Fenerbahçe - Spartak Trnava maçı yazar yorumları

9 kişiyle blok halinde savunmada kalan, duran toplarda hızlı kontra atağa çıkmak için dahi ileride adam bırakmayan bir takıma karşı Fenerbahçe’nin Kadıköy’de ne yapmasını beklersiniz?

Sahada maksimum yetenekliyle olmasını değil mi? Biz de öyle zannediyorduk.

Ancak Cocu, sahaya 3 stoperle çıktı. Üstelik bu 3 stoperden ikisi (Neustadter ve Reyes) bekler gibi açılıp Hasan-Isla’yı ileriye itmediler bile. Üç stoper hep birlikte tek bir Bakos’un başını beklediler. Yetmedi, ön libero Jailson da katıldı bu bekleme ekibine!

Dün Cocu’nun 3 stoperle başlaması kadar kötü bir başka kararı da, iki uzun santrfora sürekli uzun metrajlı-yüksek toplar atarak pozisyon aramasıydı. Kısıtlı yetenekteki Trnava savunmasına maçtan önce ne dilerseniz diye sorsanız, herhalde en büyük arzuları Fenerbahçe’nin yüksek oynaması olurdu. Cocu da aynen öyle yaptı.

Üstelik takımın en yeteneklisi Benzia’yı da yedek bırakarak!

Eğer dün Slimani ve Eljif o denli istekli olmasalar, Fenerbahçe bugün yeni bir teknik adam arıyor olabilirdi bence.

ELJİF'İ OYNATMAMAK FUTBOLA İHANET

F.Bahçe kadrosunun geçen yıl da bu yıl da en önemli problemi, kaliteli oyuncu sayısının azlığı. Yürekli var, çalışkan var, koşucu var, mücadeleci var, uzunu, kısası, her türlüsü var. Ama yeteneklisi az.

Dün Benzia da olmayınca sahaya çıkan tek yetenekli Eljif’ti neredeyse. Makedon, yine çok iyiydi. Bu sene F.Bahçe’nin başına gelen en iyi şey Eljif.

BU TAKTİKLE BAŞAKŞEHİR'İ YENEMEZSİNİZ

DÜN sahadaki tek yıldız Slimani, sarı lacivertli formayı giydiği için Fenerbahçe kazandı.

Ancak bu sonuca rağmen benim Cocu’ya olan inancımı sarsan detay şu oldu: Maça belki yanlış 11 ve yanlış dizilişle başlayabilirsiniz. Mesele o değil.

Esas mesele bence devrede bunu fark edip bir şeyleri değiştirmeyi denememek.

İlk devrede Trnava, Fenerbahçe’yi kilitledi. Uzun toplar boşa gitti. 45 dakikada 18 faul oldu, futbol oynanmadı. Ve Cocu, ikinci yarıya 3 stoper ve aynı anlayışla başladı yine.

Slimani amatör bir savunmaya karşı dün ekstra goller attı, fişi çekti. Ancak bu sonucun yanıltıcı olabileceğini düşünüyorum.

Geçen yıl da G.Saray G.Birliği’ne 5 attığında, Başakşehir maçını aynı taktikle kazanamayacaklarını yazmıştım. Bu Fenerbahçe de bu taktikle Başakşehir ayarında hiçbir takımı yenemez.

MAÇIN ADAMI: SLİMANİ

ŞANS YÜZÜNE GÜLDÜ - ÖMER ÜRÜNDÜL - SABAH

Kötü gidişatta çok zor Başakşehir maçı öncesi moral depolamak isteyen Fenerbahçe için Spartak Trnava arayıp da bulamayacağı amatör bir rakipti.

Buna rağmen Fenerbahçe ilk yarı boyunca tek net pozisyon bulamadı.

Cocu yine garip bir 11 sahaya sürdü. Jailson-Ayew orta sahada...

Defansta da birbirlerini tanımayan Reyes-Skrtel-Neustadter üçlüsü bir arada, Eljif sol çizgide ve son derece formsuz Frey ile Slimani çift santrfor...

