Görmez: Şehit cenazelerinde Chopin değil, Itri'nin Tekbir’i çalınsın
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 1932'den bu yana protokol cenazelerinde resmi marş olarak çalınan Frederic Chopin'in "Cenaze Marşı"na karşı Itri'nin Tekbir'inin çalınmasını teklif etti
Murat GÜRGEN/GAZETE HABERTÜRK
Hakkari Yüksekova’da geçen hafta şehit olan Özel Harekât polisi Mustafa Sezgin’in naaşı uçağa konulurken, Sezgin’in silah arkadaşları çalınan Cenaze Marşı’na tepki göstermiş ve hep bir ağızdan tekbir getirerek bandoyu susturmuştu. Ardından Türkiye Gaziler Vakfı Başkanı Lokman Aylar, 1932’den bu yana protokol cenazelerinde resmi marş olarak çalınan Frederic Chopin’in "Opus 35, 2 numaralı Sibemol Minör Piyano Sonatı"nı istemediklerini belirterek, “Yabancının ölüm marşı şehitlerimize yakışmıyor. Şehitlerimizi, milletimizin tekbir sesleriyle bestelenen Itri’nin ‘Tekbir’ eseriyle uğurlamak için kampanya başlattık” demişti.
Önceki akşam bir televizyon programında konu kendisine sorulan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de tartışmaya katıldı ve şunları söyledi:
CENAZEDE MARŞ OLMAZ: Son zamanlarda bize en sıkça sorulan sorulardan bir tanesi bu. Şikâyet sadedinde mektuplar, mesajlar var. Belki önce sadece resmi devlet erkânının vefatında yapılırdı, ama son aylarda şehit cenazeleri de çoğalınca milletimiz bunu çok daha fazla fark etti. Hem bir ilim adamı hem bir vatandaş hem Diyanet İşleri Başkanı olarak konu üzerinde düşündüğümüzde; cami, şehit, tekbir, Kuran’ın arasına, bu yüzyılın başında Polonyalı bir müzisyenin Cenaze Marşı adını verdiği bir müziğin girmesi doğru değildir. Yani bu ne kadar zorunluluk arz ediyor bilemiyorum ama bunun üzerinde ben bilhassa yetkililerin durmasının çok gerekli olduğunu düşünüyorum.
AİLELERE SORULSUN: Güvenlik görevlilerimizden bazılarının bana bizzat söyledikleri, yazdıkları var. “Ben ölürsem hocam, lütfen bu çalınmasın” diyorlar. Belki ailelere sorulması lazım. Sorulduğunda da ben hiç kimsenin buna razı olacağını düşünmüyorum, böyle bir icbar da söz konusu olmamalı. Bizim kendimize ait değerlerimiz, kültürümüz var. Itri’nin ‘Tekbir’i var ki, muhteşem bir bestesidir. Cenazenin İslam geleneğinde bir adabı vardır, hele şehit cenazeleri hem hüzünle hem vakarla uğurlanıyor. O esnada herkes dualarını yapıyor, hafızlar Kuran-ı Kerim okuyor. Onların arasında; ülkemize, kültürümüze, geleneğimize yabancı böyle bir unsurun şehit cenazesiyle buluşması doğru değil. Daha önce Kültür Bakanlarımızdan birisi, zannediyorum Ertuğrul Günay Bey, Konya’da veya Antalya’da bir şehit cenazesinde isyan edip bandoyu susturmuştu.
CHOPIN BİLE İSTEMEDİ: Dolayısıyla ben özellikle son aylarda bu konuda milletimizin rahatsızlığının arttığını, doğrudan bana müracaatları olduğunu ifade edeyim. Yetkililerin, en azından şehit ailelerimizin bu isteğini dikkate alacağından da şüphe duymuyorum. Hatta rivayet ki, marşın bestekârı da kendi cenazesinde bunun değil bir başka eserin çalınmasını vasiyet etmiştir.
TÜRKİYE’DE 1932’DEN BERİ RESMİ CENAZE MARŞI
Ünlü Polonyalı piyanist ve besteci Frederic Chopin’in Opus 35, 2 numaralı Sibemol Minör Piyano Sonatı’nın üçüncü bölümü, tüm dünyada Cenaze Marşı (Marche Funebre) olarak biliniyor. Marş, Türkiye’de 1932’den bu yana cenaze törenlerinde çalınıyor. Chopin’in, cenazesinde, kendi bestelediği bu marşın değil, Mozart’ın Requiem’inin çalınmasını istediği rivayet ediliyor.
MURAT BARDAKÇI GÜNDEME GETİRMİŞTİ
HABERTÜRK Gazetesi yazarı Murat Bardakçı, 30 Ekim 2015’te konuyu ilk gündeme getiren isimdi. Bardakçı, şunları yazmıştı:
"Sultan Abdülâziz’in oğlu Abdülmecid Efendi, Türkiye’den 1924’te sınırdışı edilmesinden seneler önce, 1910’lu yıllarda Tekbir’i piyanoya uyarlayıp orkestrasyon yapılabilecek hale getirmiş ve ‘Hymne’, yani ‘İlâhi’ ismini vermiştir. Halkın cenazelerde asırlardan bu yana terennüm ettiği Tekbir ve Tekbir’in bizzat Son Halife tarafından piyanoya uyarlanmış, yani bandonun da çalabileceği şekli dururken, resmî cenaze törenlerinde neden Şopen’in marşı çalınsın?"