Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu günlerde müdahale edemediğimiz pek çok olaya tanıklık ediyoruz. Her yeni gün, etki edemediğimiz kararlar alınmış ve hayatlarımıza uygulanmış oluyor. Öyle ki bazen haberleri takip etmekle etmemek arasında ince bir çizgide gidip geliyorum. Günün geri kalanını o gerginlikle geçirecek olmayı bile düşünür hale geldik. Demek istediğim kulaklarımızı tıkayıp umursamadan yaşamak değil elbet.

        Hala iyi zaman geçirebilecek şeylere sahipken kıymetini bilelim derdindeyim. İlk okulda öğrendiğim "Herkes kendi kapısının önünü temizlerse tüm sokaklar tertemiz olur " cümlesini, hayatlarımızın her anına yansıtmamız gerektiğini düşünen ve bireysel ödevlerini yerine getiren biri olmanın derdindeyim.

        Ağzından iç karartıcı cümleler eksik olmayanlarımız ( pek çoğumuzun bunu üstüne almayacağını bilsem de! ) size soruyorum.

        Bunun bize faydası ne ?

        Yarına büyük bir umutsuzlukla uyanmak istemiyorum!

        Bebeğini kucağına alan arkadaşıma üzülen gözlerle bakmak istemiyorum!

        Hayatını kurmanın derdine düşmüş kardeşim için kaçış planları yapmak istemiyorum! Çalıştığım kurum yarın kapanır ve işsiz kalırım derdiyle bunalıma girmek istemiyorum!

        Sorun tespiti yapmakta uzmanlaşmış, bir analist gibi ahkam kesen arkadaşlarım, aynı çabayı çözüm üretmek, faydalı olmak, iyi hissetmek ve hissettirmek içinde harcasanız ya...

        Kriz zamanlarında meydanlarda bir araya gelmenin önemini hepimiz tecrübe ettik ve birbirimize çok iyi geldik. Tüm olumsuzluklara rağmen birlik ve beraberliğimizi, vatanımıza, bayrağımıza olan bağlılığımızı yeniden hatırladık. Yeri ve zamanı geldiğinde yine oradayız fakat artık yapmamız gereken şeylerin farklı olduğunu düşünüyorum.

        Sabah evden çıktığımızda esnafla selamlaşmanın, işe giderken otobüste itişmek yerine yer vermenin zamanı geldi artık. Mahalledeki pazara gidip oraya tezgah açan çiftçiye hal hatır sormanın, kazı kazan satan amcaya da şans dilemenin zamanıdır.

        Yani ulaşabileceğiniz ama unuttuğunuz insanların en azından tebessüm etmesini sağlayıp hayata daha sıkı tutunmaları için, çorbada tuzumuzun olması gerektiği zamanlardayız.

        Demokrasi için toplandığımız meydanları terk ettiğimizde, o meydanda yan yana geldiğimiz insanlara olan sorumluluğumuzu ve hoşgörümüzü de terk etmeyelim!

        Sokaklarda cüppe ya da baş örtüsüyle gezen insanların huzurlarının kaçırılmaması gerektiği gibi şort giyen, alkol içen insanlara da laf atılmaması gerektiğini, demokratik yapının ancak bu temelde var olabileceğini unutmamalıyız.

        Sosyal medyada iyi vakit geçirdiğimizi gösteren fotoğrafları eleştirenlerin duruma birde şöyle bakmalarını tavsiye ederim. Televizyonda Doğu ülkelerinde çıkan iç savaşları izlediğinizde oraya olan sempati ve yaklaşımlarınızı hatırlayın. Değil seyahat etmek, gitmek üzere olan bir yakınımızı dahi engellemeye çalışırız. Dünya basınında olmaması gereken, birbirinin kellesini kesen vatandaşlarımızın görüntüleri yeterince yer aldı! Sizi takip eden tek bir yabancının dahi olması ve ön yargısını etkileyebilecek olmamız, an itibariyle sokaklarda kornalara basıp dolaşmaktan çok çok daha iyi ve faydalıdır.

        Nefret ve kinin yaraları sardığı, insanları birleştirdiği tarihte görülmemiştir.

        Bu yüzden gününüzü güzel geçirmek için çabalayın, gülün, sevin, hoşgörün, paylaşın ve çoğaltın.

        Demek istediğim tüm bu yaşadıklarımıza artık vurdumduymaz bir tavır takınıp, pembe gözlüklerle bakmak değil aksine gemi batıyor bile olsa elinden geleni ardına koymayan ve onu SON DAKİKA terk edecek kaptan olmaya çalışmamızdır.

        ******

        Siz de hayata, duyguya, insana dair fark edişlerinizi ve biriktirdiklerinizi benimle paylaşın…

        Ben de kendi hislerimden kalemime döküldüğü kadarıyla sizlere dokunabileyim

        byucel@haberturk.com

        Diğer Yazılar