Galatasaray-Hatayspor maçı yazar yorumları
Süper Lig lideri Galatasaray, 19. haftada ağırladığı Hatayspor'u 4-0 mağlup ederek üst üste 8. galibiyetini aldı. Spor yazarları, Galatasaray'ın Hatayspor karşısındaki performansını değerlendirdi. İşte Galatasaray-Hataysppor maçı yazar yorumları...
Serkan Akcan (Fanatik): Galatasaray maçın ilk yarısında kendini çok sıkmadan maçı öylesine domine etti ki, rakip ceza sahasında tam 43 kez topla buluşarak bu alanda bir rekora imza attı. Rüzgar geçen hafta Fenerbahçe zaferiyle tamamen Galatasaray’ın yelkenlerine doluyor. Hatay maçı dahil derbi sonrası ligdeki 5 maçın 4’ünü Ali Sami Yen’de oynamak Okan Buruk ve futbolcuları için büyük avantajdı. Nitekim dün gece bu serinin ilk maçını çok net, hiç zorlanmadan, domine ederek kazandılar.
Torreira, dün gece çok yüksek bir konsantrasyonla 11'e döndü. 70’ten sonra 4 değişiklik yapıp Gomis ile Icardi’nin birlikte oynadığı 4-4-2’ye geçen Okan Buruk’un bu değişimi meyvesini ilk 6 dakika içinde verdi. Golü Gomis attı ama Icardi’nin rakibin dengesini bozucu koşuları, bu tercihin en iyi geri bildirimlerinden biriydi.
Levent Tüzemen (Sabah): Mertens'in yokluğu Galatasaray'ın hücum gücünü zafiyete uğrattı. 'Eğri gemi doğru sefer' tanımlamasının en etkili örneğini Mata'da gördük. İspanyol yıldız, pas bağlantılarında yoktu. Galatasaray'ın en etkisiz ismi Mata, uzatmalarda iki gole imza attı. Mertens oynasaydı, Galatasaray daha fazla pozisyon bulurdu. Özellikle Icardi, arkadaşlarından yeterli destek görmedi. Galatasaray'ın ilk 3 golünün hazırlanışında Icardi'nin net dokunuşları vardı.
Okan Buruk'un değişiklikleri yaparken ve 4'üncü golü atan Gomis'i oyuna alırken Icardi'yi oyunda tutup, çift forvete geçmesi doğru bir hamleydi. Erden Timur, iyi ki Torreira'yı almış. Melo ve Fernando'dan sonra en önemli transfer. Uruguaylı çok dengeli oynuyor, topla rakip arasına girerken zamanlamayı çok iyi ayarlıyor, ayağındaki topları bilerek ve görerek etkili pasa dönüştürüyor, orta alanı gözleriyle radar gibi kontrol ediyor. Savunmayı rahatlattığı gibi pas köprüsünün kurulmasını sağlıyor.
Cem Dizdar (Fanatik): Dün gecenin yağmur bereketi tadındaki Galatasaray’ı, Okan Buruk’un her daim desteklenmesi gerek eseridir. Açıkçası Hatayspor müsabakasının zorlu olacağını düşünüyordum. Yanılmışım. Galatasaray ilk dakikadan itibaren oyunu tamamen ele aldı ve 4 golle maçı tamamladı. Erden Timur’u camiaya kazandırdığı büyük yeteceğinin yanı sıra çok doğru karakterlerle de, buluşturduğu için ayrıca şükran duygularımı göndermek isterim.
Torreira‘nın oyun içindeki mücadelesi ve her topa doğru müdahalesi harikuladeydi. Muslera harbi kurtarışlarıyla yine şahaneydi. Mata daha da öyle goller atacak ve üstatlara yakışır üretimlerde bulunacak ki, anlatmaya doyamayacağız. İcardi asistte var pozisyonda var Arjantinli'de daha neler neler ve goller var. Kerem olağanüstü bir gol attı. Dubois’te ise bir futbolcuda ne beklersen vardı. Abdülkerim Allah Kerim maşallah yani. Sağ yanda da Boey ve Nelsson endişelere verdi son. Bu ekip futbol keyfi veriyor evvel Allah...
