Dünyanın gözü İstanbul'da: Rusya-Ukrayna heyetleri Dolmabahçe'de bir araya geldi!
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgalinin başlangıcından bu yana taraflarla diplomasi trafiğini yürüten Türkiye, bu kez müzakerelere ev sahipliği yaptı. Rusya ve Ukrayna heyetleri bugün Dolmabahçe'de bir araya geldi, müzakerelerde ilk gün tamamlandı. Toplantının açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Süreç barışa dair ümitleri yeşertmiştir" dedi. Görüşmelerden sonra açıklama yapan Ukrayna heyeti, "Türkiye de garantör olsun" dedi. Ukrayna heyeti, güvenlik garantisi üzerinde henüz anlaşma sağlanmadığını belirtti. Rusya Savunma Bakanlığı, "Kiev ve Çernihiv'de operasyon önemli oranda azaltılacak" açıklamasında bulundu. Rus Müzakere Heyeti Başkanı Medinsky "Rusya, Ukrayna'nın AB'ye katılmasına karşı değil" dedi. Reuters, görüşmelerin yarın devam etmeyeceğini aktardı.
Rusya-Ukrayna müzakere heyetlerinin Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde bir araya geldi.
Görüşmelerin ardından Ukrayna heyeti tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
"Ne olursa olsun istişareler 3 gün içinde yapılabilir, sonrasında imzayı atan kişiler bizim için güvenliğimizi sağlayabilir. Garantör olarak kimi istiyoruz; BMGK üyeleri, ABD, Fransa, Almanya, Türkiye, İsrail.
Sadece resmi bir onay bekliyoruz. Bu sistem kapsamında Ukrayna'nın gelecekteki güvenliği garanti altına alınsın istiyoruz. Bizim temel talebimiz bunların çok net ve yasal açıdan bağlayıcı garantilerin olması. Rusya tarafından saldırı olursa 3 gün içinde istişarelerin gerçekleştirilmesi gerekir, garantör ülkelerin bize destek sunması gerekir böyle bir senaryoda. Temel talebimiz bu şekildedir.
NATO Sözleşmesi'nin 5. maddesindeki garantiler sağlanırsa, böyle bir senaryoda bizim de herhangi bir askeri ya da siyasi topluluğa katılmamız söz konusu olmayacaktır.
Güvenlik garantisi üzerinde henüz anlaşma sağlayamadık. Kırım gibi konular anlaşmada ayrı bir kapsamda ele alınmalıdır, görüşmeler kapsamında bu bölgelerin geleceğine karar verilmelidir. Kırım konusunda askeri güç kullanılmayacağı konusunda güvence verilmesi gerekir.
Diğer konular biraz çözüme ulaştırılmış oldu. OHAL altında uygulamaya konulması gerekecek, sosyal medyada özellikle dezenformasyon yayıldığına dikkat çekmek istiyorum. Bahsettiğim referandum, OHAL bittiğinde gerçekleşebilir. Ukrayna topraklarında hiçbir askeri baskının olmaması gerekir, bu konuda tutumuz sabittir. Önümüzdeki 2 hafta içinde Rusya ile istişarelerimiz devam edecek, önümüzdeki iki hafta içinde garantör ülkeleri de çok taraflı görüşmeye devam etmeye davet ediyoruz. Bu zamana kadar aramızdaki en büyük farklılıkları da ortadan kaldırabileceğimizi umut ediyoruz. Çok taraflı, uluslararası, bir anlaşma o zaman atılabilir.
Demokratik haklar bizim vatandaşlarımıza sağlanmalı, Kırım'ın işgalden kurtarılması çok daha sağlıklı olur. Müzakerelerden geri adım atmayacağız, bu anlaşmaya sadece çatışmalar durursa imza atacağız.
