2024'te; 1.149 tarihi eser iadesi alındı
Tarihi eser kaçakçılığının önlenmesi ve yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin iadesi adına bir hayli yoğun bir çalışma gerçekleştiriliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Arkeolog Zeynep Boz, Habertürk'e bu konuda bir açıklama yaparken 2024'te iade edilen tarihi eserleri listeledi
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Arkeolog Zeynep Boz, ekim ayında Habertürk'e verdiği özel röportajda, yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin ülkemize iade sürecinde nasıl bir yol izlendiğini anlamıştı.
Cumhuriyet tarihinin en çok tarihi eser iadesinin sağlandığı bir dönem geçirdiklerinin altını çizen Zeynep Boz, şunları söylemişti; "Tarihi eserlerimiz; geldi, geliyor, gelecek"...
Zeynep Boz, 2024'ün bitmesine günler kala bu yıl; hangi ülkeden kaç tarihi eser iadesi alındığı anlattı. Boz, aynı zamanda tarihi eser kaçakçılığının önlenmesi için de yoğun çalışma içinde olduklarını belirtti. Boz, bu konuda şunları söyledi: Türkiye, 2024'te de kültür varlıklarının korunması ve yasadışı yollarla yurt dışına çıkarılmış eserlerin iadesi konusundaki mücadelesini kararlılıkla sürdürdü. Bu yıl aralarında Boubon heykelleri, M.Ö 5. yüzyıla ait sikkeler, Milet kökenli bir kore torsosu ve Mustafa Dede tarafından istinsah edilmiş bir Kur’an-ı Kerim’in de bulunduğu önemli eserleri ülkemize kazandırdık.
Ancak bu mücadelede temel hedefimiz sadece eserlerin iadesi değil; bu suçun tamamen önlenmesi. Bu amaçla 2024'te farkındalık ve eğitim çalışmalarına yoğunlaştık. Köylerde, ören yerlerinde ve okullarda binlerce kişiye ulaştık. Muhtarlarımızdan; öğretmenlerimize, kolluk kuvvetlerinden; yargı mensuplarına kadar geniş bir kitleyi eğittik. Uluslararası platformlarda Türkiye’yi başarıyla temsil ettik ve UNESCO ile AB eğitimlerinde eğitici olarak yer aldık.
2025'te de halkımızın desteğiyle bu suçun önlenmesi ve kültür varlıklarımızın korunması için daha büyük adımlar atmayı hedefliyoruz. Türkiye, kültür mirasını korumada örnek bir ülke olmaya kararlıdır.
2024'te 1.149 tarihi eser iadesi ağlandı. O eserler ve iade alınan ülkeler şöyle;
2024'TE TÜRKİYE'YE İADESİ SAĞLANAN TARİHİ ESERLER
• Fransa'dan Gönüllü İadesi Sağlanan Eserler (2 Adet)
Fransa’da ikamet eden bir kişi tarafından iki sikke gönüllü olarak ülkemize iade edildi. Türkiye’ye getirilen sikkeler 03.01.2024 tarihinde Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü'ne teslim edildi.
Bizans İmparatorlarından Justin I (518-527) dönemine tarihli olan sikke bronz bir follistir. Sikkenin arka yüzünden Konstantinopolis (İstanbul) darphanesinde basıldığı anlaşılıyor. Önyüzde sağa dönük imparator başı etrafında "DN IVSTINVSPP[AVG], arka yüzünde ise sikke biriminin 40 nummi olduğunu gösteren büyük M, solda yıldız, sağda ve üstte haç, altta ise silik halde CON yazılı.
Artuklu Beylerinden Nasreddin Artuk-Aslan (1200-1239) dönemine tarihli diğer bronz sikkenin önyüzünde yer alan sağa dönük insan başı etrafında Arapça "El-melik, el-mansur Nasır ül-Dünya ved-din Artuk Aslan, arka yüzünde ise "El-nasr el-din Allah emir-ül müminin El melikül Kamil" yazılı.
