YZ’de bir iyi bir kötü haber
Yapay Zekâ (YZ) baş döndürücü bir hızla yaygınlaşıyor. YZ'nin yaygınlaşması bazı mesleklerin ortadan kalkacağı, işsizliğe sebep olacağı endişelerine yol açtı. Uluslararası Çalışma Örgütü ve Birleşmiş Milletler Teknoloji Ofisi'nin hazırladığı raporda, YZ'nin bazı mesleklerde önemli dönüşümler sağlasa da iş kayıpları açısından etkisinin medyada yazıldığı kadar büyük olmayacağı ve kesinlikle işsiz bir geleceğe yol açmayacağı ileri sürüldü. Ancak, önlemler alınmadığı takdirde yüksek gelirli ülkelerin YZ'den orantısız bir şekilde yararlandığı, düşük ve orta gelirli ülkelerin ise geride kaldığı, aralarındaki uçurumun derinleştiği bir gelecek uyarısında bulunuldu. Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberi
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve BM Teknoloji Ofisi'nin hazırladığı raporda, yapay zekânın ortaya çıkardığı fırsatlar ve riskler ele alındı. Uluslararası alanda iş birliği sağlanmadığı takdirde YZ devriminin yüksek ve düşük gelirli ülkeler arasındaki uçurumu daha da derinleştireceği belirtildi. YZ’nin dünya çapında endüstrileri devrim niteliğinde değiştirdiği, inovasyon ve üretkenlik için muazzam fırsatlar sunduğu ifade edildi. Ancak, eşit olmayan yatırım, benimseme ve kullanım oranları nedeniyle ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri de kötüleştirdiği vurgulandı. Ortaya çıkan YZ uçurumunun, yüksek gelirli ülkelerin YZ’den orantısız bir şekilde yararlandığı, düşük ve orta gelirli ülkelerin ise geride kaldığı anlamına geldiği kaydedildi.
SORULARINIZ İÇİN: akivanc@haberturk.com
YZ’nin çalışanlar üzerindeki etkilerine geniş yer verilen raporda, altyapıya, teknolojiye, kaliteli eğitime ve öğretime eşitsiz erişimin, küresel eşitsizlikleri derinleştirebileceği uyarısı yapıldı.
Rapora göre, üretken yapay zekanın istihdam üzerinde olası etkileri hakkında yapılan araştırmalar, bazı mesleklerde önemli dönüşümler olmasının muhtemel olduğunu gösterse de iş kayıpları açısından etkilerin medyada çıkan manşet rakamlar kadar büyük olmadığını ve kesinlikle işsiz bir geleceğe işaret etmediğini ortaya koyuyor.
ILO’nun bu konudaki araştırmasına yer verilen raporda, büro destek çalışanlarının en fazla etkilenme ihtimali olan meslek grubu olarak öne çıktığı belirtildi. Bu işlerdeki görevlerin yüzde 24’ü otomasyondan yüksek düzeyde etkilenme ihtimali taşırken, yüzde 58’inin orta düzeyde etkilenme ihtimaliyle karşı karşıya olduğu belirtildi.
“ÇALIŞANLARIN ÖZERKLİK VE YARATICILIKLARI KISITLAMAK YERİNE GÜÇLENDİRİLMELİ”
Ülkeler arasındaki YZ uçurumunun daralmasını sağlamak için ulusal ve uluslararası düzeyde uyumlu politikalara ihtiyaç olduğu belirtilen raporda, böylece küresel çoğunluğun yeni teknolojinin faydalarını yakalayabileceği ve potansiyel riskleri azaltırken YZ fırsatını genişletmeye katkıda bulunabileceği ifade edildi. Bu uçurumu azaltmanın kolay olmadığına dikkat çekilen raporda, YZ’nin çalışma dünyasına entegrasyonuna özel önem verildiği, uluslararası ve ulusal düzeyde politikalar gerektirdiği vurgulandı. Teknolojideki ilerlemelerin bazı gelişmekte olan ülkelerde yaygın olan çağrı merkezleri ve diğer dış kaynağa dayalı sektörlerdeki işleri riske attığı, buna ek olarak işyerinde bilgisayarlara erişim eksikliği ve temel dijital beceriler gibi engeller ele alınmazsa, işyerinde üretkenlik kazanımı potansiyelinin gerçekleşmeme riskinin bulunduğu belirtildi. Teknolojinin işyerine nasıl entegre edildiğine de dikkat edilmesi gerektiği kaydedilen raporda, “Teknoloji, çalışanların işlerinde özerklik veya yaratıcılıklarını kısıtlamanın yerine onların emeğini güçlendirmelidir. Amaç, sosyal adaleti desteklemek üzere üretkenliği ve çalışma koşullarını iyileştirmek için teknolojiden yararlanmaktır” denildi.
“İŞİNİ KAYBEDECEK KİŞİLERE YENİ BECERİLER KAZANDIRILMALI”
YZ’nin olumsuz etkilerinin azaltılması ve insanlığa yararlı bir dönüşüm sağlayabilmesi için uluslararası işbirliği yapılması gerektiği belirtilen raporda, bu amaçla küresel bilgi paylaşım ağı kurulması, YZ’nin beceriler ve meslekler üzerindeki etkisini değerlendirmek için birleştirilmiş metodoloji oluşturulması, küresel ve bölgeler arası eğitim programları geliştirilmesi, çok uluslu AR-GE ortaklıklarının teşvik edilmesi, YZ kaynakları ve altyapılarının adil dağıtımı için çalışılması önerildi.
Raporda, YZ’nin çalışma yaşamına olumlu entegrasyonu için yapılması gerekenler de özetle şöyle sıralandı:
- İnsana yakışır iş koşulları sağlanmalı: YZ değer zincirindeki tüm çalışanlar için temel çalışma ilkeleri ve haklarının korunması da dahil olmak üzere insana yakışır iş koşullarının sağlanması, YZ’nin faydalarının daha eşit bir şekilde yayılmasına yardımcı olacaktır.
- Eğitim, yeniden beceri kazandırma ve yeniden işe yerleştirmeyi teşvik etmek için sosyal diyalog ve kamu – özel sektör ortaklıklarından yararlanılmalı. Bu kapsamda YZ nedeniyle işten çıkarılma riski olan işçilerin yeniden işe yerleştirilmelerine öncelik verilmeli ve ilgili beceri eğitimine yatırım yapılmalı. YZ’nin neden olduğu değişimlere en fazla maruz kalan çalışanlar için istihdam destek önlemleri sağlanmalı ve etkilenen çalışanların sosyal koruma kapsamına alınmasını ve yeniden beceri kazandırma programlarına erişimi güvence altına alınmalı.
- Üretken YZ’nin mevcut işgücü piyasaları üzerindeki potansiyel etkisi üzerindeki güçlü toplumsal cinsiyet boyutunu hesaba katan ve büyüyen YZ meslekleri veya bakım veya yeşil ekonomi gibi diğer toplumsal ihtiyaçlar için gereken becerilere yatırım yapmak da dahil olmak üzere geçiş sürecinde toplumsal cinsiyete özgü ihtiyaçları ele alan politikalar tasarlanmalı.
- İşyerinde YZ sistemlerinin benimsenmesinde işçilerin ve işçi örgütlerinin aktif katılımı ve onlara danışılması teşvik edilmeli. YZ’nin tasarımı, konuşlandırılması ve izlenmesi ile işyerinde teknoloji kullanımı konusunda sosyal diyalog ve toplu pazarlık teşvik edilmeli ve sosyal taraflar arasında YZ ile ilgili becerilerin geliştirilmesi desteklenmeli.