Beylikdüzü depreme dayanıklı mı? İşte Beylikdüzü deprem haritası
Kahramanmaraş merkez üssü gerçekleşen deprem nedeniyle gözler diğer illerde olası risklere çevrildi. Uzmanlar 30 yıl içinde olması gereken İstanbul depremine işaret ederken vatandaşlar kendi ilçelerinin deprem risk haritasını araştırmaya başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü işbirliği ile 39 ilçe için olası depremde risk tahminleri kitapçığı hazırladı. Bu ilçeler arasında en çok merak edilenlerden biri de İstanbul Avrupa Yakası ilçesi Beylikdüzü deprem risk haritası oldu. Peki, Beylikdüzü deprem bölgesi mi, fay hattı geçiyor mu? İşte İBB Beylikdüzü olası deprem riski raporu sorgulama bilgileri...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından 2019 yılında hazırlanan Olası Deprem Kayıp Tahminleri Kitapçığı ilçelerdeki deprem risk durumu ve nüfus bilgileri hakkında bilgi veriyor. Bu ilçeler arasında en çok merak edilenlerden biri de İstanbul Avrupa Yakası ilçesi Beylikdüzü deprem risk haritası oldu. Peki, Beylikdüzü deprem bölgesi mi? Beylikdüzü depreme dayanaklı ve riskli bölgeler nereler? İşte Beylikdüzü risk raporu…
İstanbul’un batıdaki ilçelerinden biri olan Beylikdüzü’nün Güneyinde Marmara Denizi, doğusunda Avcılar, batısında Büyükçekmece, kuzeyinde ise Esenyurt ilçeleri vardır. Yüzölçümü 36 km² dir. İBB’nin 2020 yılında 39 ilçe için hazırladığı ‘Olası deprem kayıp tahminleri kitapçığında her ilçe için deprem senaryoları, bina hasarı ve can kaybı gibi analizleri yer alıyor.
Beylikdüzü ilçesi, İstanbul’un Avrupa yakasında bulunan ilçelerinden biridir. Güneyinde Marmara Denizi, doğusunda Avcılar, batısında Büyükçekmece, kuzeyinde ise Esenyurt ilçeleri vardır. İlçede 10 mahalle bulunmaktadır. TÜİK 2019 verilerine göre ilçenin nüfusu, 352.412’dir
İSTANBUL İLÇELERİ OLASI DEPREM RİSK RAPORU
“İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminleri İlçe Kitapçıkları”, ilçelere ait deprem tehlike analizlerini, kentsel üstyapı ve altyapı unsurlarının risk analizlerini sunmak amacıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü (DEZİM) ile Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE), Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı iş birliği ile hazırlanan “İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi” (İBB-KRDAE, 2019) verileri ve sonuçları kullanılarak, 2020 yılında hazırlanmıştır. “İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi (2019)” kapsamında, İstanbul bina envanterinin deprem risk analizlerini gerçekleştirmek üzere sınıflandırılmasında üç parametre dikkate alınmıştır (dini, tarihi, akaryakıt istasyonu vb. gibi özellikli bina türü yapılar hariç olmak üzere)
* Senaryo depremi için Beylikdüzü ilçesi tahmini çok ağır hasarlı bina sayısı dağılım haritası
İBB'NİN HAZIRLAMIŞ OLDUĞU BEYLİKDÜZÜ HARİTASINI AYRINTILI İNCELEMEK İÇİN TIKLAYIN
* Senaryo depremi için Beylikdüzü ilçesi mahalle bazlı can kaybı ve yaralanma tahminler
* Senaryo depremi için Beylikdüzü ilçesi mahalle bazlı bina hasar tahminleri
7.5 büyüklüğündeki senaryo depreminde,
- Beylikdüzü’ndeki binaların ortalama yüzde 33’ünün hasar görmeyeceği tahmin edilmektedir.
- Binaların ortalama yüzde 34’ünün hafif,
- Yüzde 24’ünün orta,
- Yüzde 7’sinin ağır ve
- Yüzde 2’sinin de çok ağır hasar görmesi beklenmektedir.
Beylikdüzü’nde, analiz edilen toplam bina sayısı 12.753’tür. Ağır ve çok ağır hasarlı binaların aldıkları deprem hasarının, onarılamayacak boyutta olabileceği ve bu hasar seviyelerindeki binaların yıkılıp tekrar yapılması gereğinin ortaya çıkacağı öngörülmektedir. Öte yandan, orta hasarlı binaların da onarım yerine yıkılıp yeniden inşası çoğunlukla daha uygundur.