Böyle bir kadro çok zayıf bir rakip karşısında dahi organize atak geliştiremiyordu. Kısır döngü halindeki ilk yarıda skorda denge vardı. İkinci yarı da aynı görüntüde başladı. Gidişat hiç iyi gözükmüyordu.

Ama sahneye Trnava'nın kalecisi Chudy çıktı ve bir hava topunda Slimani'ye asist yaptı.

Bu gol tribünlerdeki kara bulutları dağıtırken futbolcuları da rahatlattı.

Sonrasında da ikinci gol geldi ve bu galibiyetle gün kurtarılmış oldu.

Hiç olmazsa bu kötü dönemde Avrupa kulvarındaki şans devam ettirildi. Rize'de takımda karşı tarafı zorlayarak ön plana çıkan tek isim Ayew idi. Dün de aynı görevi Slimani üstlendi. Hem bütün pozisyonları takip etti, iki de gol attı.

Tabii skora bakıldığı zaman iki farklı net bir galibiyet var. Ama seyretmeyenler aldanmasın.

Fenerbahçe'nin çok ciddi saha içi rahatsızlıkları var. Cocu sürekli takım tertibi ile oynuyor. Dün de bunun yeni bir örneği sergilendi. Aatif, Barış, Valbuena varken hayalet gibi oynayan Frey'e görev vermesi ve sonuna kadar oyunda tutmasına anlam vermek mümkün değil.

STRATEJİK AKŞAM - GÜRCAN BİLGİÇ - SABAH

Öylesine istekli ve agresif başladı ki maça Fenerbahçe, "Bu maçı kazanacaklar" fikrini yarattı. Yakın oynadılar, temaslı mücadele ettiler, topu bir an önce kapmak adına da birbirlerine yakın olmaya çalıştılar. İlk yarıda da bulabilirlerdi istediklerini, ikincisinde aldılar.

Maçın kazanılmasından öte anlamı vardı aslında. Ligdeki kötü sonuçlar ve pazar günkü Başakşehir maçı öncesinde, bir sinerji yaratması gerekiyordu. Maç oynanacağı gün sosyal medyada Fenerbahçe adına rastlanmaması, çok ciddi bir taraftar umutsuzluğuydu aslında.

Cocu üçlüye dönmesini, "Rakibimiz defans yapacak" mantığıyla açıkladı. Rize maçının ikinci yarısındaki gibi bir ortam ve sonuç aldığı bir düzen üstünden hareket etti. Rize maçına da sonuç verdiğine inandığı Beşiktaş takımıyla çıkmıştı. Oyuncu profili veya yeteneği yerine haftalık performanslarla karar veriyor gibi. Umarım Başakşehir maçına, "kazandık" diye bu düzenle çıkmaz.

Eljif ve Ayew dünkü performansları ile artık kendi alanlarını da oluşturdular. Özellikle Eljif'in alternatif olmaktan çıktığını görmek gerekir. İki gollü Slimani kadro içindeki en güven verici isim iken, topla barışıklığı Eljif'i de ikinci aday yaptı.

Böyle üstün bir oyun ve kazanma duygusu gerekliydi Fenerbahçe'ye. Zagreb'in Brüksel'de kazanmasıyla grupta da iddialı duruma geldiler. Zorlu pazar günü öncesinde morallendiler. Taraftarı tekrar arkalarına aldılar. Stratejik akşamda, her şey Fenerbahçe için güzel oldu.

BİR PARÇA NEFES - GÜRKAN KUBİLAY - FOTOMAÇ

Spartak'ın hiçbir Avrupa maçında rakibi 3'lü savunma oynamadı. Fenerbahçe ilk 3'lü oynayan olacaktı Rakip, 9 Avrupa maçının 8'inde gol atmıştı. İlk 15 dakika herkes önce yeni sistemdeki yerine alışmaya çalıştı. 15 sonrası kanatlar işlemeye başladı. Elif ve Jailson başlangıcın iyileri idi. F.Bahçe daha uzun olanı olunca, duran toplar değerli hale geliyordu.