• Almanya'dan Gönüllü İadesi Sağlanan Roma Dönemine Ait Pişmiş Toprak Vazo (1 Adet)
Bir Alman vatandaşı tarafından, 30 yıl önce ülkemizden çıkarıldığı ifade edilerek Stuttgart Başkonsolosluğu'na teslim edilen Roma Dönemine ait Pişmiş Toprak Vazo diplomatik kargo yoluyla ülkemize getirilmiş ve 03.01.2024'te Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü'ne teslim edildi.
Roma Dönemine tarihlendirilen pişmiş toprak vazonun üzerinde Grekçe 'PKH' harfleri bulunuyor. Yoğun bir kireç tabakasıyla kaplı olan vazonun ağız kısmı kırık ve eksik.
• İngiltere'den İadesi Sağlanan Milet Kökenli Kore Torsosu (1 Adet)
İngiltere'nin Londra şehrinde faaliyet gösteren Christie's Müzayede Evi'nin 8 Aralık 2021 tarihli 'Antiquities' isimli müzayedesinde yayımlanan kataloğunda 65 lot numarasıyla satışa sunulan mermer Kore Torsonun ülkemiz kökenli olabileceği tespit edildi.
Torsoya ilişkin müze uzmanlarımız ve akademisyenlerce yapılan incelemeler sonucu ülkemiz kökenli olduğu anlaşılmış ve konuya ilişkin uzman raporları hazırlandı. Bununla birlikte sürece eş zamanlı olarak eserin satışının durdurulması talep edildi.
İadeye konu eserin gövdesi; alt bölümü büyük çarkta şekillendirilmiş kil heykellerin etkisini taşır biçimde silindirik gövdeli. Torsonun küçük boyutlarda olması ve elinde tuttuğu alışılmış dışı atribü onun adak hediyesi olabileceğini düşündürüyor.
Yapılan girişimlerin ardından eserin satışı askıya alınmış ve yasadışı yollarla ülkemizden çıkarıldığına ilişkin ek olarak delil niteliğinde bilgi ve belgeler talep edildi. Bu doğrultuda eserin kökenine ışık tutabilecek arşiv belgeleri taranarak İngiliz makamlarına sunuldu.
Ayrıca; konuya ilişkin Didim Cumhuriyet Başsavcılığı da bir soruşturma başlatarak soruşturma kapsamında eserin ülkemize iadesi için bir adli istinabe talebi hazırlandı. Adli istinabe talebi, Adalet Bakanlığı kanalıyla ilgili ülkeye gönderildi.
Bakanlığımız girişimleri sonucu sunulan somut bilgi, belge ve delillerle birlikte yürütülen adli yardımlaşma talebimiz kapsamında esere el konuldu. 26 Ocak 2024'te ülkemize getirilen heykel geçici olarak Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde bulunuyor.
• İngiltere’den Gönüllü İade Alınan Bronz İmparator Heykeli (1 Adet)
Boubon Antik Kenti kökenli anıtsal boyutlardaki bronz imparator heykelinin Christie’s Müzayede Evi tarafından 2011'de New York’ta satışa çıkarıldığı tespit edildi. Soruşturmayla ilgili haberlerin uluslararası basında geniş bir şekilde yer bulması üzerine bu eseri, 2011'de yasadışı geçmişini bilmeden satın alan kişi durumdan haberdar edildi. Söz konusu kişi, İngiltere’deki konutunda bulundurduğu heykeli, iyi niyet göstererek Türkiye’ye iade etmeyi kabul etti.
Anıtsal bronz imparator heykeli ağırlığı sağ bacağına verilmiş şekilde bir duruşa sahip. Sağ kolu kayıp olmasına rağmen, omzun pozisyonundan heykelin sağ kolunun havada olduğu anlaşılıyor. Eser M.S. 2'nci yüzyıl sonu ve 3'üncü yüzyıl başına tarihleniyor.
