Besinlerin uzun süreli muhafaza etme yöntemleri nelerdir?
Yiyecek saklama yöntemleri, gıdalarınızın uzun süre taze kalmasına yardımcı olur. Böylece toptan alışverişlerinizde aldığınız ürünleri bozulmadan muhafaza edebilirsiniz. İşte evinizdeki yiyeceklerinizi uzun süre saklama yöntemleri...

YİYECEKLERİNİZİ MUHAFAZA ETMENİZİN ÖNEMLİ NEDENLERİ
1. MALİYET TASARRUFU YAPABİLMEK
Atık, hem evde hem de ticari bir ortamda maliyetlidir. İdeal olan kişinin kullanabileceğinden daha fazlasını satın almaktan kaçınmasıdır. Ancak çeşitli muhafaza yöntemleri güvenli bir şekilde yapılırsa sebzeler, meyveler veya etler normal son kullanma tarihlerinin üzerinde bir sürede saklanılabilir ve çöpe atılmalarına gerek kalmaz.
2. PATOJENİK BAKTERİLERİ EN AZA İNDİRMEK
Uzun süreli depolamadaki yiyecekler, patojen bakteriler nedeniyle ciddi bozulma riski altındadır. Bakteriler yiyeceklerde hızla çoğalmak için yalnızca sıcaklığa, neme ve zamana ihtiyaç duyar, ancak yiyeceklerin korunması bu koşullardan bir ya da daha fazlasını engeller ve büyümelerini durdurur.
3. YİYECEKLERİ EN İYİ KALİTEDE TUTMAK
Çoğu durumda, hafif bozulma besini yemeyi güvenli hale getirmez; ancak tadını, dokusunu ve görünümünü önemli ölçüde etkiler. Uygun besin muhafazası, bu niteliklerin bazılarının ve ayrıca belirli besinlerin besin değerinin korunmasına yardımcı olabilir.
GIDALARINIZI UZUN SÜRE TAZE VE SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE SAKLAMANIN YOLLARI
1. KONSERVE YÖNTEMİ
Konserve yiyecekler, geleneksel olarak yiyecekleri muhafaza etme yöntemlerinden biridir. Isı uygulaması ile mikroorganizmalar, toksinler ve enzimler inaktive edilir veya yok edilir ve bu şekilde yiyeceklerdeki bozucu ve zararlı etkiler ortadan kaldırılır. Konserve yiyeceklerin bozulmasında iki etken vardır. Bunlardan birincisi; konserve kutularının uygun koşullarda kapatılmaması nedeniyle oluşan sızıntılar ve taşıma, depolama esnasında kutularda meydana gelen deformasyonlardır. İkinci etken ise; yetersiz ısı uygulaması nedeniyle mikroorganizmaların canlı kalmasıdır.
2. DONDURMA
Düzgün bir şekilde muhafaza edilen bir dondurucu, yiyecekleri uzun süre saklar, ardından güvenli bir şekilde çözdürebilir (buzdolabında veya yalnızca soğuk suda ayarlayarak) ve istediğiniz gibi pişirebilirsiniz. Besinsel olarak, evde hazırladığınız ve ardından dondurduğunuz yiyecekler, markette bulacağınız dondurulmuş yemeklerden her zaman daha iyidir. Donma minimum riskle birlikte gelir, ancak akılda tutulması gereken birkaç şey vardır. Dondurucudaki her şey, besinin yüzeyiyle hava temas ettiğinde meydana gelen ve grimsi-kahverengi lekeler gibi görünebilen dondurucu yanığına maruz kalır. Bu, yiyeceği yemek güvensiz değildir, ancak belirli bölgelerinin kurumasına neden olur.
3. FERMANTASYON
Besinleri fermente etmek, sindirim sisteminiz ve bağışıklığınız için harika olan sağlıklı probiyotiklerin (iyi bakteriler) alımını artırmanın harika bir yoludur. Fermantasyon, gıdadaki besinleri koruyan ve artıran bakteriyel bir süreç olan lakto-fermantasyon ile başlar. Temel adımlar, çiğ besini doğramak, rendelemek veya başka bir şekilde hazırlamak, kullanacağınız kültüre (tipik olarak tuz, peynir altı suyu veya başlangıç kültürü) karar vermek, salamura hazırlamak ve eklemek ve her şeyi hava geçirmez bir kaba yerleştirmeyi içerir. Taze sebzeler kullanmıyorsanız veya damıtılmış veya arıtılmış su kullanmıyorsanız, bu işlem sırasında yiyecekler bozulabileceğinden, fermantasyon biraz özen gerektirir. Fermantasyon ayrıca tipik olarak çok fazla tuz kullanır, çünkü tuz, su içeriğini dışarı çekerek ve bakteri oluşumunu önleyerek besinin korunmasına yardımcı olur.
4. TUZ İLE KORUMA
Tuz, eski zamanlardan bu yana koruyucu olarak kullanılmaktadır. Besine eklenen tuz ile mikroorganizma çoğalması için gerekli nem miktarı azaltılmış olur. Mikroorganizmaların tuz toleransı genellikle pH veya düşük sıcaklık nedeniyle azalır.
5. ŞEKER İLE KORUMA
Şeker, tuz gibi benzer işlev görür, fakat konsantrasyonunun daha yüksek olması gerekir. Küfler ve mayalar % 60’lık şeker konsantrasyonunda canlı kalmakta, bakterilerden daha az başarılıdırlar. Besinleri korumanın bu yolu genellikle reçel, marmelat, kondense süt ve meyve şekerlemeleri gibi besinlerde kullanılır. Bunların yanında bazı kekler de şeker sayesinde daha uzun raf ömrüne sahiptirler.
6. PİŞİRME YÖNTEMİ
Pişirme, özellikle güvenli tüketim için besinleri korumanın bir yoludur. Pişirme süresince ulaşılan sıcaklık birçok patojenin yok edilmesine etkindir. Fakat bakteri toksinleri ve sporları pişirme sıcaklıklarından etkilenmezler. Pişirme süresince besinin iç sıcaklığının 74°C ve üzerine ulaşması bakteriyolojik olarak besinin güvenliğini sağlar.
7. TURŞU YÖNTEMİ
Turşu, yiyecekleri yüksek asitli bir solüsyonda, ya doğal fermantasyon süreciyle ya da sirke ve tuz (ve bazen şeker) ekleyerek korur. Bozulmayı önler ve raf ömrünü uzatır. Salatalık, pancar, fasulye, karnabahar, biber, lahana ve hatta limon veya tropik meyveler turşu yapılabilir.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Taze ürünlerinizi eve getirmek ve hepsini tezgahın üzerine dizmek cazip gelse de, bu durum besinlerde bozulmaya neden olabileceğinden, ürünleri birbirine yakın saklamamak en doğrusudur. Elma, kavun, yaban mersini, muz, patates ve domates gibi birçok meyve ve sebze, etraflarındaki gıdaların daha hızlı olgunlaşmasını ve kahverengileşmesini sağlayan etilen gazı yayar.
Farklı meyve ve sebzelerin tazeliklerini en iyi şekilde korumak için belirli şekillerde saklanması gerekir. Kayısı, üzüm, çilek, yeşil soğan ve kuşkonmaz gibi bazı ürünler hemen buzdolabına girer. Avokado, kivi, şeftali ve armutları buzdolabına koymadan önce tezgâhta olgunlaşmaları gerekir.