Maçtan 4 gün sonra öldü!
ABD'li boksör Patrick Day, nakavtla yenildiği maçtan 4 gün sonra yaşamını yitirdi. Maçın 10'uncu raundunda başına aldığı darbeyle bilincini kaybettikten sonra komaya giren Day'in beyin travması sonucu hayatını kaybettiği açıklandı. 2019 yılında Day'in dışında Rus boksör Naksim Dadaşev, Arjantinli boksör Hugo Alfredo Santillan ve Bulgar boksör Boris Stançov olmak üzere dört sporcu hayatını kaybetti. Uzmanlar, NFL (Amerikan Futbol Ligi), futbol, ragbi ve bisiklette de kafa travmaları yaşandığını ancak boksu farklı kılan şeyin boksörlerin birbirlerini nakavt etmeye çalışması olduğuna dikkat çekti. Uzmanlara göre; ölüme neden olabilen boksun çeşitli nörolojik hastalıklara yol açtığı 1920'li yıllardan beri biliniyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, boksta hedefin kafanın ta kendisi olduğunu vurgulayarak, bu durumun çeşitli nörolojik hastalıklara yol açtığını, boksörlerde Alzheimer, Parkinson ve bunama (demans) gibi nörolojik hastalıkların daha hızlı geliştiğini söyledi
Amerikalı profesyonel boksör Patrick Day(27) Chicago'da nakavtla yenildiği maçtan 4 gün sonrayaşamını yitirdi. Maçın 10'uncu raundunda başına aldığı darbeyle bilincini kaybettikten sonra komaya girenDay'in beyin travması sonucu hayatını kaybettiği açıklandı.
CNN International'da yer alan habere göre;1890-2011 yılları arasında 1.604 boksör ringde yaşamını yitirdi. Bu da yılda en az 13 boksörün hayatını kaybetmesi demek oluyor. Bu yılRus boksör Naksim Dadaşev (28),Arjantinli boksör Hugo Alfredo Santillan (21), Bulgar boksör Boris Stançov (21) veAmerikalı boksör Patrick Day(27) olmak üzere dört sporcu hayatını kaybetti.
Bu dört ölümcül vakanın yanı sıra ringde yaralanan beş boksörün de beyinlerinde meydana gelen pıhtılaşma nedeniyle ameliyat olduğu açıklandı.
Uzmanlar,NFL (Amerikan Futbol Ligi), futbol, ragbi ve bisiklette de kafa travmaları yaşandığını ancak boksu farklı kılan şeyin boksörlerin birbirlerini nakavt etmeye çalışması olduğuna dikkat çekti.
BOKSTA HEDEF KAFANIN TA KENDİSİ
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı ise, boksta hedefin kafanın ta kendisi olduğunu vurgulayarak, bu durumun ise çeşitli nörolojik hastalıklara yol açacağını söyledi. Tarlacı, "Boksu spor olarak kabul etmek beyin bilimleriyle uğraşan kişiler açısından mümkün değildir” diye konuştu.
"BOKSTA HEDEF KAFANIN DOĞRUDAN KENDİSİDİR"
Alınan kafa travmalarının pek çok nörolojik rahatsızlığa yol açtığını belirtenNöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, "Boksun tüm sporlar içerisinde ayrı bir yeri vardır. Boksta hedef kafanın doğrudan kendisidir, kafa hedeflenerek vuruşlar yapılır. Son yıllarda boksta kullanılan eldivenlerin kalınlığı artsa da, raundların süresi kısaltılsa da (12 raund-6 raund gibi) yine de boks travmatik dediğimiz beyin hasarı yapan sporlar içerisindedir. Kafaya gelen darbe ve çarpma dört tipte oluyor; Bir tanesi kafanın kemiğini delip içeri geçen travmadır. Diğerinde kafatası kırılır ama beyne bir şey olmaz. Ya da kırık oluşmadan beynin içerisinde travmaya bağlı yerel beyin hasarı oluşur. Bunlar olduğunda beynin ya da kafatasının yapısı bozulur. Bir travma şekli daha vardır, o da diffüz aksonal zedelenme dediğimiz travmadır. Bu durumda kafatasında bir hasar olmadığı halde mikroskopik olarak, hücresel düzeyde beynin çalışma düzeninin, işlevinin veya fonksiyonunun çalışma iyiliğinin bozulması durumudur" dedi.