2 Şubat 2024'te Antalya Müzesinde gerçekleştirilen bir törenle kamuoyuna tanıtılan eser Antalya Müzesi'nde sergileniyor
• İtalya’dan İadesi Sağlanan Pişmiş Toprak Eserler (11 Adet)
Floransa Savcılığı tarafından gerçekleştirilen bir soruşturma kapsamında; 11 adet pişmiş toprak eserin ülkemiz kökenli olup olmadığını ve kanun kapsamında bulunup bulunmadığını gösteren bilimsel bir rapor sunulması talep edildi.
Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi tarafından hazırlanan raporla bu eserlerin Anadolu’da M.Ö 3 binden Demir Çağına kadar ülkemiz sınırları içerisinde bulunan eserlerin olduğu belirtilerek 2863 Sayılı Kanun kapsamında oldukları ifade edildi.
Konuya ilişkin hukuki prosedürün tamamlanması akabinde anılan eserler, 24 Ocak 2024'te Roma Büyükelçiliği'nde düzenlenen bir törenle teslim alındı.
• İsviçre’den Gönüllü İade Alınan Mermer Yazıt Parçası (1 Adet)
Graubünden Kantonu Arkeoloji Servisi, İsviçre Federal Kültür Ofisi (FOC) ile temasa geçerek Milet Antik Kenti kökenli olduğu anlaşılan bir mermer yazıt parçasını Türkiye’ye gönüllü olarak iade etmek istediklerini iletti. Dışişleri Bakanlığı ile Kültür ve Tanıtma Ataşeliği aracılığıyla Türkiye’ye getirilen yazıt parçası 22.03.2024'te Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü’nde muhafaza altına alındı.
Milet Antik Kentine ait olduğu anlaşılan mermerden yapılmış 13 cm uzunluğa, 10 cm genişliğe ve 3 cm derinliğe sahip yazıt parçasının korunabilen kısmında, kısmen 5 satırdan oluşan Grekçe yazıt görülüyor.
• ABD’den Gönüllü İade Alınan ‘Lekytos’ Görünümlü Pişmiş Toprak Vazo (1 Adet)
ABD’nin Florida eyaletinin Tampa şehrinde yaşayan bir ABD vatandaşı tarafından ülkemize gönüllü olarak iade edilmek üzere Miami Başkonsolosluğu'na teslim edilen ülkemiz kökenli "lekythos" türü pişmiş toprak vazo, Dışişleri Bakanlığı ile Miami Başkonsolosluğu aracılığıyla Türkiye’ye getirildi.
Roma Dönemi'ne tarihlenen ‘Lekytos” görünümlü, devetüyü renginde pişmiş toprak vazo 16,21 cm yüksekliğe, 4,5 cm genişliğe ve 2,4 cm ağız çapına sahiptir. Söz konusu pişmiş toprak vazo 04.04.2024 tarihinde Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü’nde muhafaza altına alındı.
• İngiltere’den İadesi Sağlanan Mustafa Dede Tarafından İstinsah Edilen Kuran-I Kerim (1 Adet)
İngiltere’de 2017'de satışa çıkarılan Mustafa Dede tarafından istinsah edildiği belirlenen Kuran-ı Kerim, yoğun bir delilleme süreci ve takibin ardından yasadışı yollarla kaçırıldığı tespit edilerek ülkemize kavuşturuldu.
Söz konusu eserin Sultan II. Abdülhamit’in koleksiyonunda yer aldığı, Türkiye’den yakın bir zamanda gasp sonucu ele geçirilerek kaçırıldığı dair bilgilere ulaşılmasını müteakip, Christie’s Müzayede Evi tarafından satışı gerçekleştirilecek eserin müzayededen çekilmesi ve ülkemize iadesiyle ilgili gerekli işlemlerin başlatılması, Dışişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'ndan talep edildi.
