Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Ünlü şarkıcı Erdal Çelik: 20 yılımı yaktım - Magazin haberleri
        1

        AYTEKİN TEKER / ateker@haberturk.com

        1985 yılında Güneş Gazetesi'nin düzenlediği ses yarışmasında erkeklerde Erdal Çelik, kadınlarda da ise Emel Müftüoğlu birinci oldu. Çelik ve Müftüoğlu'nun bu yarışmada yollarının kesişmesi, müzik dünyasına yeni bir ikili kazandırdı.

        2

        1985'te 'Öyle Bir Aşk', 1988'de de 'Alaturka Benim Canım' albümleriyle kısa sürede müzik listelerinin zirvesinde yer aldılar. Ancak 'Emel-Erdal'ın bu yolculuğu çok uzun soluklu olmadı ve yollarını ayırdılar.

        3

        Sonrasında müzikal yoluna tek başına olarak devam eden Erdal Çelik ile bir araya geldik. Geçmişe nazaran artık gözlerden uzak bir hayatı olan sanatçıyla hem geçmişi hem de bugünleri konuştuk.

        4

        "MÜZİSYEN OLMAMDA AİLEMİN DE ETKİSİ VARDI"

        Ailesinin de etkisiyle daha çocuk yaşlarda müziğe ilgi duyduğunu söyleyen Erdal Çelik, şunları aktardı: Annem; mandolin, ağabeyim ise eline hangi enstrümanı alsa çalabilen bir yeteneğe sahip. Anne ve babamın sesi çok güzeldi. Onlardan bir miras bir ses kaldı bana da. Annem gitar alınca da kendi kendime çalmayı öğrendim. Üzerine ablam da bir müzisyenle evlenince müziğe daha da yöneldim.

        5

        Babam memurdu ve görevi nedeniyle ilk ve ortakolu Erzurum'da okudum. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü'ne başladım ancak o yıllarda yaşanan öğrenci olayları nedeniyle ilk senede okulu bırakmak zorunda kaldım. Bir yandan da Ankara'da Bağcan kardeşlerin Beethoven Kulübü'nde orkestrayla şarkı söylemeye başladım. Sonra Ankara'da şöhretim yayılınca Feyman Kulüp'e transfer oldum.

        6

        "İSTANBUL'DAN ANKARA'YA EĞLENMEYE GELİRLERDİ"

        O dönemlerde Ankara'nın gece hayatının çok renkli ve hareketli olduğunu ifade eden 64 yaşındaki müzisyen; "Futbolcular ve iş insanları İstanbul’dan Feyman’a eğlenmeye gelirdi. Sahneler sabah 6'ya kadar sürerdi. 1979'da Orhan Gencebay'ın 'Yarabbim' şarkısı yeni çıkmıştı. 'O şarkıyı Ankara'da ben meşhur ettim' diyebilirim. Bir gecede 7 kez 'Yarabbim'i söylediğimi hatırlıyorum" şeklinde sözlerini sürdürdü.

        7

        "KEMAL SUNAL ASKER ARKADAŞIMDI"

        Ankara'daki şöhretinin ardından İstanbul'daki çeşitli gazinolardan kendisine teklifler geldiğini söyleyen Erdal Çelik, bu dönemde askere gitmeye karar vermiş. Askere teslim olmadan önce 'Grup Lokomotif' ile sahne alan Erdal Çelik, Ankara'da Kemal Sunal, İlyas Salman ve Burhan Çeçen ile birlikte askerlik yapmış. Erdal Çelik; "Kemal (Sunal) ağabey bizden iki dönem önce dâhil olmuştu birliğe. Konuşmayı pek sevmezdi. Espriyi bile gülmeden yapardı. Asker gazinosunda biz sahne alırken zaman zaman o da sunuculuk yapardı. Kemal ağabey, askerden ayrılırken üniformasını bana vermişti" dedi.

        8

        'EMEL-ERDAL'IN HİKÂYESİ...

        1976'da TRT'nin düzenlendiği 'Amatörler Sizlerle' yarışmasında dereceye giren Erdal Çelik, tezkeresini aldıktan sonra teyzesinin önerisiyle bu kez de 1985 yılında Güneş Gazetesi'nin düzenlediği ses yarışmasına katıldığını ifade etti.

