Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Zeki Ökten başyapıtlara imza attı
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Yönetmenlerin görevleri şöyle tanımlanır;

        * Yapımın genel artistik vizyonunun fark edilmesi.

        * İçeriğin ve yapımdaki olay örgüsünün, senaryoda tanımlandığı şekilde, akışının kontrol edilmesi, düzenlenmesi.

        * Oyuncuların hem mekanik hem de dramatik olarak performanslarının yönlendirilmesi.

        * Çekim mekânlarının seçilmesi ve düzenlenmesi.

        * Teknik detayların düzenlenmesi ve yönetilmesi.

        Bütün bu maddeleri mesleğine ve meslektaşlarına duyduğu saygıyla, işine olan sevgiyle yerine getirenler yönettikleri yapımlara ruh katar.

        Kendileri hayatlarını kaybetseler de adları, iyi bir senaryoyu doğru yorumlayarak, oyunculardan en yüksek performansı alarak yönettikleri yapımlarla yaşamaya devam eder.

        O yönetmenlerden biri Zeki Ökten...

        Zeki Ökten'in iyi senaryoları doğru yorumlayarak, oyunculardan en yüksek performansları alarak çekildiği tarihten bu yana yıllar geçse de adını yaşattığı yapımlardan bazıları şunlar;

        * Kapıcılar Kralı

        * Çöpçüler Kralı

        * Sürü

        * Faize Hücum

        * Düttürü Dünya

        * Yoksul

        * Davacı

        * Gülüm

        'Sürü'de başrolleri Tarık Akan, Melike Demirağ ve Tuncel Kurtiz paylaştı.
        REKLAM

        Babası bir yaşındayken ameliyat masasında hayatını kaybetti. Üvey babası da bir süre sonra evi terk edince zor geçen çocukluk yıllarında iki kardeşiyle birlikte annelerinin evi geçindirmesine yardımcı olmak için sokaklarda su ve gazete sattı.

        Feleğin ilk sillesini henüz küçük yaşlarında yiyen o çocuk, ergenlik yaşlarında başladığı kariyerinde adını unutulmaz saygın yönetmenler arasına yazdırdı.

        Zeki Ökten ile eşi Güler Ökten'in nikah töreni davetiyesi.
        Zeki Ökten ile eşi Güler Ökten'in nikah töreni davetiyesi.

        1999'da Atıf Yılmaz'ın yönettiği 'Eylül Fırtınası'nın setini ziyaret etmek için Bozcaada İskelesi'nde indikten sonra kalacağım pansiyona doğru yürümeye başladım.

        Pansiyonun olduğu sokağa girdiğimde birilerinin ışık kurmakta olduğunu görünce "Ne şanslıyım, set hemen pansiyonun yanı başına kurulmuş" diye düşündüm.

        12 Eylül 1980 darbesinin bir ailenin üzerindeki etkilerini konu edinen 'Eylül Fırtınası'nda başrolleri Tarık Akan, Cezmi Baskın, Nejat İşler ve Zara paylaştı.
        12 Eylül 1980 darbesinin bir ailenin üzerindeki etkilerini konu edinen 'Eylül Fırtınası'nda başrolleri Tarık Akan, Cezmi Baskın, Nejat İşler ve Zara paylaştı.

        Pansiyona yerleşip duşumu aldıktan sonra çıkıp birkaç adım ötedeki sete girip kendimi tanıttım.

        Buyur edip kahve ikram ettiler.

        Yaklaşık yarım saat sonra Zeki Ökten, Zeki Alasya ve Yıldız Kenter geldi.

        O an anladım ki yanlış setteyim.

        REKLAM

        Zeki Ökten, bana doğru yönelip "Buraya kadar gelmişsin, ne güzel Teşekkür ederiz" deyince utancımdan başımı öne eğerek "Ağabey, burada çekim yaptığınızı bilmiyordum. Aslında ben 'Eylül Fırtınası'na gelmiştim. Pansiyonumun hemen önünde set görünce geldim oturdum. Setleri karıştırdım ama sizin filminizle de ilgili haber yapmak isterim" deyince "Olmaz. Biz daha buradayız. Önce hocamın (Atıf Yılmaz) setine git. Orada işini bitir, zamanın kalırsa bekliyoruz" dedi ve set görevlilerinden biriyle beni 'Eylül Fırtınası'nın setine gönderdi.

        'Eylül Fırtınası'nın setindeki işim bitince pansiyona döndüğümde resepsiyonda şöyle bir not vardı; 'Şu mekândayız. Bekleriz. Zeki Ökten.'

        Zeki Alasya, 'Güle Güle'de 'İsmet'i canlandırdı.
        Zeki Alasya, 'Güle Güle'de 'İsmet'i canlandırdı.

        Restorana gittim; Zeki Ökten, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Yıldız Kenter, Şükran Güngör ve Eşref Kolçak...

        Ha o masada oturmuşsunuz ha hazine bulmuşsunuz.

        Bir gazetecinin ömrü hayatı boyunca çok az yakalayabileceği fırsatlardan biri...

        Zeki Ökten, kendisiyle Zeki Alasya'nın arasına oturtup beni masadakilere şöyle tanıttı; "Setleri karıştıran kardeşimiz."

        Sonraki yıllar Kemal Sunal ve Tarık Akan ile sık sık buluştukları kulübe her gittiğimde Zeki Ökten "Kulüpleri karıştırmış olmayasın. Az ileride başka bir kulüp daha var" diye takılırdı.

        'Güle Güle', Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'En İyi Film Ödülü'nü kazandı.
        'Güle Güle', Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'En İyi Film Ödülü'nü kazandı.