Ülkemizce sağlanan gasp tutanağı, eserin Türkiye’deyken çekilmiş fotoğrafı gibi deliller sayesinde Londra Metropolitan Polisi tarafından esere el konuldu Kur’an-ı Kerim’i satışa sunan yabancı uyruklu kişilerce, el koyma işlemine karşı bir hukuki süreç başlatılmış ve bu süreç ülkemiz lehine sonuçlandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na iletilen adli yardımlaşma talebimiz çerçevesinde, Bakanlığımız Yazma Eserler Başkanlığı, Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın işbirliği ile gerçekleştirilen iade çalışmaları sonucunda ülkemize getirilen Mushaf, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürlüğü'nde muhafaza altına alındı.
Eser, Osmanlı hat ekolünün kurucusu, hattat Şeyh Hamdullah’ın oğlu Mustafa Dede imzalı bu Kur’an-ı Kerim nesih hat ile 13 satır halinde yazılmıştır. Ketebe kaydında Mustafa Dede imzası yer alan eserde herhangi bir tarih yer almamaktadır. 16'ncı yüzyılın başında yazılmış mushafın en dikkat çeken özelliği ise yazılı bölümlerin hat sanatında “vassale” olarak tanımladığımız teknikte farklı bir kâğıdın üzerine yapıştırılarak hazırlanmasıdır. Cildinin yanı sıra serlevha, hizip ve aşir gülleri gibi tezhipli bölümlerdeki üslup 18. yüzyıla ait karakterde olup yoğun altın sarısı kullanımı da göze çarpmaktadır. Bu da eserin 18'inci yüzyılda kapsamlı bir restorasyon geçirdiğini ve vassale uygulamasının da bu dönemde yapıldığını gösteriyor.
• ABD’den Gönüllü İade Alınan Heykel Başı (1 Adet)
Hellenistik Döneme tarihlenen mermer bir heykel başı elinde bulunduran kişinin vefatı üzerine varisleri Anadolu kökenli olduğunu düşündükleri heykeli ülkemize iade etmek istediler. Müze uzmanlarımız tarafından görselleri üzerinden de incelenen eserin ülkemiz kökenli olduğu anlaşıldığından gönüllü iadesine ilişkin işlemler başlatılmış ve eser 2 Mayıs 2024'te Amerika Birleşik Devletleri’nden Türkiye’ye ulaştırıldı.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde muhafaza altına alınan mermer baş Büyük İskender’e aittir. Makedonya Kralı Büyük İskender Antik dönemde önemli bir yere sahip olan Büyük Pers seferini başlatmış ve M.Ö 334'te Anadolu’ya giriş yaptı.. Bu büyük seferde özellikle Anadolu şehirlerini Pers boyunduruğundan kurtarmak için Anadolu’nun her yerinde siyasi ve askeri faaliyetlerde bulunmuştur. Büyük İskender’in bu faaliyetlerinden geriye kalan birçok kültür mirası günümüzde Anadolu’da görülmektedir. Büyük İskender betimli sanat ürünleri, ordusu için kurduğu darphanelerde basılan sikkeler ve daha birçok kültür varlığı günümüze ulaştı. M.Ö 356 – 323 arasında yaşamış olan Makedonya kralı Büyük İskender zamanı Klasik Sanat ile Helenistik dönem arasında bir geçiş dönemi oldu.
Gönüllü iade alınan eser 35 cm yüksekliğe ve 30 cm genişliğe sahip olup göze çarpan özellikleri arasında ise badem göz, bukleli saç tasarımı ve Büyük İskender’in hükümdarlığı sırasında moda olan anastoleli (saçın önden arkaya doğru yatırılması) saç modeli görülüyor. Başının omzuna doğru eğik duruşu ve çok hafif arkaya doğru atışıyla alnının ortasından çıkan saç tutamı aynı bir aslanın yelesi gibidir ve her iki yandan düzensiz kıvrımlarla inmektedir. Bu Büyük İskender’e özgü bir saç tipidir. Ağır göz kapakları ile yuvarlak gözleri, kalın kirpikleri ve dişlerini pek ortaya çıkarmayan hafif açık ağzı gibi özelliklerin tümü, Büyük İskender heykellerinin genel karakteristiğidir. Yakın zamanda Bakanlığımızca gerçekleştirilen Düzce, 'Prusias ad Hypium' Antik Kenti müze kazılarında da benzer bir Büyük İskender portresine bulundu.