Erman Toroğlu (Fotomaç): Eğer Galatasaray'a karşı hücum oynarsan, sarı-kırmızılılar senin arka tarafına çok kolay ulaşır. Bu durumda da iyi işler yaparlar, çünkü akıllı ve çabuk adamları var. Böyle bir takıma karşı 30-35 metrede takım olarak iyi defans yapacaksın, aldığın toplarla çabucak çıkacaksın, o zaman pozisyon yakalayabilirsin. Hatayspor dün bunu yapmaya çalıştı ama yapamadı. Çünkü ellerinde Icardi ayarında bir futbolcuları yoktu.
Icardi ne mi yaptı? Net iki gol attırdı!.. Galatasaray'ın attığı ikinci golde Icardi araya öyle bir top bıraktı ki sol açıktaki arkadaşına, bütün defans oyundan düştü. O gelen topu da Dubois çok güzel ortaladı, Mata'ya sadece kafayı vurmak kaldı. Yani; 100 üzerinden değerlendirecek olursak golün yüzde 50'si Icardi'nin, yüzde 30'u ortayı yapan Dubois'in, yüzde 20'si ise topu filelere gönderen Mata'nındı. İkinci yarı başladı, Galatasaray tempoyu düşürdü. Haliyle de Okan'a oyuncu değişikliği yapmak kaldı.
Birkaç tehlikeli yerde Muslera da kaleciliğinin inceliğini gösterdi. Hakeme gelecek olursak; yeni yeni sahne almaya başladı. Ufak tefek faul olabilecek pozisyonları oynatarak iyi yapıyor. Yerde yatan futbolculara bakmıyor bile, bu da güzel.
İbrahim Yıldız (Habertürk): Geçen hafta Fenerbahçe’yi Kadıköy’de farklı bir skorla yenen Galatasaray, Hatay karşısında futbol resitali sundu. 40 bini aşkın taraftarının önünde 4-0’lık galibiyet alan Sarı-Kırmızılı takımdan harika bir futbol izledik. Okan Buruk, rakibe göre bir takım dizilişi yapıyor. Fenerbahçe maçının orta sahasını bu kez, daha teknik oyuncularla oluşturmuştu. Kerem ile Barış Alper’i kenarlara monte eden Okan Buruk, orta sahayı Oliveira’ya teslim etmişti. Bu oyuncu sahanın en iyilerinden birisiydi. Harika uzun paslar attı.
Fenerbahçe maçıyla birlikte kazanılan özgüven ve motivasyon Galatasaray takımını çok daha güçlendirmiş. Rakibin kim olduğuna bakmadan, doğru oyunla çok iyi bir mücadele örneği verdiler. Bugüne dek kötü oynadığı maçları kazanan Sarı-Kırmızılılar, artık iyi oynayarak kazanmaya başladı. Sezon başında bu kadar yıldızı yönetmek çok zor diye yorumlar yapılmıştı. Ancak, teknik direktör Okan Buruk bu zor işi başardı. 8 maçtır üst üste kazanarak, psikolojik üstünlük sağlayan Galatasaray gerçek kimliğine kavuştu diyebiliriz.
Icardi, gol atamadı. Fakat atılan 3 golün de içerisinde yer aldı. İyi paslar attı. Rakip savunmayı çok zorladı. Ne yaptığını bilen, top ezmeyen, boşluklara attığı toplarla arkadaşlarına pozisyon yaratan Icardi, gerçek bir profesyonel ve kaliteli oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi.