İlk 30 dakika dolduğunda rakibin isabetli şutu, ortası, korneri yoktu ama bizim de Slimani'nin vurduğu 2 kafa dışında pozisyonumuz yoktu. Savunmadan hücuma yavaş ve yana geçiş bunun ana nedeni idi. HHH Maçın kötüsü Ayew'in ,takımın tümü gibi final pas ve vuruşlarındaki kötülüğü de dert idi. Frey'i kanat oynatma tercihi ise, oyuncunun çok koşma gayretine rağmen fayda sağlamıyordu. Rakip bizim ligin kalitesinde değildi ama F.Bahçe'nin koordinasyonu, hızı, yoktu. Olan sadece, diğer maçlara göre fazla olan hırsı idi. İlk yarıda düşünüp, yazdığım oldu ve F.Bahçe duran toptan golü, Slimani ile buldu. Ardından Ayew ve Hasan Ali ile kaçırdı.

Daha istekli idiler, mücadele gücü daha üst düzeyde idi, daha gol bölgesine yakındılar, yıldız yine Eljif idi. Slimani yine sürekli arıyordu. Ayew çok top kaybediyordu ama inanılmaz istekli idi ve sonunda şahane bir orta ile Slimani'ye attırıyordu. Ama yorulunca da Valbuena ile değişti. İsmail, Reyes'in yerine oyuna girince de 4'lü savunmaya geçtiler. F.Bahçe daha iyi idi ama bunda Trnava'nın oyunu çirkinleştirmeyen, yumuşak oyunu da önemli rol oynuyordu. Önemli bir galibiyetti. Rize travması sonrası kolay maç değildi, başardılar ve herkes bir parça nefes aldı..

SLIMANI'NİN GECESİ - İLKER YAĞCIOĞLU - TAKVİM

Rize'deki şok mağlubiyetin ardından F.Bahçe takımının sahaya çok ürkek çıktığını maçın başlama düdüğüyle gördük.

Taraftardan gelebilecek tepkiler, olası kötü bir sonuç, işleri çok daha kötü hale getireceğinden oyuncular "Sahada başımıza bir kaza gelmesin" düşüncesiyle oynadılar.

Normalde Fenerbahçe'nin elini kolunu sallaya sallaya 4-5 gol atabileceği bir takıma karşı ilk devrenin 0-0 bitmesinin nedeni bu tedirginlikti.

Cocu bu kez 3-5-2 gibi sahaya çıkmıştı.

Anlaşılan o ki "İki stoper yetmez gol yememek için birini daha koyayım" dedi. Kanatlarda da İsla ile Hasan Ali'yi gördük.

Top rakipteyken 5'li defans top Fenerbahçe'de iken de 5'li orta saha gibi oynamaya çalıştılar.

MEMNUN DEĞİLLER

Ama ilk devre sadece Slimani ile iki kez gole yaklaştılar.

Yani pozisyon üretmekte yine zorlandılar. Devrenin bitimiyle tribünlerden yükselen Ersun Yanal sesleri taraftarın oyundan ve Cocu'dan memnun olmadığını bize bir kez daha gösterdi. Gecenin en başarılı oyuncusu Slimani'nin ikinci devrede attığı goller, Elif'in zaman zaman etkili oyunu, gecenin pozitif taraflarıydı.

MAÇIN EN iYİSi SLIMANI

Cezayirli golcü dün gece 2 golle yıldızlaştı.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ REYES

Meksikalı oyuncu dün vasatı aşamadı.

ALDANMAYIN... - ENGİN VEREL - AKŞAM

Çocukluğumuzda mahallede, iyi futbolcular A takımda oynar, kötülere de küsmesinler diye B takımı yaratılıp, onlara da orada forma verilirdi.

Dün akşam rakip Slovakya’nın Spartak Trnava takımı. İsmini de ilk defa duydum. Futboluna gelirsek açık söyleyeyim, bırakın Süper Lig’i 1. Lig’de bile belki orta sıralara oynar. Rakibi bu kadar küçümsemek Fenerbahçe’nin galibiyetine gölge düşürmek için değil. Ancak bugüne kadar Avrupa Kupaları’nda ve Süper Lig’de başarısız bir performans gösteren Sarı-Lacivertliler’in bu galibiyetle kendilerini kandırmaması gerekir.

