Aileden miras kalan duygusal yükün bilimsel yanıtı: Kaygı bozukluğu ve depresyon genetik olabilir mi?
Kaygı bozuklukları aileden miras alınabilir mi? Genetik araştırmalar bu ihtimali doğrulasa da, çevresel stresler ve yaşam deneyimleri kaygı gelişiminde belirleyici rol oynar. Kaygının kökenlerine inmek, hem bireyler hem de aileler için daha sağlıklı bir gelecek inşa etme fırsatı sunuyor. İşte detaylar!
Kaygı bozukluğunuz varsa, ailenizdeki diğer kişilerin de kaygı yaşaması oldukça olasıdır. Ancak, kaygının nedenleri karmaşıktır ve genetik faktörler bu tablonun yalnızca bir kısmını oluşturur. Çevresel etmenler ve yaşam deneyimleri de kaygının gelişiminde etkili olur. Bu durum, kaygı yaşayan ve bu durumu çocuklarına aktaracaklarından endişe eden bireyler için umut verici bir haber olabilir.
GENETİK VE KALITSALLIK NE ANLAMA GELİR?
Bir hastalık kalıtsal olduğunda, bu durum o hastalığa yakalanma olasılığının doğuştan geldiği anlamına gelir. Bu olasılık, biyolojik anne, baba ya da her ikisinden de miras alınmış olabilir.
Bu, bazen anne ya da babanızın hastalığa sahip olduğu anlamına gelirken, bazen de yalnızca taşıyıcı oldukları ve hastalığın hiç ortaya çıkmadığı durumları ifade edebilir.
Genler, DNA’nın bir parçasıdır ve vücudunuzdaki her hücrenin içinde yer alır. İlaç ya da tedavi yöntemleriyle genlerin yapısını değiştirmek mümkün değildir. Ancak, bir genin aktif hale gelip gelmemesi çevresel faktörlere göre değişebilir.
Bu durum, genetik bir kaygı bozukluğunu miras almış olsanız bile, çevresel stresörlerin bu genlerin aktifleşmesinde belirleyici rol oynayabileceği anlamına gelir.
KAYGI KALITSAL MIDIR?
Araştırmalar, kaygının genetik faktörlerden etkilendiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Uzmanlar, DNA ve genlerin nasıl çalıştığını anlamadan önce bile, kaygının ailevi bir bağlantısı olduğunu fark etmişlerdir.
Birinci derece bir yakınınızda kaygı bozukluğu varsa, bu durumu yaşama olasılığınız 2 ila 6 kat daha fazladır. Özellikle, aynı genetik yapıyı paylaşan tek yumurta ikizlerinde bu risk daha da yüksektir. Çevresel faktörler farklı olsa bile, genetik yatkınlık nedeniyle kaygı gelişme olasılığı artar.
Bilim insanları, kaygı bozukluğuna neden olan spesifik genleri bulmak için çalışmaktadır. Ancak, bu genlerin etkileri kişiden kişiye değişebilmektedir. Kaygının, genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık bir kombinasyonundan kaynaklandığı düşünülmektedir.
BİR AİLEDE HERKES KAYGI BOZUKLUĞU GELİŞTİRİR Mİ?
Hayır, bir ailede herkesin kaygı bozukluğu geliştireceği kesin değildir. Her birey, kendine özgü bir genetik kombinasyona sahiptir. Ayrıca, kaygının tek bir gen yerine genetik bir desenle ilişkilendirilmiş olması, bu çeşitliliği artırır.
Çevresel faktörler de büyük bir rol oynar. Örneğin, travma, kötü muamele ya da aile içindeki sorunlar gibi stresli durumlar kaygıyı tetikleyebilir. Bununla birlikte, genetik risk taşımayan kişilerde bile yoğun stres, kaygı bozukluğuna yol açabilir.
FARKLI KAYGI TÜRLERİ VE YAŞLA İLGİLİ DEĞİŞİKLİKLER
Kaygı birçok farklı şekilde ortaya çıkabilir. Aile üyelerinin farklı kaygı türleri geliştirmesi mümkündür. Genel kaygı bozukluğu (GAD), panik bozukluk ve fobiler gibi türler farklı şekillerde kendini gösterebilir.
Kaynak: Webmd, Goodrx