Senaryo depreminde, Beylikdüzü’ndeki binaların ortalama yüzde 34’ünün (yaklaşık 4.215 bina) orta ve üstü seviyede hasar göreceği tahmin edilmektedir. Yaklaşık 8.538 binanın ise, hasarsız veya hafif hasarlı olması beklenmektedir. 7.5 büyüklüğündeki senaryo depreminin, en kötü senaryo olan gece meydana gelmesi halinde, Beylikdüzü’nde ortalama 527 civarında can kaybı meydana gelebileceği, yaklaşık 276 kişinin ağır yaralanabileceği ve 1.456 kişinin de hastane şartlarında tedavi görmesi gerekebileceği öngörülmektedir.
BEYLİKDÜZÜ ZEMİNİ DEPREME DAYANIKLI MI?
İstanbul'un batı aksı yönündeki hızlı mekânsal gelişimiyle ortaya çıkardığı yeni ilçelerinden birisi de Beylikdüzü'dür. İstanbul ve çevresi zaman zaman büyük can ve mal kayıplarına sebebiyet veren depremlere sahne olmaktadır. İstanbul ilinde yıkıcı etki yaratacak büyüklükte depremlerin Marmara Denizi'nde bulunan aktif fay sisteminden kaynaklanması beklenmektedir. Beylikdüzü kentbelleğinin haberine göre, Beylikdüzü açısından da benzer durum söz konusudur. Beylikdüzü’nün hemen güneyinde Marmara Denizi içinde uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda meydana gelebilecek olası bir deprem ilçeyi etkileyebilecek bir potansiyele sahiptir.
BEYLİKDÜZÜ TEKTONİK BAKIMDAN AKTİF BİR SAHADA YER ALIYOR
Beylikdüzü deprem üretme potansiyeli yüksek aktif fay hatlarına komşu bulunmaktadır. Bu özellikleri bakımından ilçe birinci derecede deprem bölgesi kapsamında değerlendirilmektedir.
Beylikdüzü, konum olarak Marmara Bölgesi'nin Çatalca-Kocaeli Bölümü'nde Çatalca Yarımadası üzerinde yer almaktadır. Beylikdüzü; güneyinde Marmara Denizi, doğusunda Avcılar, batısında Büyükçekmece, kuzeyinde Esenyurt ilçeleriyle komşudur.
Beylikdüzü’nün arazisi farklı yaşta kayaç gruplarından meydana gelmektedir. İlçede Tersiyer ve Kuaterner devirlerine ait tortul kayaçlar en yaygın kayaç grubunu meydana getirmektedir.
Beylikdüzü genelindeki kayaçların büyük bir kısmının Neojen'e ait formasyonlardan oluştuğu görülmektedir. Bunu Paleojen'e ait kayaçlar izlemekte; Kuaterner devrine ait kayaçlar ise sınırlı bir alanda yayılış göstermektedir.
BEYLİKDÜZÜ KAÇINCI DERECE DEPREM BÖLGESİ?
Beylikdüzü, birinci derecede deprem bölgesi içerisinde yer alıyor!
İlçe sınırları içerisinde yer alan stratigrafik birimler; Gürpınar formasyonu, Çukurçeşme formasyonu, Güngören formasyonu ve Bakırköy formasyonlarıdır. Bu formasyonlar yanında daha yakın zamanda oluşmuş Kuaterner dönemine ait alüvyal malzemeden oluşan bir örtüye de sınırlı alanlarda rastlanmaktadır.
Bu formasyonlar ve başlıca özellikleri şu şekildedir:
Kuzey Anadolu Fay Hattı ülkemizin en aktif ve deprem üretme potansiyeli en yüksek fay hattı olma özelliğine sahiptir. Depremin şiddeti ve etkinlik derecesi üzerinde rol oynayan etmenlerin meydana getirdiği bölgesel farklılıklar sebebiyle bazı deprem bölgeleri ayırt edilmektedir. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın etki alanında yer alan Beylikdüzü, birinci derecede deprem bölgesi içerisinde yer almaktadır. Kuzey Anadolu Fay Hattı dışında Beylikdüzü’nü etkileyebilecek bir diğer fay hattı ilçenin doğusunda yer alan Yeşilbayır Fayı'dır. Yeşilbayır Fayı Hadımköy'ün batısından başlamakta, kabaca kuzeybatı - güneydoğu doğrultusunda uzanarak Ömerli, Hoşdere mevkileri üzerinden Küçükçekmece Gölü'nün batısına ulaşmaktadır. Beylikdüzü’nü etkileyebilecek bir diğer fay hattı ilçenin batısında yer alan, Büyükçekmece Gölü'nün batısında kabaca kuzeybatı - güneydoğu doğrultusunda uzanan Büyükçekmece Fayı'dır.