• ABD’den İadesi Sağlanan Bronz Kline (1 Adet)
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Amerika Birleşik Devletleri Los Angeles’da yer alan, Jean Paul Getty Müzesi arasında yapılan müzakereler sonucunda Manisa'da 1979'da gerçekleştirilen kaçak kazılarla ülkemizden yasadışı yollarla çıkarıldığı anlaşılan bronz klinenin iadesi sağlandı.
Ölçüleri; 75x187.5 cm olan klinenin iskeleti ve ayakları dökme bronzla kaplanmış demirden yapılırken, yatak yüzeyi kafesli bir görünüm yaratmak için elmas şeklindeki kesiklerle delinmiş ince bakır levhadan oluşmaktadır. Yer yer lotus ve palmet süslemelerinin de görüldüğü kline, dönemin ince işçiliğini göz önüne seriliyor.
Klinenin ayaklarının üst yüzeyleri ve üst kısımlarında tekstil kalıntılarına rastlanıyor. Alahıdır tümülüsünde 1979'da gerçekleştirilen kurtarma kazılarında, Tümülüs odasında keten kumaş parçaları yanı sıra bazı küçük 'bronz levha' parçaları ve ahşap parçaları bulunmuştur. Bulunan bu kumaş parçalarının, Getty Müzesinden iadesi sağlanan klinedeki kumaş kalıntıları ile uyum göstermesi, eserin iade süreci kapsamında önemli rol oynadı.
Lidya dönemine ait bu kline, M.Ö 530'a tarihlendirildi.
• ABD’den İadesi Sağlanan Eserler (14 Adet)
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Amerika Birleşik Devletleri Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturma Birimi (HSI) ile sürdürülen işbirliği kapsamında tamamlanan soruşturmalar sonucunda arkeolojik ve etnografik kültür varlıklarının yurdumuza iadesi sağlandı.
Ülkemize yeniden kazandırılan eserlerimiz arasında Burdur İli, Gölhisar İlçesi, İbecik Köyü’nde bulunan Boubon Antik Kentinde yoğun olarak 1960’lı yıllarda gerçekleştirilen kaçak kazılar neticesinde elde edilerek yurt dışına çıkarılmış eserlerin yanı sıra, çeşitli dönemlere ait sikkeler, pişmiş toprak eserler, bir mücevher parçası ve Osmanlı Dönemine ait iki adet hançer yer alıyor.
Eserler, 12 Eylül 2024'te Amerika Birleşik Devletleri’nin New York Şehrinde bulunan Türk Evi’nde Bakanlığımız yetkililerinin de hazır bulunduğu bir törenle teslim alındı.
• ABD’den İadesi Sağlanan Bintepeler Nekropol Alanı Kökenli Kolye (1 Adet)
Amerika Birleşik Devletleri’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Boston Güzel Sanatlar Müzesi koleksiyonunda bulunmaktayken kaçak kazılar sonucu yasadışı yollarla ülkemizden çıkarıldığı tespit edilen Manisa ili, Bintepeler Nekropol Alanı kökenli kolyenin ülkemize iadesi sağlandı.
Boston Güzel Sanatlar Müzesi, 1982'de Anadolu kökenli olması dışında herhangi bir köken bilgisine sahip olmadan satın aldığı kolyenin kökenini araştırmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Boston Başkonsolosluğu ile temasa geçti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan bilimsel ve arşiv araştırmaları sonucunda, kolyenin 1970'li yıllarda yüzden fazla Lidya tümülüsünün bulunduğu Bintepeler Nekropol Alanından kaçak kazılar sonucu çıkarıldığı ve yasadışı yollarla yurt dışına çıkarıldığı tespit edildi.