Bu görüşme sonucunda hem Rusya hem Ukrayna hem de garantör ülkelerin kabul edebileceği maddeleri ele aldık. İnsani ateşkes formatı ele alınmaktadır, insani koridorların ele alınacağı bir sürü yer var. Teklif ettiğimiz formatta birliklerin yerlerini değiştirmesi manevrası yasaklanacak.
Rus heyetinden açıklama yapan yetkili, "Dışişleri bakanları anlaşırsa liderler görüşebilir dışişleri bakanları onaylanabilir. Ukrayna heyetinin taleplerini Putin'e ileteceğiz " dedi.
Rusya Savunma Bakanlığı, "Kiev ve Çernihiv'de operasyon önemli oranda azaltılacak" açıklamasında bulundu.
Rus Müzakere Heyeti Başkanı Vladimir Medinsky "Rusya, Ukrayna'nın AB'ye katılmasına karşı değil" dedi.
Rusya-Ukrayna heyetlerinin İstanbul'daki toplantısı 4 saat sürdü. Müzakerelerde ilk gün tamamlandı. Reuters'ın Dışişleri Bakanlığı'na dayandırdığı açıklamaya göre, İstanbul'daki Rusya-Ukrayna görüşmeleri yarın etmeyecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan toplantının açılışında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;
"Krizin başladığı ilk günden itibaren tırmanmanın önüne geçilmesi amacıyla her düzeyde samimi gayret sarf ettik. Aramızdaki komşuluk, dostluk, insani yakınlık, özellikle bu hukukun gereğini yerine getirmeye çalıştık. Şahsen, kıymetli Devlet Başkanlarınız başta olmak üzere pek çok mevkidaşım nezdinde yoğun diplomasi mesaisi yürüttüm. Dışişleri Bakanım, Milli Savunma Bakanım, Başdanışmanım İbrahim Bey de muhataplarıyla sürekli temas halinde oldular. Söz sahibi olduğumuz tüm uluslararası platformlarda her iki tarafın da hakkını, hukukunu, hassasiyetlerini koruyan, kollayan, gözeten, adilane bir yaklaşım sergiledik. Bölgesinde pek çok acıya şahitlik etmiş bir ülke olarak Karadeniz'in kuzeyinde benzer bir tablonun ortaya çıkmaması için çalıştık, çabaladık.
Türkiye olarak barış ve istikrar için bölgede ve ötesinde sorumluluk üstlenmekten hiçbir zaman kaçınmadık, kaçınmayız. Adil bir barışın kaybedeni olmayacağına inanıyoruz. Çatışmanın uzaması hiç kimsenin yararına değildir. Ölen her insan, yıkılan her bina, refah yolunda harcanması gerekirken havaya savrulan, toprağa gömülen her kaynak, ortak geleceğimizden kopartılan bir değerdir.
Bir an önce ateşkesin ve barışın sağlanması herkesin faydasına olacaktır. Artık görüşmelerden somut sonuçların alınması gereken bir döneme girdiğimizi düşünüyoruz. Gelinen aşama itibarıyla heyet üyeleri olarak sizler tarihi bir sorumluluk üstlendiniz. Tüm dünya sizlerden gelecek hayırlı ve müjdeli haberleri bekliyor. Liderlerinizin yönlendirmesiyle barışın temelini atıyorsunuz. İşinizi kolaylaştıracak her türlü katkıya biz hazırız." görüşünü paylaştı.