İSTANBUL'DA ZEMİNİ İYİ VEYA KÖTÜ OLAN YERLER HARİTASI
AVRUPA YAKASI
Danişmen Formasyonu
Silivri'den Beylikdüzü'ne uzanan kesimi kapsıyor. Kıyıdan içeriye 10-15 kilometrelik zemin de riskli. Bölgenin zemini, kil, kömür, kum ve çakıldan oluşuyor. Deprem dalgaları zeminde kayda değer büyütmeye neden olacak. Çantaköy, Değirmenköy, Gürpınar hattında da kayda değer büyütmeler görülecek. Hoşdere, Kıraç ve güneye bakan yamaçlarda balçık heyelanları oluşabilir. Haritaya göre, İstanbul'da en büyük riskli alanın bu bölge olduğu görülüyor.
Bakırköy-Güngören hattı
Bakırköy katmanı dediğimiz bölge, kireçtaşı ve zayıf kaya niteliğinde. Bölge yatay tabakalı, tebeşirsi, killi kireçtaşından oluşuyor. İstanbul'un tüm tarihsel yapıları Bakırköy çevresinde işletilmiş olan eski taşocaklarından çıkartılan taşlar ile yapıldı. Merter ve Haznedar çevresindeki kireçtaşları içinde erime boşlukları söz konusu. Güngören ve Çukurçeşme birimleri deprem dalgalarında önemli büyütmelere neden olacak zemin özelliğine sahip. Nitekim 17 Ağustos 1999 depreminde Anakaya üzerindeki Maslak'ta yüzde 4, Mecidiyeköy'de yüzde 6 yatay maksimum ivme ölçülürken, Fatih'te yüzde 19, Yeşilköy, Ataköy, Zeytinburnu ve Büyükçekmece'ye uzanan sahil bandında yüzde 12-21 arasında değişen ivmeler kaydedildi. Yamaçlık yerlerde heyelan riski söz konusu.
ANADOLU YAKASI
Kuşdili ve Kurbalığıdere
Kuşdili formasyonu genellikle kil ve çamurdan oluşuyor. Yapılaşma açısından önemli sorunlar çıkabilecek zayıf zemine sahip. Killerin plastik davranışlarıyla yüksek binalarda tasman ve deprem sırasında sıvılaşma türü olaylar bekliyoruz. Kadıköy'e bağlı, Kurbağalıdere, Kuşdili dediğimiz bölgenin zemini yumuşak bir tabaka ve deprem büyütmesinin görüleceği yerlerin başında geliyor.
Aydos Formasyonu
Anadolu Yakası'nın doğu kesimindeki yüksek tepeleri kapsıyor. Deprem yükleri altında belirlenen bölgelerde, sıvılaşma, yumuşama, oturma gibi zayıflamalar ortaya gibi, deprem dalgalarında bir büyütme de ortaya çıkmayacak.
Yayalar Formasyonu
Deprem yükleri altında zemin dinamiği süreci yaşanmayacak. Yer hareketlerinde kayda değer büyütme görülmeyecek.
Pelitli Formasyonu
Bu formasyonun yüzeylediği yerler kaya niteliğinde. Dayanım özellikleri ve taşıma gücü yüksek. Yapı yükleri altında oturma beklenmiyor. Deprem yükleri altında sıvılaşma veya başka bir zemin dinamiği süreci yaşanmayacak. Yer hareketlerinde kayda değer bir büyütme olmayacak.
Gözdağ Formasyonu
Orta sert kaya niteliğinde. Bu nitelikleri ile taşıma gücü yüksek ve yük altında sıkışmayan olumlu ortamlar söz konusu. Ana kaya niteliğinde olduğundan yerlerde deprem dalgalarında bir büyütme ortaya çıkmayacak.
Kartal Formasyonu
Marmara kıyı kuşağı boyunca tabaka kalınlığı değişken. Taşıma gücü genellikle yüksek. Ancak kireçtaşı ara tabakalarının ortaya çıktığı yerler ve sığ derinliklerde yeraltı suyu dolaşımı nedeniyle pek çok bodrum katında nem ve sızıntılar görülebilir. Bu birimin bulunduğu alanlarda derin kazılara başvurulmamalı.
Trakya Formasyonu
Orta ve sert kaya niteliğinde. Anadolu yakasında Üsküdar ve çevresini kapsıyor. Trakya yakasında ise geniş alandaki yüzeyi oluşturuyor. Yüzeydeki yumuşak killi tabaka 4-10 metre arasında değişiyor. Bina temellerinin kaya zemine oturması için en az 8, 10 metre derine inilmesi gerekiyor. Bu takdirde çok katlı yapılar güvenli ve deprem yükleri altında sıvılaşma, yumuşama, oturma gibi zayıflamalar ortaya çıkmaz. Ana kaya niteliğindeki yüzeylerde deprem dalgalarında bir büyütme ortaya çıkmayacak.