Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Ayla Algan'a veda edildi: Son yolculuğuna uğurlandı | Ayla Algan neden vefat etti, öldü? - Magazin haberleri
        1

        Usta sanatçı Ayla Algan, 4 Ocak perşembe akşamı vefat etti. Ailesinden edinilen bilgiye göre; Ayla Algan, perşembe günü saat 19.00 sıralarında evinde senaryo okurken aniden rahatsızlandı. Kısa sürede ambulansla hastaneye kaldırılan Algan'ın beyin kanaması geçirdiği tespit edildi. Sanatçı, müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

        2

        Ayla Algan'a veda için ilk tören Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde yapıldı.
        Törene, Algan'ın kızı Sevi Algan ve diğer aile üyelerinin yanı sıra oyuncu dostları ve sevenleri katıldı.

        3

        Törende aile adına bir konuşma yapan oyuncu Erol Babaoğlu, Algan'ı Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nden uğurlamanın anlamlı olduğunu belirterek, kendisiyle bu sahnede tanıştığını söyledi. Babaoğlu, Tiyatro Araştırma Laboratuvarı'nın kurucularından Ayla Algan'ın Türk tiyatrosuna önemli katkıları olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: Çok fazla insan yetiştirdiler. Bugün belki burada oturan pek çok kişi mesleklerini onlara borçlu diyebiliriz. Hem dans hem tiyatro hem de sinemada pek çok ismin yetişmesine öncülük ettiler. Ayla abla özellikle insana değer veren, insana yatırım yapan bir kişiydi. Hem sizinle çok uğraşırdı, didişirdi hem de size yardım ederdi. Hiç olmayacak dediğiniz kişiden mutlaka bir şey çıkmasını sağlardı. 'Oyunculuk atölyelerine gelen insanlardan oyuncu olmazsa yazar olur, yazar olmazsa en kötüsünden iyi bir seyirci yaratırız.' derdi. Her zaman umudu vardı.

        Tiyatro Kare Genel Sanat Yönetmeni Nedim Saban da Ayla Algan'ın tiyatroda Muhsin Ertuğrul'un çocuklarından biri olduğuna dikkati çekerek, "Kendisiyle 1982 yılında tanışmıştım. Bir telefon konuşmamız olmuştu. Bir çocuk oyununa davet etmiştim. 'Ben Ölü Canları çalışıyorum ama Beklan gelir.' dedi. Çok garipsedim. Hakikaten Beklan Algan gelmişti. Oyun bitince onunla tanıştım. Ertesi hafta salı günü de Ayla Algan'la randevum vardı. Ben okuldan kaçtım gittim, iyi ki kaçmışım. 15 dakika konuştuk ve benim bütün hayatımı değiştiren şeyler söyledi" şeklinde konuştu. Tiyatronun ışığını yansıtabilmeyi ve bunu paylaşabilmeyi "Muhin Ertuğrul'un çocuğu olmak" şeklinde tanımladığını ifade eden Saban, tiyatronun bir süreç olduğunu Ayla Algan'dan öğrendiğini ve kendisinin dünya çapında tanındığını dile getirdi.

        4

        "BURASI ONUN EVİYDİ GERÇEKTEN"

        Ayla Algan'ın kızı Sevi Algan ise, "Hayatım boyunca 'ay ne güzel Ayla Algan'ın kızısın' dediler bana. Ben de 'çok teşekkür ederim, çok sağ olun, var olun' dedim. Gerçekten öyle. Çok güzel bir şey ama aynı zamanda da gerçekten çok zor. Neden; benim hiç kardeşim yok, öz kardeşim yok. Ama milyonlarca kardeşim var. Onlar da seyirciler çünkü ben annemi hep paylaşmak zorunda kaldım. Her zaman. Almanya'daki işçiler, Almanya'daki çocuklar ile, onlar dedi Türk tiyatrosunu görsünler. Oyun seyretsinler. Sergi yapalım onlara. Burası onun eviydi gerçekten. Evleri de tiyatroydu. Yarısı tiyatro yarısı evdi diyebiliriz. İnşallah onun yolundan gidebildiğimiz kadar ne kadarını aldıysak biz de onun aktarıcısı, geçiricisi, aktarıcısı olabiliriz. Kendimizde saklamadan onu yayabiliriz olabildiği kadar. Başımız sağ olsun" dedi.