        Zeki Ökten, sinema kariyerine 1961'de 'Acı Zeytin'de yönetmen Nişan Hançer'in asistanı olarak başladı. Bir filmlik deneyimi sonrasında 'Ölüm Pazarı' ile yönetmen koltuğuna oturdu.

        Kendi kanatlarıyla uçmanın henüz zamanı mı değildi yoksa bir filmin ilgi görmesi adına gerekli birçok bileşen yerli yerine mi oturmamıştı?

        'Ölüm Pazarı'ndaki başarısızlık, Zeki Ökten'in yönetmenlik kariyerini başladığı anda bitirdi.

        İki yıllık bir arayışının ve kendini dinleme sürecinin ardından sinemadan kopamayacağına karar veren Zeki Ökten, Zeki Müren ile Belgin Doruk'un başrollerini paylaştığı 'Hep O Şarkı'da Atıf Yılmaz'ın yardımcısı olarak sinemaya döndü.

        REKLAM

        Aralarında Ömer Lütfi Akad, Halit Refiğ ve Memduh Ün'ün de olduğu 27 filmde daha yönetmen yardımcısı olarak çalışan Zeki Ökten, 1972'de bir kez daha kendi kanatlarıyla uçmaya karar verdi. Öyle ya, hem yardımcılığını yaptığı ustalardan birçok bilgi edinmiş hem de kendi sinema dilini oluşturma adına daha bilinçli bir hale gelmişti.

        Önce 'Kırık Hayat'ı ardından da aynı yıl 'Kadın Yapar'ı yönetti. Bu iki filmin de beklenen başarıyı yakalayamamasıyla derin bir karamsarlığa sürüklenen Ökten, Kartal Tibet'in ısrarlı 'Vazgeçme, sende bu işi iyi yapmak için gerekenler fazlasıyla var. Her yönetmenin başarısız filmleri de olur' şeklindeki salıklarına kulak asarak bir kez daha deneme kararı aldı.

        Bir film daha çekecekti.

        Sonucu olumsuz olursa sinemadan tamamen kopma noktasına gelecekti.

        'Ya herrü ya merrü' zamanıydı...

        Kartal Tibet ile Hale Soygazi'nin başrollerini paylaştığı; fakir bir kız olan 'Nesrin' ile fabrikatör 'Kenan'ın aşk hikâyesini anlatan 'Bir Demet Menekşe'nin başarısı, Zeki Ökten'in kariyerine yeniden başlama fırsatı verdi. Ökten, sevdiği mesleğinden kopmamış olmaktan, Tibet ise arkadaşının ve saygı duyduğu meslektaşının işine devam edebilecek olmasından dolayı mutluydu.

        'Bir Demet Menekşe'
        'Bir Demet Menekşe'

        O Kartal Tibet ki yeteneğine ve bilgisine güvendiği Zeki Ökten'in sinemadan vazgeçmesine engel olmasının yanı sıra ayrı ayrı çektikleri filmlerle Kemal Sunal'ın toplumsal içerikli filmlerinin de başarılı olabileceğini gözler önüne serdi.

        Toplumsal sorunları komedi ögelerle anlatma tarzını seçen Zeki Ökten, 'Kapıcılar Kralı' ve 'Çöpçüler Kralı' ile kariyeri adına da Türk sineması adına da fark yarattı.

        Öyle ki 'Kapıcılar Kralı' ile Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'En İyi Yönetmen Ödülü', kazandığı ilk ödül oldu.

        Keza Kemal Sunal da 'Kapıcılar Kralı' ile 'En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'ne layık görüldü.

        Zeki Ökten'in başarısı, o yıllarda hapishanede olan Yılmaz Güney'in de dikkatini çekti. Güney, senaryosunu yazdığı, iki aşiretin kan davası arasında kalmış bir çiftin hikâyesini anlatan 'Sürü'yü Ökten'in yönetmesini istedi.

        REKLAM

        İlk kez komedi ögeler içermeyen toplumsal içerikli bir film çekecek olan Zeki Ökten için 1978 yapımı 'Sürü', kariyerinde yeni bir dönüm noktası oldu.

        Öyle ki 'Sürü, tıpkı 'Kapıcılar Kralı' ve 'Çöpçüler Kralı' gibi Türk sinemasının başyapıtlarından biri olurken Türkiye ve yurt dışında 11 ödül kazandı.

        1979'da senaryosunu yine Yılmaz Güney'in yazdığı 'Düşman'da da 'Sürü'deki gibi derin bir etki yaratınca Zeki Ökten'in komedi ögeleri bulunmayan toplumsal içerikli filmlerde de başarısı perçinlendi.

        Senaristler, senaryolarını doğru yorumladığı ve anlatmak istediklerini derinlemesine ifade edebildiği için yapımcılardan yönetmenin özellikle Zeki Ökten'in olmasını rica ediyordu. Ökten, 'Bir Demet Menekşe'den 2006 yapımı 'Çinliler Geliyor'a kadar olan süreçte hiçbir senaristin güvenini boşa çıkarmadı.

        Türk sinemasının güldürürken düşündüren yönetmenlerinden Zeki Ökten, geçirdiği kalp ameliyatının ardından 19 Aralık 2009'da 68 yaşındayken hayatını kaybetti.

        Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Zeki Ökten'in vefatı nedeniyle derin üzüntü duyduğunu belirterek, "Türk sinemasının gelişmesine değerli katkılarda bulunan Zeki Ökten her zaman sevgi ve saygıyla hatırlanacaktır" dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