Zehirli yeşil elbiselerden yanan taraklara: Tarih boyunca moda uğruna uygulanan tehlikeli trendler!
Moda tarihi, sadece estetik tercihlerin değil, aynı zamanda toplumsal değerlerin ve risk alınma eğilimlerinin de bir aynasıdır. Geçmişte, şık ve çekici görünmek uğruna insanların sağlıklarını bile hiçe sayarak neler yaptıklarına inanamayacaksınız! İşte detaylar...
Güzellik anlayışı tarih boyunca değişti ve her dönemin kendine has moda trendleri ortaya çıktı. Ancak bu trendlerin bazıları, güzel görünme isteğinin ötesinde, insan hayatını tehlikeye atacak kadar ileri gitti. Moda uğruna verilen bu tür bedeller, geçmişteki yaşam tarzını ve toplumsal değerleri anlamamıza da ışık tutuyor. İşte güzellik için insanların neler yaptığını gösteren çarpıcı moda trendleri!
KORSELER: GÖRSEL ZARAFETİN BEDELİ
Kadınlar, ince bir bel için göğus kafesi deformasyonu, organ sıkışması, kas erimesi ve nefes alma zorluğu gibi sorunlar yaşıyordu. Neyse ki Fransız tasarımcı Herminie Cadolle, modern sütyenin prototipini geliştirerek bu rahatsız modaya son verdi.
BÜYÜK ŞAPKALAR VE İĞNELER: GÜZELLİK VE GÜVENLİK ARASINDA
20. yüzyılın başlarında büyük şapkalar, uzun iğnelerle saçlara tutturuluyordu. Ancak bu iğneler, bazen 30 cm uzunluğunda olabiliyor ve kalabalıkta kazalara yol açabiliyordu. Kadınlar ise bu iğneleri gerektiğinde kendini savunmak için kullanıyordu.
ZEHİRLİ AYAKKABILAR: GÖRÜNEN TEHLİKE
Nitrobenzen adı verilen zehirli bir kimyasal, ayakkabıların parlak görünmesini sağlamak için kullanılıyordu. Çok ciddi sağlık sorunlarına neden olabilen bu kimyasal, "badem yağı" gibi zararsız isimlerle pazarlandı.
FONTANGE SAÇ MODELİ: GÖRSEL ŞIKLIĞIN ÇİLESİ
18. yüzyılda popüler olan bu saç modeli, bir at kuyruğundan yola çıkarak dantel ve iskelet yapılarıyla büyük bir yapıya dönüştü. Kadınlar, saçlarını daha iyi sabitlemek için yumurta sarısı kullanır, ancak zamanla kötü kokuya neden olan bu uygulamayı parümülerle bastırmaya çalışırlardı. Saçların bozulmaması için oturarak uyumak zorundaydılar.
SELÜLOİD TARAKLAR: UYGUN FİYATLI ANCAK TEHLİKELİ
20. yüzyılın başlarında selüloid taraklar, düşük maliyetleri nedeniyle popülerdi. Ancak bu taraklar, doğrudan güneşe maruz kaldıklarında kolayca alev alabiliyor ve yangınlara neden olabiliyordu. Modadaki bu ekonomik seçim, büyük riskleri de beraberinde getiriyordu.
EKSİK DİŞLERİ SAKLAMAK İÇİN BEZLER
Dışçiliğin ileri olmadığı dönemlerde, eksik dişleri gizlemek için yaratıcı çözümler bulunmuştu. Örneğin, Kraliçe I. Elizabeth, diş eksikliğini gizlemek için yanaklarına bez koyarak halkın karşısına çıkardı.
KRİNONLAR: GÖRSEL ESTETİK UĞRUNA ZORLUKLAR
Krınonlar, eteklerin dışarıda durmasını sağlayan yapılı iç eteklerdi. Vücut kusurlarını gizlemek ve hamileliği saklamak gibi avantajları olsa da, kullanımı oldukça zorlayıcıydı. Kadınlar, kapılardan geçmekte zorlanıyor, şöminelere yaklaştıklarında tutuşma riski yaşıyorlardı. Şıklık uğruna büyük tehlikeler alınıyordu.
ZEHİRLİ YEŞİL ELBİSELER: ŞIKLIĞIN ÖTESİNDE BİR TEHLİKE
18. yüzyılda yeşil renk, modada bulunmayan bir özellikti. Ancak Carl Wilhelm Scheele’in bakır ve arsenik karışımıyla keşfettiği zümrüt yeşil pigment, modada devrim yarattı. Bu renkle boyanan elbiseler, duvar kağıtları ve oyuncaklar hızla yaygınlaştı. Ancak arsenik zehirlenmeleri artmaya başladı. Napolyon’un dahi zehirlenmesine yol açan bu pigment, 19. yüzyılda tehlikesi anlaşılıp yasaklandı.
SERTLEŞTİRİLMİŞ YAKALAR: NEFES ALMANIN ZORLAŞTIĞI DÖNEM
19. yüzyılın şık beyefendileri, dar ve sertleştirilmiş yakalıkları giyme zorunluluğundaydı. Bu yakalıklar, şah damarına baskı yaparak kan dolaşımını kesiyor ve nefes almayı zorlaştırıyordu. Bir moda trendi olarak başlasa da, bazı durumlarda ölümcül sonuçları olabiliyordu. Şık görünme arzusu, adeta ölümle dans etmeyi gerektiriyordu.
