Bora Akkaş: Kazandığım ödülün farkında değildim
Çocuk yaşlardan itibaren ekran önünde olan şimdilerde SHOW TV'nin iddialı yapımı 'Üç Kuruş'ta boy gösteren Bora Akkaş, hem diziyi hem de bilinmeyenlerini anlattı
AYTEKİN TEKER / ateker@haberturk.com
Fotoğraflar: Tolga Yaşar
Üç Kuruş'tan gelen teklifi kabul etmendeki etkenler nelerdi, senaryoyu nasıl buldun?
'Üç Kuruş' dizisi başladığından beri zaten hikayesiyle çok ilgimi çeken bir işti. Daha önce hiç böyle bir teklif geleceğini düşünmeden öncesinde de bu işin bir parçası olmak isterdim. Teklif ilk geldiğinde zaten çok heyecanlandım ardından oynamamı istedikleri, benim için uygun gördükleri role de bayıldım ve hemen kabul ettim.
Canlandırdığın karakteri bir de senden dinleyebilir miyiz?
Çetin, şu an daha tanıdığımız ve gördüğümüz kadarıyla çok gizemli biri. Özellikle geçmişiyle ilgili. Ama asıl problemi; babası tarafından sevgisizce büyütülmüş olması, ailesinin paramparça olması, annesinin kim olduğunu bilmiyor olması ve onu arıyor olmasıyla ilgili. Aslında büyük sorunları olan bir çocuk… Tabii ki onu Baybars yetiştirdiği için acımasız ama aynı zamanda inanılmaz neşeli, kolay kolay morali bozulmayan ve çok zeki bir karakter. Onun macerası kendi ailesini araması, doğduğunda içine düştüğü hayatı tamamen değiştirme çabasıyla yaşayan bir çocuk diyebilirim.
Oyunculuk serüvenin nasıl başladı?
Oyunculuk serüvenim 1999-2000 sezonunda şehir tiyatroları çocuk eğitim biriminde almaya başladığım oyunculuk eğitimiyle başladı. Daha sonra şehir tiyatrolarının çocuk oyuncusu oldum aslında, 10 yaşından beri oyunculuk yapıyorum. Sınavı kazandım, orada eğitim aldım ve yapmaktan çok keyif aldığım bir şey buldum. Gerçekten bir çocuk için bu harika bir şey. Dilerim her çocuk hayatta zevk aldığı, yapmayı seveceği en iyi işi benim kadar hızlı ve çabuk bulsun.
12 yaşında "Gönlümdeki Köşk Olmasa" filmiyle Altın Portakal kazandın. O yaşlarda nasıl bir ödül kazandığının farkında mıydın?
2002-2003 yılında aldığım Altın Portakal ödülünün önemini farkında değildim, çocuktum ama tabii ki yaptığım işin beğenilmesi beni çok yüreklendirdi, çok mutlu etti. Belki bu mesleğe bu kadar sıkı tutunmamın sebebi başka insanlar tarafından izlenip beğenilmek olmuş olabilir. Bu güzel ödül, hayatımın geri kalanında çok önemli ölçüde pozitif etkiledi.
'Geniş Aile'deki 'Zekai' rolünün üzerine yapıştığını düşünüyor musun? Pek çok kişinin aklına kazındı canlandırdığın karakter...
‘Zekai’ karakteri üzerime yapışmış gibi hissetmiyorum. Kariyerim boyunca hep farklı şeyler yapmak istedim. Senaristler, yönetmenler, yapımcılar tercih ettikçe farklı şeyler yapmaya çalıştım ama 'Geniş Aile' çok beğenilen, sevilen bir diziydi. Benim de hala en sevdiğim işlerden biri… Beni büyüten, televizyonda oyunculuk yapmayı bana öğreten, bu sektörde benim için mihenk taşı olan iştir. Oradaki rolüm benim için çok kıymetliydi.
Bir de tiyatro hayatın var. Tiyatro hayatının neresinde konumlanıyor. Biraz anlatabilir misin?
Tiyatro bütün kariyerimin, yani oyunculukla tanışmamın başı… Ben bir tiyatro sevdalısıyım. Sadece oynamak değil; izlemek, üzerine konuşmak, okumak… Tiyatro üzerine her şeyi çok seviyorum ve hayatımdaki oyuncukla ilgili en önemli yerde tiyatro var. Kariyerimin sonuna kadar, ömrüm yettiğince tiyatro yapmak istiyorum.
Son olarak 'Harika Şeyler Listesi' isimli oyunu sergiliyordun sanırım... Devam ediyor mu?
Evet, oyun devam ediyor. Seyircinin ilgisi çok güzel, neredeyse bütün oyunları kapalı gişe oynuyoruz ve çok mutluyum. İnteraktif bir oyun; seyirciyle birlikte oynuyorum ve oynaması en eğlenceli oyun oldu oyunculuk kariyerimde, o yüzden çok mutluyum.
Oyunculuğun yanı sıra bir de müzisyenlik yönün var... Son dönemde müzik ile ilgilenebiliyor musun?
Çocukluğumdan beri müzik her zaman hayatımda vardı; hiçbir zaman tam profesyonel olmasam da neredeyse müziğin her şeyiyle ilgilendim ve ilgilenmeye devam ediyorum. Dinliyorum; daha çok iyi bir dinleyiciyim, çok fazla enstrümanım var. Boş vakitlerimde müzik ile ilgili bir şeyler üretmeye ve dinlemeye bayılıyorum.
Rap şarkılar da yapıyordun bir dönem. Son dönemde rap müziğin de Türkiye'de yükseldiğini görüyoruz. Sevdiğin ve dinlendiğin şarkılar var mı?
Sevdiğim şarkılar var tabii ki; bir dönem ben de rap müzik yapıyordum hala da yapıyorum aslında. Sadece herkesle paylaşacak kadar beğendiğim şeyi hala üretmediğim için sadece kendime yapıyorum gibi bir durumum var şu an. Umarım yakın zamanda kendimi ikna eder ve dinlediğim şeyi beğenirsem herkesle paylaşacağım şarkılar da olur. Rap müzik çok sevdiğim bir müzik tarzı ve yükselişinden çok memnunum. Türkiye’deki yükselişinden de çok memnunum, bugün Türkiye’de yükselen rap müzisyenlerin çoğunu rap müzik yapmaya başladığı dönemden beri takip ediyorum. En çok dinlediğim sanatçılar arasında Ezhel benim için ilk sırada geliyor. AGA B, LİL ZEY, BANEVA da dinlediğim sanatçılar arasında…
Boş zamanında ne yapmaktan keyif alıyorsun?
Boş zamanlarımda halı saha maçları ilk sırada yer alıyor. Boşluğum olursa mutlaka halı saha maçı yapıyorum. Mutlaka onun dışında başka sporlar da yapıyorum tabii. Müzik hayatımda önemli bir yere sahip olduğundan fırsat buldukça söz yazıyorum. Dijital mecralarda bütün yeni çıkan dizileri çok yakından takip ediyorum.
Gelecek ile ilgili planların neler?
İyi bir insan olmak.