Ancak sizler talep ettiğiniz müddetçe, ihtiyaç duyduğunuz sürece kolaylaştırıcı imkanları sağlamaya devam edeceğiz. Görüşmelerde zor ve çetrefilli konuları ele aldığınızın elbette farkındayız. Bununla birlikte masadaki önerilerin ve varılacak uzlaşmanın ileride sağlanacak nihai barışın temelini oluşturacağı da muhakkaktır. Sorumluluk duygusu, özveri ve yapıcı bir anlayışla, kalıcı, hakkaniyete dayalı sürdürülebilir bir çözüme ulaşabileceğinize eminim. Sizlerin müzakerelerde sağlayacağınız ilerleme bir sonraki aşama olan liderler düzeyindeki teması da mümkün hale getirecektir. Böyle bir görüşmeye de ev sahipliği yapmaya hazırız. Sizlerin burada bir araya gelmesi bile dünyada ve ülkelerinizde başlı başına bir umut sebebidir. Barışa giden yoldaki gayretlerinizin hayırlı neticelere dönüşmesini temenni ediyorum. Her biri değerli birer dostum olan devlet başkanlarınıza en kalbi selamlarımı iletmenizi sizlerden istirham ediyorum. Yürüteceğiniz müzakerelerde hepinize başarılar diliyorum."
Diğer yandan müzakere görüşmelerinde zehirlendiği iddia edilen Rus oligark Roman Abramovich’in de görüşmelere katıldığı görüldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yaptıkları telefon görüşmesinde, Rusya ve Ukrayna müzakere heyetlerinin bir sonraki toplantısının İstanbul'da yapılması konusunda mutabık kalmıştı.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Rusya-Ukrayna müzakere heyetlerinin İstanbul'da yapılacak toplantısında asgari taleplerinin insani sorunların çözümü, azami taleplerinin ise ateşkes ve bunun için sürdürülebilir anlaşmanın sağlanması olacağını bildirdi.
Kuleba, "Devlet başkanımız heyetimize çok net talimatlar verdi. İnsanlar, toprak ve egemenlik üzerine pazarlık yapmayacağız. Pozisyonumuz beton gibi serttir ve uluslararası hukuktan, Ukrayna ordusundan, Rusya'ya uygulanan uluslararası yaptırımlardan, savunmamız için Ukrayna'ya aktarılan ve aktarılmakta olan silahlardan güç almaktadır." dedi.
Ukrayna'nın tarafının kilit talepleri konusunda da konuşan Kuleba, "Türkiye'deki müzakerelerde asgari talebimiz insani sorunların çözümü, azami talebimiz ise ateşkes ve bunun için sürdürülebilir anlaşmanın sağlanması olacaktır." bilgisini verdi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya ve Ukrayna arasında İstanbul’da yapılacak yüz yüze müzakerelerin başarılı sonuçlanmasını ümit ettiğini söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile görüşmeyi reddetmediğini belirten Lavrov, "Önemli olan yapılacak toplantının iyi hazırlanmış olmasıdır. Bunca yıl büyük miktarda sorun birikti. Bu yüzden sadece görüşmek ve sen ne düşünüyorsun, ben ne düşünüyorum şeklinde görüş alışverişinde bulunmak sadece ters etki yapacaktır." ifadelerini kullandı.
Rusya ile Ukrayna arasında ateşkesin sağlanmasına yönelik gerçekleştirilen müzakerelere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Lavrov, savaş başladıktan sonra Ukrayna tarafının hemen müzakerelere başlama teklifinde bulunduğunu ve Rus tarafının bunu kabul ettiğini bildirdi.
Rusya'nın Ukrayna'daki işgal harekatının ardından iki ülkenin dışişleri bakanları 10 Mart'ta Antalya’daki Diplomasi Forumu'nda bir araya gelmişti.
Zirve, savaşın başlangıcından bu yana gerçekleşen en üst düzey temas olmuştu. Zirveden ateşkes gibi bir sonuç çıkmasa da benzer görüşmelerin olabileceği konusunda taraflar beyanda bulunmuştu.
Türkiye, iki ülke arasındaki krizin başlangıcından bu yana taraflarla görüşebilen ülke konumunda. Çeşitli defalar Rusya'dan da Ukrayna'dan da vazgeçilemeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma günü, NATO Zirvesi dönüşündeki açıklamalarında sadece Mart ayında liderlerle 40'ın üzerinde yüz yüze görüşmesi ya da telefon teması olduğunu aktarmıştı.