ABD ilk kadın başkanını seçecek mi?
ABD, bugün belki de tarihinin en belirsiz seçiminin yaşayacak. Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump ile Demokratların adayı Kamala Harris arasındaki yarış başa baş gidiyor. Harris, 4 ay kala girdiği yarışta başlarda farkı biraz açmıştı, ancak fark sonraları kapandı. Harris kazanırsa ABD'nin ilk kadın, ilk siyahi ve ilk Asyalı-Amerikalı başkanı olacak. Peki ABD bir kadın başkana hazır mı? Harris'in 4 aylık seçim kampanyasında mesajları ne oldu?
Dünyanın en çok seçim yaşanan yıllarından biriyiz ve bunlardan en sıra dışı olanı bugün ABD'de gerçekleşecek tarihi seçim olacak. Amerika Birleşik Devletleri, yarışa sonradan katılan Kamala Harris ile ilk kadın başkanını seçebilir.
ABD Başkanı Joe Biden 2020'de seçimi kazandığında 2024 yılında yerine gelecek ismin Başkan Yardımcısı Kamala Harris olacağı düşünülüyordu. Evet bugün 2024 seçimleri için yarışan isim Kamala Harris oldu, ancak bu o dönem beklenildiği gibi gönüllü bir şekilde olmadı.
Biden ve Trump 10 Mayıs'ta ilk kez canlı yayında karşı karşıya geldi
Eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçilerin yeniden adayı olan Donald Trump yaklaşık iki sene önce başkanlık yarışına gireceğini duyurmuştu. 2024 Temmuz ayına kadar ise Trump'ın karşısında yarışacak ismin Joe Biden olacağı düşünülüyordu. Biden ve Trump ikilisi 2020 seçimlerinin rövanşını yapacak, 2024 seçimlerinde yeniden karşı karşıya gelecekti. Ta ki Mayıs ayında iki ismin canlı yayında ilk kez karşı karşıya geldiği güne kadar. Yaşı sebebiyle yoğun eleştirilere maruz kalan Biden'ın Trump karşısındaki zayıf performansının ardından adaylıktan çekilmesi yönünde eleştiriler arttı. Ve Temmuz ayında Biden yarıştan çekildi, yerine Başkan Yardımcısı Kamala Harris geldi.
Harris, 4 ay kala girdiği yarışta başlarda farkı biraz açmıştı, ancak fark sonraları kapandı ve şu an Trump ve Harris başa baş bir yarışa giriyor. Peki ABD bir kadın başkana hazır mı? Harris'in 4 aylık seçim kampanyasında mesajları ne oldu?
1937'de Gallup, Amerikan halkına ilk kez, "her açıdan" yeterli olması durumunda bir kadın başkana oy vermeyi düşünüp düşünmeyeceklerini sorduğunda o zaman yalnızca yüzde 33'ü evet demişti. Aradan geçen neredeyse 100 yılın ardından ABD'de ikinci kez bir kadın başkanlık için yarışıyor.
CİNSİYET SEÇİM KAMPANYASINDA ÖNE ÇIKTI
Trump ve Harris 10 Eylül'de ilk kez canlı yayında karşı karşıya geldi
2016 yılında Hillary Clinton, Demokratların adayı olduğunda cinsiyet kampanya boyunca önemli bir konu olmadı, ancak Harris'in seçim kampanyasında bu başlık öne çıktı.
Anketlerdeki cinsiyet ayrımı geniş: Harris, kadınlar arasında Donald Trump'ı yüzde 54'e yüzde 42 oranında geride bırakırken, Trump erkekler arasında Harris'i yüzde 55'e yüzde 41 oranında geride bırakıyor.
ABD basınına konuşan bazı kadın seçmenler, 2016'da Clinton'ın kazanması için umutlandıklarını ancak seçim sonuçlarının hayal kırıklığı uğrattığını söyledi. Bazı kadın seçmenler ise, sonuç ne olursa olsun, bu seçimin bir kadının ABD başkanı olma fikrini normalleştirmeye yardımcı olarak ilerlemeyi temsil ettiğini ifade etti.
