Erzurum'da fırın çalışanı arkadaşını öldüren sanık hakkındaki gerekçeli karar açıklandı

Kararda, savunmalarına yer verilen Acar, maktulü öldürme kastının olmadığını öne sürdü.

Olay günü trafik kazası geçirdiğini ve yanına gelen polislerin yaptığı üst aramasında uyuşturucu bulduğunu anlatan Acar, yanındaki arkadaşının maktule durumu anlattığını ve onun da bunu patronları dahil tüm çalışanlara anlattığını iddia etti.

Karakolda işlemleri bittikten sonra fırına gittiğini ve maktule duyduklarının doğru olup olmadığını sorduğunu ifade eden Acar, şu iddialarda bulundu:

"Muhammet bana sinkaflı küfürlerde bulundu, karşılıklı küfürlerde bulunduk. Muhammet küfrederken gözleri bıçağa gitti, almak için hamle yapınca ben de hamle yaptım. Bıçağı alarak korkuyla 3-4 defa salladım. Yaralandığını görünce bıçağı bıraktım. Öldürme amacım olsaydı, eylemime devam edebilirdim, kimse araya girmeksizin eylemime son verdim. Aramızda öncesinde bir husumetimiz yoktu. Olay günü öğlen saatlerinde beni aradı ve 'Uyuşturucu var, alıyor musun?' dedi. Ben de hayır dedim ve aramızda hafif sürtüşme oldu."

Katılan E. Seçer ise beyanında eşi Muhammet Emin Seçer'in uyuşturucu kullandığını ve Acar'dan uyuşturucu aldığını bildiğini anlattı.

Kararın, delillerin değerlendirilmesi, kabul ve gerekçe kısmında ise şunlara yer verildi:

"Her ne kadar sanık, maktule yönelik eylemini ikrar etmesine rağmen öldürme kastı olmadığını beyan etmiş ise de dosyada mevcut olan olay yerini gösterir kamera kaydı, görüntü inceleme tutanağı incelendiğinde sanığın elinde bıçak varken maktulün çalıştığı hamurhane bölümüne giriş yaptığı, maktulle çok kısa bir süre konuştuğu, maktulün batın bölgesine üç kez bıçakla vurduğu, sonrasında sanığın maktule arkadan sarılarak sağ eli ile boğazını tuttuğu, elinde bıçak olan sol elini de maktulün boğazına götürdüğü, olayın olay yerinde bulunanlar tarafından müdahale edilmesi neticesinde sona erdiğinin anlaşılması karşısında katılan beyanları, tanık beyanları, sanık savunmaları dikkate alındığında sanık ile maktulün olay öncesine dayalı öldürmeyi gerektirir bir husumetlerinin bulunmadığı, her ne kadar sanık fiiline kendisinin son verdiğini söylese de incelenen kamera kaydına göre olayın olay yerinde bulunanlar tarafından müdahale edilmesi neticesinde sona erdiği sabit görülmüştür."

Sanık avukatlarının haksız tahrik hükümlerinin uygulanma talebinin yer aldığı kararda, maktulden kaynaklanan haksız fiil olarak nitelendirilecek bir eylem bulunmaması sebebiyle Acar hakkında haksız tahrik hükümleri uygulanmadığı belirtildi.

Tüm dosya kapsamının değerlendirildiği kararda, Acar'ın uyuşturucu yakalattıktan sonra karakolda işlemlerini tamamlamasının ardından iş yerine giderek hemen Seçer'in bulunduğu alana elinde bıçakla giriş yaptığı, Acar'ın Seçer'e küfür ettiğinin duyulduğu ve eylemlerini görüntülerde anlatıldığı gibi yaptığı kabul edildi.

Kararda, Acar'ın avukatlarının Seçer'in ölüm sebebinin ilk yardım ve kanında bulunan uyuşturucudan kaynaklanacağı beyanlarıyla ilgili şunlar kaydedildi:

"Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu tarafından maktulün kesici delici alet yaralanması sonrası ayaklarını havaya kaldırma şeklinde ilk yardım uygulamasının meydana gelen ölüm olayında olumsuz etkisinin ve katkısının bulunmadığı, ilk yardım ve tıbbi işlemden kaynaklanmadığı, kesici delici alet yaralanması ile kişinin ölümü arasında illiyet bağını kesecek bir durum olmadığı, kişinin kanında uyarıcı maddeler bulunmasının kesici delici alet yaralanması ile kişinin ölümü arasındaki illiyet bağını kesmeyeceği şeklinde alınan rapordan ve otopsi raporundan da anlaşılacağı üzere maktulün ölümünün kesici delici alet yaralanmasına bağlı iç organ yaralanması, buna bağlı gelişen iç ve dış kanama olduğunun anlaşılması karşısında sanığın üzerine atılı kasten öldürme suçunu işlediği sabit görülmüştür."

Gerekçeli kararda, sanık Bilal Acar'ın "kasten öldürmek" suçundan müebbet hapisle cezalandırıldığı, hakkında takdir indirimi uygulanarak cezanın 25 yıla düşürüldüğü, haksız tahrik uygulanmadığı ve hükümle birlikte tutukluluk halinin devamına karar verildiği bildirildi.