        5

        "BEN ONA HAYRAN BÜYÜDÜM"

        Oyuncu Aliye Uzunatağan, "Ben onu gülerek, onu severek, ona hayran büyüdüm. Ayla abla tam bir sanatçıydı. Ayla abla bilime inanırdı TAL'i (Tiyatro Araştırma Laboratuvarı Derneği), bu yüzden kurmuşlardı Beklan abi ile. Ben TAL'da bir süre onlarla çalıştım. Manyetik alan açmayı oyunculukta TAL'da öğrendim. Bana ölümden korkmamayı ayla abla öğretti. Ölüm uyku. 'Bak Shakespeare kaç çağlar öncesinde söylemiş Hamlet'e' derdi bana hep. Ve sonra büyüdüm. Sonra birlikte dizilerde oynadık. Sahnelerde oynadık. Sonra arkadaş olduk. Kadınca konuları konuşmaya başladık onunla. O kadar kural tanımaz, o kadar özgür bir ruhtu ki. İyi oyuncu olmak için insanın önce kendisiyle bir mücadele vermesini ve egolarını yok etmesini söylerdi hep" şeklinde konuştu.

        6

        Aliye Uzunatağan, ardından Algan'ın tabutuna sarıldı.

        7

        Oyuncu Halit Ergenç ise sanatçının sevenlerine başsağlığı dileyerek, "Ayla Algan'la yan yana geldiğim zaman kendimi sanki büyük bir okyanusun yanındaymışım gibi hissediyordum. Çünkü ondan gelen bilginin ve sevginin size bulaşmaması mümkün değildi" ifadelerini kullandı.

        8

        Ergenç, Algan'ın insani ilişkilerde çok yardımsever ve yönlendirici olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Onu çok defa aramışımdır. Televizyona uzun soluklu işler yapıyoruz. Bazen yeni şeyler yapmak zor olabiliyor. Ayla ablayı arardım. 'Bir sıkışıklık hissediyorum, ne yapayım?' diye sorardım. 1-2 cümle bir şey söylerdi. Çok uzun süre devam edebileceğim bir enerji, yeni bir fikir, yeni bir alan açardım. Ne mutlu onunla çalışmış olanlara."

        9

        Törenden sonra Ayla Algan'ın cenazesi, Teşvikiye Camii'ne getirildi.

        16

        HAYATINI SANATA ADADI

        Ayla Algan; 29 Ekim 1937'de İstanbul'da doğdu. Babası Girit göçmeni tüccar Vedat Kasman, annesi ressam Nevzat Kasman'dır.

        Ailesinin tek çocuğu olan Ayla Algan, çocukluğunda piyano, bale ve şan dersleri aldı. 5 yaşında başladığı piyano öğrenimini lise öğrenimi için Fransa'ya gidene kadar 11 yıl boyunca sürdürdü.

        17

        Ortaokulu, İstanbul'daki Notre Dame de Sion'da, liseyi Fransa'daki Versay Lisesinde okudu. Lise öğrenimi devam ederken tanıştığı Beklan Algan (1933 -2010) ile evlendi.

        Eşi Beklan Algan ile birlikte ABD'de New York Actor Studio Actor’s Repertuary Theatre’s of Broadway'de sahne eğitimi alan sanatçı, Türkiye'ye döndükten sonra İstanbul Şehir Tiyatroları'nın kadrosuna girdi ve 1961'de 'Tarla Kuşu' oyunu ile tiyatroda ilk rolünü oynadı.

        18

        1964'te yönetmenliğini Ertem Göreç'in yaptığı, senaryosu Vedat Türkali'ye ait olan 'Karanlıkta Uyananlar' ile ilk kez sinema dalında çalışmalara başladı. 1966'da Atıf Yılmaz'ın yönettiği 'Ah Güzel İstanbul' ile de ilk kez başrol oynadı.

        19

        Müzik ve tiyatro sanatlarını iç içe yaşayan bir sanatçı olan Ayla Algan, Yunus Emre'nin şiirlerini Almanca, Fransızca, İngilizce olarak şiirli - şarkılı okuyarak Yunus Emre'yi dünyada tanıttı.

        20

        1971'de Paris'in ünlü konser salonu Olimpia'da sahneye çıkan Ayla Algan, 1972 yılında Paris'te Jean L. Bazault yönettiği Recamier Tiyatrosu'nda, Peter Brook'un Tiyatro Atölyesi'ne davetli olarak katıldı. Algan, 1972 - 1979 arasında Paris'te yaşadı ve müzikle ilgilendi.

        21

        Ayla Algan, 1972'de Turizm Bakanlığı'nın isteği üzerine Yunus Emre albümü hazırladı. Algan, 1975'te dünyaya gelen kızına Yunus Emre'den esinlenerek 'Sevi' adını koydu.

        22

        1973'te Bulgaristan'daki Uluslararası Altın Orfe Şarkı Yarışması'nda savaş karşıtı bir şarkı söyleyerek ikincilik ödülünü alan Ayla Algan, 'UNICEF Onur Ödülü'ne layık görüldü.

        23

        Ayla Algan, uzun süre tiyatro alanında eğitmenlik de yaptı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