        9

        Erdal Çelik; "Seçmelere Emel de (Müftüoğlu) katıldı, orada tanıştık. Final jürisinde ise; Zeki Müren, Sezen Aksu, Yurdaer Doğulu, Sakıp Sabancı, Ajda Pekkan ve Güneri Civaoğlu vardı. Erkeklerde ben, kadınlarda ise Emel birinci oldu. Yarışma sonrasında 'Attila Özdemiroğlu yeni gençler arıyor' başlıklı bir haber okudum. Ben biraz çekimser kalmıştım ama Emel, 'Hemen Attila Özdemiroğlu'nu bulalım' dedi. Levent'teki stüdyosuna gittik, kendimizi tanıttık. Attila Özdemiroğlu, çok iyi ikili olacağımızı düşünerek, 'Emel-Erdal' olarak bize bir albüm hazırlamaya başladı" ifadelerini kullandı.

        10

        "EMEL KISKANÇTI"

        Ünlü şarkıcı; "Bir anda müthiş bir şöhret yakaladık. Çok güzel günlerimiz geçti. Bir gün bir yerlerde kopacağımızı biliyorduk" derken, ayrılık nedenlerini de şöyle anlattı: Sahnede aynı yere bakmıyorduk. Benim genimde hiç kıskançlık yok. Mesleki olarak da kendime hep güvendim. Emel ise kıskançtı, bunu kendi de söylerdi.

        11

        Zerrin Özer, çok eski bir arkadaşım. Bir gece onun sahnesine konuk oldum, vokal yaptım. Emel bunu öğrenince sinirlendi, tartıştık ve yollarımız ayrıldı. Bensiz ilk albümünü yapımcı Şahin Özer çıkarmıştı. Birlikte olduğumuz fotoğrafı albüm kapağına benim olduğum kısmı yırtıp koymuşlardı. Sonra bu albüm kapağı ters tepince albümler piyasadan toplatıldı. Albüm kapağını görünce üzüldüm tabii. Ne olursa olsun yıllarca beraber çalıştık, kader arkadaşlığı yapmıştık. Yaşananların ardından uzun yıllar Emel ile görüşmedik... Yapılanı unutmam ama kin tutmam. Şimdilerde ise ara ara konuşuyoruz.

        12

        Ünlü şarkıcı, ilk solo albümü 'Cana Cansın'ı Melih Kibar'ın desteğiyle 1992 yılında çıkardığını ifade etti: Albümde 'Altın Güvercin' yarışmasına katıldığım 'Gittin Gideli' ve Ozan-Kenan Doğulu kardeşlerin 'Tek Kürekçim Sensin' adlı şarkısı da vardı. İki şarkıda büyük ilgi gördü. Ardından Burhan Aydemir ve Hilmi Topaloğlu’nun sahibi olduğu Nokta Müzik ile yollarım kesişti.

        13

        Birbirimize güveniyorduk. Ardından orası Prestij Müzik oldu. Bana para yerine televizyon ve buzdolabı gibi şeyler verdiler ama Allah'a şükür iyi paralar kazandım kimseye muhtaç değilim, iki çocuğumu da iyi okullarda okuttum.

        14

        'Gittin Gideli' şarkısıyla ilgili de konuşan Erdal Çelik; "Şarkıyı Emel'e yazdığımı düşünenler oldu ancak aslında eşime yazmıştım. Evlendikten sonra yurt dışına bir seyahate gitti. Arkasından o şarkıyı yazdım. 35 yıl önce yaptığım şarkının üzerine bindim hâlâ götürüyor beni" ifadelerini kullandı.

        15

        "ÇOK PİŞMAN OLDUM"

        Erdal Çelik, 1993'te İrlanda'da düzenlenen 'Cavan Internationale Song Contest' isimli yarışmada 'Like A Gift' şarkısıyla birincilik ödülü kazanmış. Bu ödülün hemen ardından İngiltere'de plak yapmak için aldığı teklifi ve önüne uzatılan sözleşmeyi yeni doğmuş oğlundan ve ailesinden fazla uzak kalmamak adına imza atmayıp geri çevirmiş. Ünlü müzisyen bu kararı verdiği için ise çok pişman olduğunu ifade ederek; "Hayatımda kaçırdığım en büyük fırsattı. Sonrasında ailemi aslında yanıma getirebilirdim. Bu kararda memur çocuğu olmamın dezavantajını yaşadım" dedi.