US News'un 18 ila 34 yaş aralığındaki 2 binden fazla genç arasında yapılan anketine göre, çekişmeli eyaletlerdeki genç seçmenlerin yüzde 80'inden fazlası bir kadının etkili bir başkan ve güçlü bir lider olabileceğini söylüyor. Ancak görüşler cinsiyete, siyasi bağlılığa ve dine göre biraz farklılık gösteriyor ve yüzde 6'sı bir kadın adayın bu kriteri karşılayacağını düşünmüyor.
Aynı katılımcılara ABD'nin kadın başkana hazır olup olmadığı da soruldu; Katılımcıların yüzde 68'i ülkenin hazır olduğunu kabul etti, ancak yüzde 10'nu bu görüşe katılmadı.
HARRIS: ABD İLK KADIN BAŞKANINI SEÇMEYE KESİNLİKLE HAZIR
Kamala Harris de mitinglerinde zaman zaman bu konuya değiniyor, geçtiğimiz günlerde bir seçim mitinginde ABD'nin ilk kadın başkanını seçmeye "kesinlikle" hazır olduğunu söyledi, Donald Trump tarafından "tükenmiş" bir ulus için yeni bir sayfa açmak istediğini dile getirdi.
Kamala Harris'in farklı gruplarda oy potansiyelinin yüksek olması, Demokrat Parti'nin geniş bir seçmen yelpazesine hitap etmesine katkıda bulunuyor.
KADIN SEÇMENLER, SİYAH AMERİKALILAR, ASYA KÖKENLİLER
Kamala Harris'in oy alacağı kitle oldukça geniş ve çeşitlilik gösteriyor. Harris'in profili; kadın seçmenler, siyah Amerikalılar, Asya kökenliler, gençler ve eğitimli orta sınıf gibi önemli demografik gruplarda destek buluyor. Bu kitlelere seslenme gücü hem kişisel kimliğiyle hem de siyasi duruşuyla ilgili.
Kadın Seçmenler: Kamala Harris, ABD’nin ilk kadın başkan yardımcısı olarak kadın seçmenler arasında güçlü bir desteğe sahip. Kadın hakları, eşit ücret ve kürtaj gibi konularda savunduğu politikalar, özellikle Demokrat Partiye eğilimli kadın seçmenler arasında onu çekici kılıyor
Siyah Amerikalılar ve Diğer Azınlık Gruplar: Harris’in hem siyahi hem de Asyalı-Amerikalı kökenli olması, bu gruplar arasında dikkat çekmesini sağlıyor. Azınlık haklarına verdiği destek, ayrımcılık karşıtı politikalar ve göçmen hakları konusundaki duyarlılığı bu grupları harekete geçirebiliyor.
Genç Seçmenler: Harris’in sosyal adalet, iklim değişikliği ve eğitim gibi konularda daha ilerici politikalara olan desteği genç seçmenleri kendisine çekiyor.
Eğitimli Orta Sınıf: Harris, California Başsavcısı ve ABD Senatörü olarak hukuk alanında oldukça güçlü bir kariyere sahip. Bu, onu özellikle eğitimli orta sınıf seçmenler için güvenilir bir isim haline getiriyor. Vergi reformları, sağlık ve ekonomi politikaları gibi konularda gösterdiği duruş, bu kesimin desteğini kazanmasını sağlıyor.
4 AY KALA GİRDİĞİ SEÇİMDE SOSYAL ADALET, EKONOMİK EŞİTSİZLİK, KADIN HAKLARI ÖNE ÇIKTI
Harris'in seçime 4 ay kala girdiği seçim kampanyasında öne çıkan söylemleri, sosyal adalet, ekonomik eşitsizliklerin giderilmesi ve kadın haklarının korunması gibi konular oldu. Harris, sağlık harcamalarında yıllık 2 bin dolar sınırı önerisini destekliyor. Ayrıca, asgari ücretin artırılması, ücretli aile izni sağlanması ve eğitimde fırsat eşitliği gibi vaatleriyle düşük ve orta gelirli kesimlere hitap etmeye çalışıyor.
Ayrıca işsizlik, yüksek maliyetli sağlık harcamaları ve ayrımcılık gibi konularda azınlık gruplara yönelik çözümler sunmayı hedefliyor. Bu vaatlerle, ABD’deki sosyal reform taleplerini güçlü bir şekilde gündeme getirmeyi amaçlıyor.