BRICS nedir? Oluşumdan neler bekleniyor?
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın kurduğu ve yılbaşında 5 ülkenin de katılımıyla sayısı 10'a çıkan BRICS, Rusya'nın Kazan kentinde 36 ülkenin katılımıyla bir zirve düzenledi. Dünya ticaret hacminin yüzde 35'ine sahip olan organizasyonun en öne çıkan iki özelliği, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ardından Batı'dan izole edilen Rusya'nın 'yalnız olmadığını' dünyaya göstermesi ve dolarizasyonun kırılma arzusu.
Dünya nüfusunun yaklaşık yarısını temsil eden ülkelerden oluşan BRICS'in liderleri, geçen yılki büyük genişlemeden bu yana ilk kez yüksek profilli bir zirve için bir araya geldi.
BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'yı ifade ediyor. Grup bu yıl Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirliklerini de kapsayacak şekilde genişledi. Üyeler üç gün sürecek konferans için Rusya'nın güneybatısındaki Kazan kentinde bir araya geldi.
Zirve, kendisini Batı'ya karşı bir denge unsuru olarak gören BRICS için yüksek profilli bir döneme denk geliyor. BRICS liderleri, Batı'daki 'istenmeyen adam' statüsüne rağmen Rusya Devlet Başkanı Vladimir V. Putin ile yan yana. Ancak üye ülkeler arasında derin farklılıklar da var.
Başlangıçta sadece Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'den oluşan ülkelerin dışişleri bakanları 2006 yılında gayrı resmi olarak bir araya gelmeye başladı ve ilk resmi zirvelerini 2009 yılında gerçekleştirdi. Güney Afrika 2010 yılında katıldı. Çin'in desteklediği 2023 genişlemesinden bu yana çok daha fazla ülke BRICS yörüngesine girmeye çalıştı.
Ancak her ülke bu kadar istekli değil: Arjantin, hükümet değişikliğinin ardından daveti reddetti ve Suudi Arabistan davet edilmesine rağmen resmi olarak katılmadı.
Yine de BRICS grubu, Batı'nın kurumsal yapısına karşı bir denge oluşturma arzusuyla son yirmi yılda önemli bir siyasi güç haline geldi. Grubun 2023'teki genişlemesi, artan ağırlığının bir örneği olmakla birlikte, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali gibi konularda yeni anlaşmazlıkları da beraberinde getiriyor. Uzmanlar, Rusya'nın 2024'teki liderliğinin, ABD dolarını devre dışı bırakma girişimleri de dahil olmak üzere, bloğun Batı karşıtı odağını yoğunlaştırabileceğini ancak bunun zorlu bir mücadele olacağını söylüyor.
Küresel ekonomik hacimde önemli paya sahip
Bugün BRICS üyeleri, küresel ekonomik hacmin yüzde 35'ini oluşturuyor. Üye ülkeler, aynı zamanda dünyadaki toplam toprakların yaklaşık yüzde 30'una, nüfusun yaklaşık yarısına ve petrol üretiminin de yaklaşık yüzde 45'ine sahip konumda.
BRICS uzun zamandır üyelerinin "ABD ve Batı Avrupa'nın yarattığı dengesiz bir küresel düzen" olarak gördükleri sisteme karşı birleşik bir cephe oluşturmaya çalışıyor.
Bu zirve aynı zamanda BRICS'in yeni kadrosunu göstermesi için de bir fırsat. Grup tam üyeliğin yanında, bir 'partner ülke' kategorisi eklemeyi de düşünüyor.
BRICS'i sınıflandırmak kolay değil. Grupta müttefik olan ülkelerin yanı sıra rakip olan ülkeler de var. Bazı ülkeler ABD'ye karşı: Rusya, İran. Mısır ise ABD'den askeri yardım alan, ABD'nin Orta Doğu'daki en yakın olduğu ülkelerden biri. Bir diğer üye olan BAE, ABD askeri üslerine ev sahipliği yapıyor. Türkiye ise AB aday üyesi olan bir NATO ülkesi.
Birlik içinde iki 'koalisyon'
Birlikte ekonomik olarak da farklı seviyelerde ülkeler var. Etiyopya fakir bir ülke, Çin ise dünyanın ikinci büyük ekonomisi. Bazı devletler petrol ve gaz üretiyor; diğerleri enerji ithal ediyor. Geçen ay Etiyopya ve Mısır arasında Nil Nehri üzerindeki bir hidroelektrik barajı konusunda uzun süredir devam eden bir anlaşmazlıkta gerilim tırmandı. Batılı uzmanlara göre BRICS iki uçlu bir koalisyon. Bir taraf "Küresel Doğu" olarak adlandırıyor ki bunlar ABD'nin karşısındaki Çin, Rusya ve İran, diğer taraf ise "Küresel Güney" kategorisine giriyor. Bu ülkeler daha tarafsız ya da tamamen ABD müttefiki olma eğiliminde.
