CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Adana'da (2)

BUĞDAY TABAN FİYATINA TEPKİ

Vatandaşların derdi olmayan hiçbir şeyi gündeme almayacağını vurgulayan Özel, “Türkiye’deki mısırın yarısının üretildiği yer Çukurova. Buğdayın da yüzde 15’ini üreten Çukurova’da dün hububat fiyatları açıklandı. Açıklanan fiyata bir bakın, açıklayana bir bakın. Geçen hafta Rize’deydim. Buradan Adana’dan Rize’ye çay üreticisine Çukurova’dan selam olsun. Fiyatı Twitter’dan açıkladılar. Açıklanacak fiyat iyiyse o fiyatı Cumhurbaşkanı açıklıyor. Normalse bakan açıklıyor. Kötüyse birini bulup açıklatıyorlar ama dünkü buğday fiyatını açıklayacak adam insan içine çıkamaz. Yazıklar olsun tweet atıp açıklıyorlar. Geçen sene, bu buğdayın alım fiyatı 8 lira 25 kuruş. Bu sene buğdayın alım fiyatı inanılır gibi değil. 9 lira 25 kuruş. Geçen seneden bugüne TÜİK hesabıyla enflasyon yüzde 80. Tayyip beyi üzmeyen istatistik kurumu yüzde 80 diyor ama git sor mazot, gübre, ilaç kaç kat arttı ama enflasyon yüzde 100’ün üzerindeyken, tüm giderler 2 katını aşmışken, yüzde 12 zam vererek 8.25’lik buğdayı 9.25’e satacaksın demek. 11 lira maliyeti olan buğdayı 9 liraya almak. Yani sen 1 sene çalıştın, didindin ama karşılığında maliyetini bile kurtaramadı demek vicdansızlıktır, insafsızlıktır, Çukurova’daki işçiye ve çiftçiye, Türkiye’nin dört bir yanına, Konya’ya, İç Anadolu’ya, Ege’ye, Trakya’ya saygısızlıktır. Bu fiyatı kabul etmeyeceğiz, bu fiyata direneceğiz, isyan edeceğiz. Geçen hafta Rize’de çay üreticisinin sesini duyurduk. 17 lira verdikleri çayın 25 lira olması gerektiğini söyledik. Şimdi Adana’dan sesleniyoruz. Buğday fiyatı 15 lira olmalıdır. Maliyetin 11 lira olduğu yerde 15 liradan aşağı buğday fiyatını asla kabul etmiyoruz” dedi.

‘ADANA’DA ARAZİLERİN YÜZDE 26’SI İPOTEKLİ’

CHP olarak çok net bir tutuma sahip olduklarının altını çizen Özgür Özel, her kesimin emeğinin karşılığını aldığı bir Türkiye’yi hedeflediklerini söyledi. Özel, “Çiftçilerin, tarımla, hayvancılıkla uğraşanların, hepimizi doyuranların önce karnını doyurmasını, topraklarını kaybetmemesini ve borçlarını ödeyip insanca yaşamalarını savunuyoruz. Bugün Adana’da 4 arazinin biri yani arazilerin yüzde 26’sı ipotekli. Adana’daki toplam ipotek tutarı 1 trilyon lira. Eski para değil bugünkü parayla 980 milyar liranın üzerinde. Türkiye’nin en kaliteli arazilerinin Yunan sermayeli, İsrail sermayeli bankalara ipotek ettiren Türkiye’deki Trakya kadar alanı ekilemez, dikilemez hale getiren, Hollanda kadar alanı tarım arazisi olmaktan çıkaran ve kendi kendine yetebilen bu ülkeyi dışarıda arazi kiralayan, dışarıdan ithalat yapan bir ülke haline getiren tarım politikalarını terk etmeden ne çiftçinin karnı doyar ne de ülkenin. Çiftçiye sahip çıkacağız ve bu topraklarda birisinin dediği gibi ‘Ananı da al git’ demeyecek, birisinin dediği gibi ‘Çiftçi milletin efendisidir’ diyeceğiz” diye konuştu.

‘EMEKLİ MAAŞI 17 BİN LİRAYA ÇIKARILSIN’

Kurban Bayramı’nın yaklaştığını hatırlatan Özgür Özel şöyle devam etti:

“Biliyorsunuz ilk kez bayram ikramiyesi 2018 yılında alındı. 2018 yılında bayram ikramiyesiyle bugünkü bayram ikramiyesi arasında fark şu. O tarihte kasaba gidince kurban kesemiyorsan 24 kilo kıyma alıyordun. Şimdiki 5.5 kilo kıyma alıyor. O zamanki en düşük emekli maaşı AK Parti geldiğinde 2 kurbanlık koyun alıyordu. Şimdi Adana’da sordum kurbanlık fiyatları 9 ile 18 bin lira ama ele gelen bir koç 15 bin liradan aşağı değil. Eskiden 2 kurbanlık koç alan emekli maaşı şimdi en cılız 1 tanesini bile alamıyor. CHP en düşük emekli maaşı için asgari ücret öneriyor. Buradan hükümete, iktidara sesleniyorum. Önümüzdeki hafta Erdoğan’la bir araya geleceğiz. Bayram ikramiyesini 1 asgari ücrete, 17 bin liraya çıkarmasını öneriyoruz.” 

