Aile hekimleri: Rapor bizim işimiz değil
Aile hekimliği kanun teklifinde özellikle de rapor tartışması var malum. Ehliyet, işe giriş ve sağlık raporlarının ücretli hale mi gelecek? Peki aile hekimleri bu düzenlemeye nasıl bakıyor? Esra Toptaş yazdı
Aile Hekimliği için düzenlenen kanun teklifiyle ilgili dün Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası’nın görüşlerini paylaşmıştım. Bugün de aile hekimi, hemşire, ebe ve sağlık çalışanlarının üye olduğu Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın yeni kanun teklifine bakışını sordum. Sendika Başkanı Uzman doktor Derya Mengücük, şöyle dedi:
"YETKİMİZİ AŞAN BİR SORUMLULUK"
“Kanun teklifi taslağında yer alan aile hekimliğinde verilebilecek sağlık raporlarının ücretli hale getirilmesi ve bu ücretlerden hekimlere maddi katkı verilmesi durumu kamuoyuna aile hekimleri açısından olumlu bir düzenleme gibi sunulsa da gerçekte bu konudaki sorunları daha da artıracaktır.
Biz şimdiye kadar ehliyet raporları, işe giriş raporları, sporcu sağlık raporları gibi bu tür raporların kendi mevzuatları gereği zaten aile hekimlerince verilmesinin uygun olmadığını dile getirdik. Örneğin ehliyet yönetmeliğinde her hastalık için belirlenmiş kriterler ve bu kriterlerin sağlandığını belgeleyecek pek çok ileri tetkiki gerektiren maddeler varken ve Aile Sağlığı Merkezlerinde bunu yapabilecek tıbbi donanım, aile hekimlerinde bu yetkinlik yokken bu sorumluluğu üstlenmemizin beklenmesine itirazımız hep vardı. İlgili branş uzmanının değerlendirmesinin şart olduğu durumlar için aile hekimlerince karar verilmesi isteniyor ve bizler bilgimizi ve yasal yetkimizi aşan sorumluluğu zaten almak istemiyoruz. Üstelik olası bir hatalı durumda bunların cezai yaptırımları söz konusu iken bu tür raporların oluşturulacak ayrı birimler tarafından verilmesi gerektiğini, ilgili branş uzmanlarının değerlendirmesinin şart olduğunu savunuyoruz.
Durum böyleyken raporların ücretli hale getirilerek aile hekimlerine güya özendirici hale getirilmesini onaylamıyoruz. Olması gereken pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi bu raporların öncelikle gerçekten gerekli olup olmadığını saptamak ve ille de gerekiyorsa aile hekimlerinden değil tamamen ayrı ve sadece bu işe bakan sağlık merkezlerince yapılmasıdır. Ülkemizde talep edilen sağlık raporlarının gerekliliği ayrıca tartışılmalı, vatandaşlar da gereksiz işlemlerle uğraştırılmamalıdır.
Diğer taraftan sağlık hakkının en temel uygulayıcısı olan birinci basamak sağlık hizmetlerine bir şekilde ücretlendirme getirilmesi ayrıca endişe vericidir. Sağlık raporları ile başlayabilecek bu sürecin daha sonra kan tetkikleri gibi başka alanlara ilerlememesini umuyoruz. Ulaşılabilir, ücretsiz, eşit ve adil sağlık hakkı korunmalı ve aile hekimliğinin koruyucu sağlık amaç ve niteliği kaybedilmemelidir.”