Yediği gole kadar korneri bile olmayan, ilk yarının son saniye uzatmalarında bir plase vuruşu dışında kaleyi tutan isabetli şutu bile bulunmayan, heyecan vermeyen, inanılmayacak pas hataları yapan bir rakibe karşı Fenerbahçe’de değişime giden kadrosu futbol adına tek kale oynuyor göründü.

Net skorla galip gelseler de Cocu’nun bu maça aldanarak Pazar günü Başakşehir’e rahat olmaması gerekir. Defans ve orta sahadaki birkaç heyecan yaratıcı pasın dışında ilk yarı Slimani’nin üç kafa vuruşundan ikisi kaleciye biri de kuşlara gitti. Elmas’ın ‘Ben bu takımda oyun kurucu olurum’ dercesine forma isteği alkışlanacak güzelliklerden biriydi.

Slimani dedim de rakip zayıf da olsa girilen gol pozisyonlarının hepsinde bu futbolcu var. İlk yarı atamadı, ikinci yarı rakip kaleci kendisine asist yapıp, boş kaleye 3 metreden ilk golü attırdı. Ancak kafayla attığı ikinci gol alkışlanacak cinstendi.

Ayew hareketli, Frey ise sanki ‘bende bir şeyler var’ dercesine koşuşturdu. Oynadığı futbola baktığımızda, rakibin yetersiz futbolculardan oluşan bir takım olduğunu düşünürsek Fenerbahçe’nin futbolcusu olmadığını da söyleyebiliriz.

Kaleci Harun’a fazla iş düşmeyince, normal olarak Roman ve Skrtel de tıpkı Isla ve Hasan Ali gibi hatasız bir görüntü verdiler.

Dedim ya, uzun zamandır özlenen netice güzel ancak futbol adına yeterli değildi. Bu takım Süper Lig’de olsa şu andaki puanı ya 1 ya da 2 olurdu. Sakın ola ki bu kadroyla Başakşehir karşısına çıkmayasın, yoksa Rize’deki hüsranı bir daha yaşarsın.

DERİN BİR NEFES... - ERMAN ÖZGÜR - FANATİK

Değişen dizilişte amaç 2 stoperi kenarlara açıp İsla ve Hasan Ali’yi öne çıkartarak bu oyuncuların yapacağı ortalarla Slimani, Frey ve Ayew ile golü bulmaktı. Çok oyuncu ile kapanacak bir takıma karşı doğru bir oyun stratejisiydi. Slimani’nin kaçırdığı 3 pozisyon ise golün habercisi mi yoksa yaklaşan felaketin göstergesi mi kestirmek zordu.

Ancak pozisyon vermeden geçen ilk yarının ardından devrenin hemen başında Trnova kalecisinin ikramını gol yapan Slimani ilk yarıdaki şanssızlığını kırarak hepimizi rahatlattı. Bu gol daha kaliteli bir oyun getirir mi derken sadece biraz daha durağanlık getirmesine rağmen pozisyona girme şampiyonu Slimani attığı 2. gol ile ihtiyacı olan patlamayı yaparak maçı Fenerbahçe’ye maçı kazandıran oyuncu oldu. Sonuçta oyun olarak olmasa da skor olarak Fenerbahçe’ye nefes aldıran gece de derin bir nefes de Cocu almış oldu.

Gecenin sorusu

Başakşehir maçı için aynı oyun tarzı uygun mu? Özellikle pas kalitesi yüksek Başakşehir’e karşı 3’lü savunma olabilir ancak çift santrfor yanlış bir seçim olur.

Maçın starı

Slimani attığı goller ile şimdiye kadar yaşadığı olumsuzları üzerinden atarken gelecek maçlar için de güven tazeledi.

Maçın olayı

Fenerbahçe’de çift santrforlardan Frey’in, Slimani ve Ayew’e rağmen pozisyona girmekte zorlanması ve oynadığı oyun bu takımda ne işi var dedirtti.

Kısa mesaj

Skrtel'in Fenerbahçe savunmasında oynaması takımın savunma kurgusuna seviye atlatıyor.