Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü López: Türkiye'nin enerji planı en iddialı planlardan biri
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto López, Türkiye'nin enerji projeleri ve Dünya Bankası ile Türkiye arasındaki işbirliğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Haberturk.com Enerji Editörü İrem Kuşoğlu Görgü'nün sorularını yanıtlayan López Türkiye'nin enerji dönüşüm planına yönelik "Türkiye'nin planı önümüzdeki 12 yıl içinde 60 GW yenilenebilir enerji kurulmasını öngörüyor. Bu da yılda yaklaşık 5 gigawatt demek. Bunun toplam maliyetinin 100 milyar dolar civarında olacağı tahmin ediliyor. Çin ve Hindistan'da gördüklerimiz dışında bu, Dünya Bankası'nın tanık olduğu en iddialı plan" ifadelerini kullandı
Sürdürülebilir bir gelecek için ihtiyaç olan enerji dönüşümünün kritik yönlerini tartışmak, enerji dönüşüm hedeflerine yönelik yol haritasını belirlemek ve bu konuda Dünya Bankası ile iş birliğini geliştirmeye yönelik değerlendirmelerde bulunmak üzere geçtiğimiz haftalarda Dünya Bankası - Türkiye Enerji Dönüşümü Çalıştayı gerçekleştirildi.
Çalıştayda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto López de yer aldı.
López, çalıştayın ana gündem maddeleri arasında yer alan Türkiye'nin enerji projeleri ve Dünya Bankası ile Türkiye arasındaki işbirliğine dair de Haberturk.com Enerji Editörü İrem Kuşoğlu Görgü'nün sorularını yanıtladı.
"EN İDDİALI PLANLARDAN"
Türkiye'nin açıklanan enerji dönüşüm planına yönelik konuşan López "Çin ve Hindistan'da gördüklerimiz dışında, ki bunlar büyük ülkeler, Dünya Bankası'nın tanık olduğu en iddialı plan" dedi.
Planın önümüzdeki 12 yıl içinde 60 GW yenilenebilir enerji kurulmasını öngördüğünü ifade eden López ayrıca "Bu da yılda yaklaşık 5 gigawatt demek. Ve bunun maliyetinin 100 milyar dolar civarında olacağı tahmin ediliyor. Bu, üretim tarafında yaklaşık 80 - 85 milyar, iletim tarafında ise yaklaşık 10 milyar dolar olarak tahmin ettiğimiz yatırımları içeriyor. Dağıtım tarafında ise 5 ila 10 milyar dolar arasında bir yatırım öngörüyoruz. Tüm bunları bir araya getirdiğinizde yine yaklaşık 100 milyar dolardan bahsediyoruz. Bu da Türkiye'nin GSYİH'sinin yaklaşık yüzde 10'una tekabül ediyor ve farklı alanlarda koordinasyonun yanı sıra kamu sektörü için finansman ve özel sektör için finansman da gerektirecek" diye ekledi.
López bu süreçte bakanlıkla birlikte bir dizi faaliyet üzerinde çalışıtıklarını belirtirken "Çatı panellerinin kurulumu konusunda çalışıyoruz, iletim hatları konusunda onlarla birlikte çalışıyoruz, enerji verimliliği ve IFC konusunda da birlikte çalışıyoruz. Dünya Bankası'nın özel sektörle çalışan kolu da özel sektörü bu alanlara nasıl çekebileceğimizi görmek için çalışıyor. Bakan Bayraktar’ın söyledikleri özellikle Türkiye'deki özel sektör için geçerli. Özel sektörün yatırımlarını destekleyebilecek uzun vadeli finansmana ihtiyacımız var. IFC'nin özel sektör yatırımlarını çekmek için yaptıklarına atıfta bulunmamın nedeni de buydu" diye konuştu.
"BU BAĞLAMDA YAPILAN ÇALIŞMALARI TAMAMEN DESTEKLEMEYE HAZIRIZ"
İlk aşaması Türkiye'de ve Moldova'da başlatılan E3 programına yönelik "Dünya Bankası olarak Avrupa ve Orta Asya'da bölgesel bir strateji benimsemeye çalışıyoruz" diyen López, Türkiye'nin bu alanda bir lider olduğunu da ifade etti.
López "Temelde farklı ülkeleri destekliyoruz ve bir ülkede öğrendiklerimizi başka bir ülkeye aktarmak için orada aldığımız derslerden faydalanmaya çalışıyoruz. Türkiye bu alanda bir liderdir. Enerji verimliliğinde birçok alanda lider olduğunu belirtmek isterim ve bu bahsettiğiniz alanlardan biri. Şu anda 400 merkezi hükümet binasında enerji verimliliğini arttırmak için yaklaşık 300 milyon dolarlık yatırım yapıyoruz. Bu yılın başında, Türkiye'nin de lider olduğu, Avrupa ve Orta Asya için de benzer bir kararı onayladık. Çatılara güneş panelleri yerleştirilmesi için 600 milyon dolar onayladık. Buradaki fikir, Türkiye'de sahip olduğumuz iki kalkınma bankası olan TSKB ve TKB ile birlikte çalışarak, özel sektörün güneş enerjisini getirecek ve fosil yakıtların enerji tüketimini azaltabilecek yatırımlar yapması için finansmanı kolaylaştırmaktır. Ve biz bundan daha fazlasını yapıyoruz. Ve daha fazlası da gelecek. Dolayısıyla çok iddialı bir plan ve hükümetin bu bağlamda yapmaya çalıştıklarını tamamen desteklemeye kararlıyız" dedi.
"ENFLASYONDA MUHTEMELEN EN KÖTÜ GERİDE KALDI"
Türkiye'nin bir yandan ekonomisindeki yeşil dönüşümü gerçekleştirirken diğer yandan da ekonomik zorlukların üstesinden gelmesinin mümkün olduğuna inanıp inanmadığı noktasında ise López "Sanırım geçtiğimiz birkaç ay boyunca ekonomi ekibinin uygulamakta olduğu plana tamamen katıldığımı söylediğim kayıtlara geçmiştir. Ki sanırım enflasyonu düşürme planından bahsediyoruz. Bence bu kritik bir konu ve yüksek enflasyonda yatırımların en verimli sektörlere akmasını sağlamak çok zor. Yüksek enflasyonda, ekonominin verimli bir şekilde çalışmasını sağlayabilmek için çok fazla sorun var. Dolayısıyla sürdürülebilirlik, yeşil dönüşüm, yenilenebilir enerji gibi konuları düşündüğümüzde; ihtiyaç duyulan finansman hacimlerinden bahsediyoruz. İhtiyacınız olan şey yatırımın doğru yönde akmasıdır ve bunun için de enflasyonun düşürülmesi kritik önem taşıyacaktır. Gördüğümüz kadarıyla en kötüsü muhtemelen çoktan geride kaldı. Şu anda enflasyonun düşüşe geçtiği bir aşamadayız, Haziran rakamlarından başlayarak Temmuz ayında da düşüşün devam etmesini bekliyoruz. Ve bu yılın sonuna kadar dahasını göreceğiz. Yani yüzde 40, yüzde 43 gibi daha düşük rakamlar. Şu anda Dünya Bankası'ndaki beklentimiz de bu yönde. Yani tamamen katılıyorum" diye konuştu.