştim. Laf lafı açtı; o konuşmada Sebahattin‘e, o “Sebo” diyordu, verdiği değeri aktardı ve kendisine candan yararı dokunduğuna değindi... Tabii her şeyi yazamam ama Sanat Güneşimiz için bu kadar değerli bir adam olması, benim de susmama yol açıyor...
‘Sanat Güneşi’mizi saygı ve sevgiyle anıyorum... Zeki Müren’in hatırına susuyorum