        16

        TEOMAN'IN 'PAPATYA' ŞARKISINI GERİ ÇEVİRMİŞ

        Erdal Çelik ayrıca, "Melih Kibar ile birlikte çalışırken ekibinden bir arkadaşımız Teoman'ın seslendirdiği 'Papatya' şarkısını bana getirdi ve 'Harika bir parça patlayacağız' dedi. Ben de 'Bana uymaz söyleyemem' dedim. Teoman'ın çıkış parçası oldu ve şarkı da patladı. 'Papatya'dan önce de Özcan Deniz'in seslendirdiği 'Hadi Hadi Meleğim' şarkısı teklif edildi ama geri çevirdim. Bu iki şarkıyı ben okusaydım böyle bir etki bırakmazdı belki de. Kısmet işte..." açıklamasında bulundu.

        17

        Erdal Çelik, "1990'lardaki şarkıların sırrı neydi?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: Samimiyet ve ruh vardı. Şu an üretilen müziklerde maalesef bu yok. Ruhu olmayan işler yaşayamaz. O yüzden de şarkılar insanlara geçmiyor ve 1980'li, 1990'lı yıllarda üretilen şarkılar hâlâ dinleniyor.

        18

        'KAPAK' GÖNDERMESİ

        Erdal Çelik, son olarak 2022'de 'Hayalimdeki Resim' adındaki single'ını sevenleriyle buluşturdu. Emel Müftüoğlu’nun 1990 yılında yayınladığı ilk albümün kapağına gönderme olarak yorumlanan 'Hayalimdeki Resim'in kapak fotoğrafını sorduğumuz müzisyen şunları aktardı: Hakan Eren'in fikriydi. 'Ben bu olaya çok kızdım, aynısını biz mi yapacağız?' dedim. Aradan 36 yıl geçmiş. Benim yanımda telefon açtı, durumu anlattı. Onayını aldık.

        19

        Erdal Çelik, 1995 yılında 'Erdal' albümünü yayınladıktan sonra 2017’ye kadar müzikten uzaklaştı. 2017'de 'Ve Hayatımda' albümüyle müziğe geri dönüş yapan Çelik, 22 yıl süren suskunluğunun nedenini ise şöyle anlattı: 'Canımın İstanbul Köşesi' şarkımı çıkarmış ve parçam büyük ilgi görmüştüm. Sonra bir gün Rüstem Batum'un televizyon programına katıldım. Oradaki sohbet beni gerdi. Popçulara yükleniliyordu. Konuklar arasında rahmetli Ahmet Kaya ve Cem Karaca vardı. Ahmet Kaya, beyzbol şapkası takmıştı.

        20

        Samimiyetimizden dolayı 'O şapkayı çıkarabilir misin?' dedim ve o da 'Bir arkadaşım verdi taktım' dedi. Biz tartışır gibi olduk. Üzerine de bir seyirci, 'Niye pet şişeler ile ilgili beste yapmıyorsun' gibi şeyler sordu, sinirlendim daha da... 'Canımın İstanbul Köşesi' müzik kanallarında bir numaraydı. O günden sonra şarkım listelerde aşağıya düşmeye başladı. Baktım ki işler yolunda gitmiyor. Ardından önce Almanya'ya sonrasında da ABD'ye gittim. Uzun süre orada yaşadım ve sahnelere çıktım. Tabir-i caizse 20 yılımı yaktım. Psikolojik olarak da çöküş yaşadım.

        21

        SAHNE HAYATI SÜRÜYOR

        Doğa ve Duru adından iki çocuğu bulunan şarkıcı İstanbul'da sakin bir hayat yaşıyor. Çeşitli mekânlarda sahne alan Çelik; "Büyük oğlum Doğa ABD'de Ekonomi okudu, Fransa'da yaşıyor. Türk milli takımı ve Galatasaray’da profesyonel yüzücüydü. Küçük oğlum ise Bahçeşehir Üniversitesi'nde Müzik bölümünde eğitimini sürdürüyor" dedi.