‘ANKETLER YÜZDE 33-35 ÖLÇÜYOR’

Seçim sonrası süreci değerlendiren Özel sözlerini şöyle sürdürdü:

“Seçim geldi geçti. Şımarmadık, şımarmayacağız ama bugün kazandığımız seçimin ikinci ayında değil bir sonraki seçimin ikinci ayındayız. O yüzden durmadan, yorulmadan, dinlenmeden çalışacağız. Önümüzde büyük bir hedef var. İyi olan şu ki yerel seçim, yerel seçimde kalmadı devam etti. Bugün ortaya çıkan, yayınlanan anketlerde hangi firma olursa olsun, iktidara yakın ya da uzak, hiçbirisinde patimizin oyu yüzde 30’un altında değil. Yüzde 33-34-35 ölçüyorlar. Hiçbirinde seçim akşamına göre rakibimizle aramızda fark yok. Fark açılıyor, açılıyor açılıyor. Gazi’nin partisi birinci parti oldu. Geçmişte AK Partili, MHP’li, İYİ Partili olabilirsiniz. Hepiniz gönlümüzdesiniz. Biz iktidarı kimseye kötülük yapmak için değil, hakkaniyetle yönetmek için aldık. Bakın 2 gün önce Türkiye’de Belediyeler Birliği seçimi vardı. Delegelerin yüzde 60’a yakını CHP’li. Bu ne demek? İstediğimi başkan seçerim, bütün yönetimi alırım. Oylamayla da bütün projeleri kendi partime veririm. Böyle yapılır mı? Yapılmazdı. Düne kadar AK Parti ile MHP bir araya gelip belediyeler birliğinin tüm yönetimini alıp içeriye hiçbirimizi koymayıp belediyelerin toplam kaynağının yüzde 98’ini Cumhur İttifakı’nın belediyelerine veriyorlardı. Gün geldi aynı gücü tek başımıza elde ettik ama öyle bir şey yapmadık. Evet kendisini kutluyoruz, Ekrem İmamoğlu’nu Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı yaptık. Zeydan Karalar’ı onun birinci başkanvekili yaptık. Ama 14 kişilik yönetimin 7’sini biz alalım dedik, 7’sini diğer partilere bölüştürelim. Başkanla birlikte 8 bizim çünkü Türkiye’nin yüzde 65’i bizim. AK Parti ve MHP’ye teklif ettik. Herhalde geçmişte bize yaptıklarını düşünüp mahcup olup girmediler, ayrı liste çıkardılar, birlikte kaybettiler.”

AVRUPA BİRLİĞİ VE MİLLİ GELİRİ ARTIRMA SÖZÜ

Atatürk’ün ‘muasır medeniyetler’ hedefinin Avrupa Birliği’nden geçtiğini vurgulayan Özel şöyle konuştu:

“En büyük Türkiye, muasır medeniyetlere giderken olacak. Onları geçmek için koşarken olacak. Avrupa Birliği hedefiyle olacak. 55 bin dolar milli gelir hedefiyle olacak. Milli gelir artınca o maaşlar yetecek. Size söz veriyoruz. CHP gelecek, bir dönem çalışacak bir daha seçilecek. Türkiye Cumhuriyeti 5 yılın sonunda Avrupa Birliği’ne girecek. 10 yılın sonunda 55 bin dolar milli geliri olacak. Hani bunlar paradan 6 sıfırı attılar ya. Biz 6 sıfırı atmayacağız. Bir sıfır atacağız. Ama nasıl atacağız? Onlar gibi 6 sıfırı hem ekmekten hem maaştan atmayacağız.  Biz sıfırı atarken maaşlardan atmayacağız ama elektrikten, sudan, ekmekten atacağız, gübreden atacağız, mazottan atacağız. Çok değil, 1 sıfır atmaya geliyoruz. O 1 sıfırı atacağız, 10 yılda alım gücümüzü 10 kat arttıracağız. Maaştan sıfır atmadan mallardan sıfır atmanın yolu Avrupa Birliği yoludur. O yol muasır medeniyet yoludur. O yıl 55 bin dolar milli gelirin yoludur. Söz veriyoruz. Milli geliri artıracağız. Çok kazanandan çok azalacağız, az kazanandan az alacağız. Garibana ilişmeyeceğiz, onları doyuracağız söz veriyoruz.”