Türk Toraks Derneğinden Dünya Çevre Günü mesajı:
Türk Toraks Derneğinden, toprak bozulumunun kontrol altına alınmaması halinde küresel gıda verimliliğinin yüzde 12 oranında azalabileceği ve 2040 yılına kadar gıda fiyatlarının yüzde 30'a kadar yükselebileceği uyarısında bulunuldu.
Türk Toraks Derneğinden, toprak bozulumunun kontrol altına alınmaması halinde küresel gıda verimliliğinin yüzde 12 oranında azalabileceği ve 2040 yılına kadar gıda fiyatlarının yüzde 30'a kadar yükselebileceği uyarısında bulunuldu.
Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Sebahat Genç, Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Dünya Çevre Günü'nü, farkındalık oluşturmak ve yanlışların görülüp doğru yolda adım atılması için bir fırsat olarak değerlendirdiklerini bildirdi.
Toprağın önemine dikkati çeken Prof. Dr. Genç, dünya ekosistemlerinin, sürdürülebilir olmayan üretim ve tüketim modelleri, iklim değişikliği ve kirlilik nedeniyle tehdit altında olduğunu ifade etti.
Genç, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) 6'ncı Değerlendirme Raporu'na göre, iklim krizi senaryolarında ortalama sıcaklık sapması arttıkça, ekvatordan kutuplara doğru giderek azalan ciddi bir toprak verimi kaybı öngörüldüğünü belirtti.
Yaklaşık 3,2 milyar insanın, özellikle de yoksullar, kadınlar ve gençlerin orantısız şekilde toprak bozulumundan etkilendiğini kaydeden Prof. Dr. Genç, "Her yıl 55 milyon insan kuraklıktan doğrudan etkilenmekte, bu da kuraklığı dünyanın hemen her yerinde çiftlik hayvanları ve mahsuller için en ciddi tehlike haline getirmektedir. Toprak bozulumu kontrol altına alınmazsa, küresel gıda verimliliğini yüzde 12 oranında azaltabilir ve 2040 yılına kadar gıda fiyatlarının yüzde 30'a kadar yükselmesine neden olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
- "İklim değişikliğiyle astım gibi alerjik hastalıkların giderek arttığı gerçektir"
Prof. Dr. Genç, kuraklığın temiz suya ve sağlıklı gıdaya erişimi giderek zorlaştıracağını ve bu durumun çok sayıda sağlık sorununa yol açacağını anlatarak, şöyle devam etti:
"Özellikle sıtma, Batı Nil Ateşi, Zika virüs enfeksiyonları, Kırım Kongo ateşi ve Lyme hastalığı gibi viral hastalıklar iklim değişikliğiyle artmakta ve farklı bölgelere yayılmaktadır. Yine iklim değişikliğiyle astım gibi alerjik hastalıkların giderek arttığı da bir gerçektir. Küresel ısınma sonucu artan kuraklığa bağlı olarak gelişen toz fırtınası veya kum fırtınası, içerdiği alerjenler ve partiküllerin hava yollarında yerleşmesine bağlı olarak astım sıklığı ve ataklarında artışa sebep olmaktadır."
- "Türkiye, dünya ortalamasının 2 katı kadar fazla erozyona maruz kalmaktadır"
Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esra Temel de açıklamasında, Türkiye'nin her yıl yaklaşık 750 milyon ton toprak kaybettiğini aktardı.
Bunda, ülkenin dağlık yapısı ve farklı iklim koşullarının erozyon üzerindeki etkisinin yanı sıra yanlış arazi kullanımı ve hatalı tarım tekniklerinin de etkili olduğunu belirten Dr. Temel, şunları kaydetti:
"Toprak kaybında, erozyon, tuzlanma, asitleşme, organik madde kaybı ve verimli toprakların yerleşim ve sanayileşmeye açılması gibi çeşitli faktörler etkili olmaktadır. Türkiye'nin orman arazilerinin yüzde 54'ü, meralarının yüzde 64'ü ve tarım arazilerinin yüzde 58'i erozyon tehlikesiyle karşı karşıyadır. Türkiye, dünya ortalamasının 2 katı kadar fazla erozyona maruz kalmaktadır. Bu durumda, tarımda yanlış uygulamalara son verilmesi, orman alanlarının korunması geleceğimiz için büyük önem taşımaktadır."
Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Ankara haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Ankara Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.