"TEK BİR YUMRUK BİLE İNSANI ÖLDÜREBİLİR"
Prof. Dr.Tarlacı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tek bir yumruk bile insanı öldürebilir. Beyin kanaması, beyin zarlarında kanama yapabilir, beynin kendisinde hasar yaratabilir. Ancak bokstaki önemli nokta şu; tekrar eden bir şekilde kafanın hedef alınarak yumruklanması. Bu şuna benzer; bir mermere kovayla su döktüğünüz zaman bir şey olmaz ama aynı mermere musluktan binlerce damla su damladığında mermerde delik açılır. Bu demek oluyor ki; güç değil süreklilik önemli. Bu nedenle boks uzun yıllar yapıldığı zaman beyin hasarlarına neden oluyor. Bu durum 1928 yılından beri biliniyor."
HAFIZADA, KONSANTRASYONDA VE DAVRANIŞLARDA CİDDİ BOZUKLUKLARA YOL AÇIYOR
Boksörler üzerinde değişik dönemlerde yapılmış bazı çalışmalar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sultan Tarlacı, "Görünen şu ki; boksörlerin beyinlerinde dokusal hasarlar oluşuyor. Özellikle de beynin hipokampüs dediğimiz hafıza-bellek bölgesinde, hareketleri koordine eden ve kaslar arası uyumu, dengeyi sağlayan beyincikte ve beynin derinliklerinde yer alan Parkinson hastalığında ilk olarak etkilenen substantia nigra denilen bölge hasar görür. Özellikle profesyonel ve emekli boksörlerde bu bölgelerin ciddi bir şekilde etkilendiği gösterilmiştir. Bu olmasa bile bilişsel, zihinsel testler yapıldığı zaman emekli boksörlerin hafızalarında, konsantrasyonlarında ve davranışlarında ciddi bozukluklar olduğu tespit edilmiştir. Bu kişilerde hem akademik performans bozulabiliyor hem de günlük hayat aktivitesinde bazı şeyleri öğrenme konusunda bozukluklar ortaya çıkabiliyor."
BOKS, ALZHEIMER VE BUNAMA RİSKİNİ ARTIRIYOR
Boksörlerde Alzheimer, Parkinson ve bunama (demans) gibi nörolojik hastalıkların da daha hızlı geliştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tarlacı, "Alzheimer geni adı verilen bazı genler var ve bunlar, Alzheimer hastalığına eğilimi artırırlar. Bunlardan bir tanesi de Apolipoprotein E (ApoE4)'dir. Bu varsa demans veya Alzheimer olma ihtimaliniz daha yüksektir. Bir de kişi boks yapıyorsa, bu durum Alzheimer'ı çok öne çekmelerine ve çok daha şiddetli Alzheimer olmalarına sebep olur" diye konuştu.
BOKS BEYNİ ERİTİYOR
Prof. Dr. Tarlacı, "Uzun dönemde, boks yumruğuna maruz kalmak, yıllar içinde birikici bir etki oluşturur. Daha sonra bu beynin değişik alanlarında, kimyasal, hücresel ve bölgesel olarak küçülmelere, bozukluklara ve erimelere neden olur. Bu bozuklukarın olduğu yere göre en çok görülen belirtiler; unutkanlık, dikkat eksikliği, denge bozukluğu, konuşma bozukluğu, dili dolanarak konuşma, kelime bulma zorunluğu, konuşurken ve yürürken hareketlerde yavaşlama ile dengesizlik gibi yansımalardır" dedi.
"BÖYLE BİR SPOR MÜMKÜN DEĞİLDİR"
224 profesyonel boksörün incelendiği bir çalışmaya dikkat çeken Prof. Dr. Sultan Tarlacı, sözlerine şöyle devam etti: "5 yılın üzerinde boks yapanların yüzde 17'sinde belirgin beyin hasarları tespit edildi. Yüzde 13'ünde ise ağır beyin hasarları meydana geldiği ortaya kondu.
'Boks bir spor mudur?' diye uzun yıllardır tartışılıyor. Kafaya sürekli vurarak, nasıl bir spor olabilir bilemiyorum. Kişisel fikrime göre böyle bir spor mümkün değildir. Herkes sporu sağlığa yarar oluştursun diye yapar. Örneğin; futbol; birlikteliği, toplum içindeki bağı artıran, güçlendiren bir sporken boksun birey için faydası yoktur. Ayrıca Parkinson, bunama, unutkanlık, dengesizlik, konuşma bozukluğu yapabiliyor. Bu nedenle boksu spor olarak kabul etmek beyin bilimleriyle uğraşan kişiler açısından mümkün değildir.”