Çin ABD'nin en büyük rakiplerinden biri. ABD'nin hasımları olan Rusya ve İran, Batı'nın sert yaptırımlarına maruz kalmakta ve Ukrayna ve Orta Doğu'da Batı ile vekalet savaşları yürütmekte.
Bu üç ülke birlikte Batı'ya karşı daha birleşik bir blok oluşturmayı umuyor. Putin ayrıca Batı'ya yalnız olmadığını ve yanında önemli müttefikler olduğunu göstermeye kararlı. Berlin'deki Carnegie Rusya Avrasya Merkezi Direktörü Alexander Gabuev, Putin'in Ukrayna'daki savaşını "eski dünya düzenini yıkmanın ve yenisini kurmaya yardım etmenin öncüsü" olarak sunduğunu söyledi.
Dolarizasyonu azaltma amacı
BRICS'in bir diğer hedefi ise ABD dolarına olan küresel bağımlılığı azaltmak. Birliğin kurucuları doların hakimiyetini azaltarak, üyelere hem şimdi hem de gelecekte Batı'nın yaptırımlarına karşı yalıtım sağlamayı amaçlıyor. Doların yerini neyin alabileceği konusunda net bir anlaşma yok. Uzmanlar BRICS'e özgü yeni bir para biriminin sınır ötesi işlemlerde güvenilecek kadar istikrarlı olacağına da şüpheyle yaklaşıyor.
Birçok BRICS üyesi birbiriyle rekabet eden ittifakları ve öncelikleri dengelemeye çalışıyor. Daha fazla küresel güç elde etmeye çalışsalar da ABD ve Batı'daki diğer ülkelerle yakın işbirliği içinde olmaya devam ediyorlar. Hindistan; Avustralya, Japonya ve ABD ile bir güvenlik ortaklığı olan Quad'da yer alıyor. Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri Çin ile yakınlaşırken aynı zamanda bölgesel güvenlik konusunda ABD ve İsrail ile birlikte çalışıyor. Dolarsızlaşmanın güçlü bir savunucusu olan Brezilya, hala en büyük ikinci ticaret ortağı olan ABD'ye büyük ölçüde güveniyor.
Shidore, "Bunlar Batı karşıtı değiller, ancak mevcut düzene yönelik eleştirileri var ve konumlarını korumak istiyorlar" yorumunu yapıyor. BRICS'e katılım motivasyonu kısmen ekonomik. Bazı üyeler ve konuk devletler alternatif finansman kaynakları arıyor. Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası, başta ABD olmak üzere Batı'nın hakimiyetinde. Pek çok üye BRICS'i değişen dünyaya karşı jeopolitik bir sigorta ve ABD'nin öngörülemezliğine karşı bir önlem olarak görüyor. Dr. Patrick, başkanlık seçimleri etrafındaki belirsizliğin, belirsizlik hissini daha da arttırdığını şu sözlerle ifade ediyor: "Amerika Birleşik Devletleri, Beyaz Saray'da oturan kişiye bağlı olarak dış politikasını 180 derece değiştirebileceğini gösterdi."
Ana odak Çin
Genişlemeyi destekleyen Çin, BRICS'in gayri resmi güç merkezi olarak görülüyor. Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü'nde kıdemli bir araştırmacı olan Jacob Kirkegaard, "BRICS'te Çin'in ulusal çıkarlarına aykırı hiçbir şey olmuyor" yorumunu yapıyor.
Çin ve Rusya bazen nüfuz için rekabet etseler de birbirlerine yakınlar. Çin, Ukrayna'daki savaş sırasında Rusya için kilit bir ticaret ortağı oldu. Son zamanlarda iki ülke daha da cesaretlendi: İki ülkenin orduları ABD, Japonya ve Tayvan yakınlarında ortak tatbikatlar düzenledi. Çin ayrıca İran'ın ihraç ettiği petrolün neredeyse tamamını satın alıyor. İran'dan gelecek herhangi bir arz kaybı -örneğin İsrail'in askeri bir saldırısı nedeniyle- Çin'in enerji ihtiyacının daha da fazlası için küresel piyasalara yönelmesine neden olacaktır.
Çin ve Hindistan ise yeniden değerlendirme döneminde. Birbirlerine karşı birçok savaşa girmiş olan bu iki ülke, birbirlerini gelecekteki potansiyel düşmanlar olarak da görüyor. Hindistan'ın nüfusu artıyor; Çin'in nüfusu ise azalıyor. Hindistan'da ekonomik iyimserlik hakim; Çin'in büyümesi ise cansız. Ancak sınır anlaşmazlıklarında çok sayıda Hintli ve Çinli askerin ölmesinin ardından iki ülke ateşkes yapmaya çalışıyor gibi görünüyor. Bu zirve nedeniyle iki ülke lideri 5 yıl sonra yeniden bir araya geldi.