Kolye, altın ve karnelyan taşından yapılmış olup yaklaşık 20 santimetre uzunluğunda ve toplam 30 küresel boncuktan oluşmaktadır. M.Ö 6.-5. Yüzyıllar arasına tarihlenen kolye Arkaik Dönem Lidya sanatının karakteristik özelliklerini taşımaktadır. Günümüze kadar iyi korunmuş durumda gelen eser, Manisa Müze Müdürlüğü envanterinde yer alan Bintepeler Nekropol Alanı kökenli diğer eserlerle benzerlik göstermesi açısından önem taşıyor.
• Danimarka’dan İadesi Sağlanan Eserler (49 Adet)
1960’lı yıllarda Boubon Antik Kenti'nin maruz kaldığı yoğun kaçak kazı faaliyetleri kültürel mirasımıza büyük zarar vermiştir. Bu süreçte pek çok eser, sahte belgeler ve köken bilgileriyle İsviçre üzerinden ya da doğrudan ABD’ye kaçırılmış ve müzeler ile koleksiyoncular tarafından satın alınmıştır. Bu eserlerden Septimius Severus heykel başının, Danimarka’daki Ny Carlsberg Glyptotek Müzesi'nde bulunduğu tespit edildi.
Kopenhag Büyükelçiği ile Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinasyon içinde yürüttüğü müzakereler sonucunda Glyptotek Müzesi, sunulan deliller ve kendi bilimsel incelemeleri doğrultusunda eseri etik nedenlerle Türkiye’ye iade etmeyi kabul etti.
Söz konusu eserlerin 2024'te ülkemize iadesi sağlanmıştır.
• İsviçre’den İadesi Sağlanan Kandil, Madalyon ve Sikkeler (9 Adet)
İsviçre’nin Cenevre kenti yakınlarında gerçekleştirilen gümrük denetlemesi sonucunda ele geçirilen M.S 5’nci ve 7’nci yüzyıllar arasına tarihlenen bir kandilin ülkemize iadesi sağlandı.
Kandil ile birlikte ele geçirilen belgeler ve İsviçre makamlarının yürüttüğü soruşturma neticesinde, özellikle Orta Doğu ülkelerinden kültür varlıklarını toplayarak Avrupa’ya kaçıran bir şebeke ortaya çıkarılmış ve çökertildi.
Bununla birlikte; yine İsviçre’den farklı bir soruşturma kapsamında ülkemiz kökenli İstanbul, Balıkesir ve İzmit basımı MS 4-6'ncı yüzyıllar arasına tarihlenen Bizans Dönemi'ne ait 7 sikke ile bir altın madalyonun da iadesi sağlandı.
• Yunanistan’dan İadesi Sağlanan Sikkeler (1055 Adet)
Yunanistan’ın Kipi Sınır Kapısında 2019'da gerçekleştirilen bir aramada 1055 adet sikke ele geçirildi. Bu eserler üzerinde Yunanistan makamlarınca sağlanan görüntüler üzerinden gerçekleştirilen incelemeler sonucunda 1055 adetten oluşan sikke grubunun ülkemize ait olduğu Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi uzmanlarınca raporlanmıştır. Sikkelere ilişkin olarak ayrıca Doç. Dr. Hüseyin Köker ile bilgi alışverişinde bulunuldu.
Bu sikkelerin arasında Anadolu’da M.Ö 7'nci yüzyıldan M.Ö 5'inci yüzyıla kadar süren tarih aralığında darp edilmiş gümüş sikkeler yer alıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın takibi ve adli sürecin tamamlanmasının ardından söz konusu kültür varlıkları, 19 Aralık 2024'te Yunanistan’ın başkenti Atina'da Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve bakanlık yetkililerinin de hazır bulunduğu bir törenle teslim alınacak.