Gebelikte yaptırılması gereken testler nelerdir?
Hamilelik döneminde mutlaka yaptırılması gereken test ve kontroller hakkında bilgi veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Volkan Aksakallı, hangi testin gebeliğin hangi döneminde ve nasıl yapılacağı konusunda uyarıda bulundu
Hamilelik döneminde mutlaka yaptırılması gereken test ve kontroller hakkında bilgi veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Volkan Aksakallı, hangi testin gebeliğin hangi döneminde ve nasıl yapılacağı konusunda uyarıda bulundu.
Gebelikte uygulanan rutin incelemeler ve yaptırılması gereken testlerin önemine değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Volkan Aksakallı, "Jinekolojik (pelvik) muayene genel olarak ilk antenatal muayene esnasında pelvik muayene yapılır ve gebeliği olumsuz yönde etkileyebilecek muhtemel genital kitle, enfeksiyon, doğumsal genital anomaliler, kanser ve kanser öncesi lezyonlar ortaya çıkarılır.
Genel olarak ilk antenatal muayenede sindirim sistemi, kalp ve dolaşım sistemi, solunum sistemi, lokomotor sistem (kas ve eklemler) ve sinir sistemi ve ruhsal durum hakkında şikayet sorgulaması ve genel muayene kadın doğum uzmanı tarafından yapılır.
Tansiyon ölçümü her gebelik muayenesinde tekrarlanır. Preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) adı verilen durumun erken tanısında tansiyon değeri en önemli kriterdir. Özellikle kısa zamanda aşırı kilo alımı gebelik zehirlenmesi habercisi olabilir.
Uzun döneme (haftalara) yayılan aşırı kilo alımı ise karbonhidrattan ve yağdan zengin yiyeceklerin gereksiz yere alınmasına bağlı olabileceği gibi diyabet (gebelik şekeri) habercisi olabilir. Anne adayının kilo ölçümünü aç karnına yapması ve doktoruna bildirmesi de uygundur" dedi.
Karnın büyümesinin değerlendirilmesi günümüzde ultrason yapılması sebebiyle giderek terk edilmekte olduğunu ifade eden Volkan Aksakallı, "Leopold manevraları adı verilen özel muayene yöntemleri ile doktor bebeğin başının, sırtının, bacaklarının yerini belirler. Gebeliğin sonuna doğru bebeğin pelvis içine ne şekilde girdiği de bu yöntemlerle belirlenir. Bunun yanında ultrason, karnın mezura ile ölçümü ve Leopold manevraları ile elde edilen bilgilerden çok daha hassas bilgiler verir.
İdrarda veya kanda gebeliğe özgü bir hormon olan HCG’nin saptanması esasına dayanan testlerdir. Kanda henüz adet gecikmeden, idrarda ise testin hassasiyetine göre bir ile on gün arasındaki gecikmelerde gebeliği belirleyebilirler. Anne ve baba adaylarının kan grupları parmaktan alınan kanda belirlenebilir. Anne adayının kan grubunun Rh (-), baba adayının ise Rh (+) olması durumunda Rh uygunsuzluğundan bahsedilir" diye konuştu.
Lökosit (akyuvar) sayısı, eritrosit (alyuvar) sayısı, eritrositlerin ortalama hemoglobin içeriği, büyüklükleri, trombosit sayısı, hemoglobin ve hematokrit değeri dışında daha çok sayıda parametre belirleneceğini ifade eden Aksakallı, "Tam idrar tahlili ile idrarda enfeksiyon bulgularını ortaya çıkarmak, erken gebelik döneminde aşırı bulantı ve kusmaları olan anne adayının genel beslenme durumunu değerlendirmek, gebeliğin ilerleyen aşamalarında idrarda protein varlığını ortaya çıkarmak (idrarda protein varlığı preeklampsi bulgusu olabilir) ve anne adayının yeterli su içip içmediğini değerlendirmektir. İdrar kültürü gebelik idrar yolu enfeksiyonlarının gelişmesini kolaylaştırır.
İdrar sedimentinde lökosit, eritrosit ve/veya bakteri görülmesi enfeksiyona işaret eder ve anne adayının şikayetleri varsa antibiyotik tedavisi gerektirir" şeklinde konuştu.
Gebeliğin ilk haftalarında yapılan ultrasonun önemine değinen Aksakallı, "Son adet tarihinin doğruluğunu onaylamak, SAT’ını bilmeyen anne adaylarında gebelik haftasını belirlemek, dış gebelik, mol gebeliği gibi durumları erken dönemde saptamak, gebelik üzerinde olumsuz etki oluşturması muhtemel miyom ya da yumurtalık kisti gibi kitlesel lezyonları saptamak ve yine muhtemel bir çoğul gebeliği ortaya çıkarmak için son derece önemlidir. Üçlü test gebeliğin 16. - 18. haftaları arasında yapılan bir incelemedir.
Anne adayından alınan kanda üç ayrı hormon tetkiki yapılarak Down sendromu ve Nöral tüp defekti riski belirlenir. Günümüzde daha çok bir üst versiyon olan dörtlü test kullanılmaktadır. Türkiye’de Trizomi 21 (Down sendromu) risk belirlemesinde kullanılan en yaygın test halen üçlü testtir. Ancak bebeğin 11.-14. gebelik haftaları arasında ense pilisi kalınlığının ölçümü, beraberinde anne adayından alınan kanda beta HCG ve PAPP-A ölçümü ve bunlardan elde edilen değerler ile Down sendromu riski belirlenebilmektedir" dedi.
Kandaki beta HCG seviyesi gebelik ilerledikçe azalmakta olduğunu belirten Aksakallı, "Trizomili bebeklerde bu azalma çok daha yavaş olmaktadır. 11.-14. gebelik haftaları arasındaki ölçümler Trizomi 21 olan bebeklerde bu azalmanın daha yavaş olduğunu doğrulamaktadır. Gebelik, diabet (şeker hastalığı) oluşma riskini artıran bir durumdur.
Bu yüzden anne adayları 24.-28. gebelik haftaları arasında şeker yükleme testine tabi tutulurlar. Bu amaçla anne adayının risk faktörlerine göre 50 gram (PPG) ya da 100 gram glikoz ile (OGTT) yükleme yapılır" şeklinde konuştu.