Şansal Büyüka (Milliyet): Galatasaray haklı olarak havalı - civalı - fiyakalı bir başlangıç yaptı… Üstelik zirve yapmış özgüveni ile… Galatasaray‘da tribünlerden başlayarak sahaya kadar yayılan “Fenerbahçe morali“ her dakika, her saniye çok ciddi anlamda hissedildi… Bu maçta özellikle ilk yarıda şunu gördük; İcardi, sadece gol atan bir merkez santrfor olmanın yanında, hücum bölgesini müthiş organize etti… Çok etkili servisler yaptı… En önemlisi artık Kerem Aktürkoğlu tam Kerem gibi, alıştığımız gibi oynamaya başladı… Çok hareketli, çok çabuk ve gole yakın oyunu ile her pozisyonun içinde vardı…
Kerem‘in attığı başlangıç golü, tam bir ustalık işiydi… Kaleci Erce‘nin üstüne vurmak yerine, kafayı kaldırdı, topu aşırtma ve akıllı bir vuruş yapıp Hatay ağlarına gönderdi… Erce‘nin yediği bu golde, Hatay kalecisinde kusur aramak yerine, Kerem‘in ustalığını alkışlamak gerekir… Ancak Erce ikinci golde hata, üçüncü golde asist yaptı. Elbette Mata… Uzatmanın son iki dakikasına kadar asla etkili değildi… Ama ilk yarının son dakikasına, yani bir dakikaya sığdırdığı iki gol, çok yakın mesafeden dışarı attığı top “tehlike nerede, Mata orada“ dedirtti…
Galatasaray’ın maç bitine kadar etkili ama bir antrenman rahatlığında ve son derece organize görüntüsü devam etti… Giren-çıkan bu görüntü netliğini hiç kaybetmedi… Bu liderlik konuşulurken ve kutlanırken “Baba Gomis“in hakkını verelim… Attığı 8 golle, Galatasaray‘ın zirve yürüyüşünde “rehberlik“ yapan, yol gösteren çok önemli bir- iki futbolcudan biriydi...
Galatasaray sıkıntılı geçen başlangıç haftalarından sonra özellikle son iki maçtır “üst düzey“ futbol oynadı… Tazı gibi çabuk adamları, bir dokunuşuyla skoru değiştirecek ustalarıyla lige ve zirveye ciddi anlamda ağırlığını koydu… Biri Fenerbahçe son iki maçta atılan 7 gol, toplanan 6 puan, yakalanan özgüven, iyice ortaya çıkan “hız ve kalite“ farkı ile Galatasaray’ı tutmak ve yakalamak çok kolay olmayacak...
Serkan Korkmaz (Fotomaç): Maç başlar başlamaz üç puanın Galatasaray'ın olacağı belli olmuştu. Hücum pres, tempo, rakip kaleye dönük hırs tribündeki onbinlerce sarı-kırmızılı taraftarı havaya hemencecik sokmuştu. Dün akşam resmen "ligin en iyi deplasman takımı" denen Galatasaray'ın "iç saha takımına" evrilmesine tanıklık ettik.
Erken dakikada Kerem'in golüyle öne geçilmişti ama gözler yine de Mertens'i arıyordu. Eğer O da olsaydı ilk yarı çok farklı bir skorla biterdi. Keza; Mata hayli kötü oynuyordu. Hem de öyle böyle değil. Sempatik bir adam Mata. "Bu da kariyerinin sonunda 'tırtık' yapmaya gelmiş" demeye insanın dili varmıyor. Hatta adamı o kadar seviyorum ki, bir ara "eskiden ne topçuydu be, şimdi şu haline bak" diye içlenirken buldum kendimi.
Derken; ilk yarı bitiminde art arda attığı iki golle bir anda maça damga vurdu İspanyol. Hayatta da futbolda da asla pes etmemek lazım. Bakın Okan Buruk'a, sezon maçında pek çok kişi ona birkaç ay ömür biçiyordu. Bakın Muslera'ya hala takımını sadece muazzam kurtarışlarıyla değil duruş ve tavırlarıyla da ayakta tutabiliyor. Bakın haylaz Icardi'ye, emekli(!) Gomis'e, "bundan hiçbir şey olmaz" denen Barış Alper'e... Dubois'yı sol beke dönüştüren Sacha Boey'e... "Gidiyor" denirken asistle dönen Yunus'a ne demeli? Galatasaray bir oyuncu grubundan büyük bir takım olmaya koşuyor. "Hepimiz aynı gemideyiz" mantığı dün akşam da Mata'yı ayağa kaldırdı, Mata'ya değer kattı işte. Artık an itibarıyla en güçlü şampiyonluk adayı Galatasaray.
Osman Şenher (Milliyet): Doğruyu konuşmak lazım... Galatasaray öyle bir yola girdi ki, taraftarı, futbolcusu, teknik direktörü, yöneticisi müthiş bir bütünleşme var. Tribünlerin baskısı bütün futbolcuların sorumluluklarını artırıyor. Hepsi de bunun farkında. Hatayspor karşısında bakıyorum; kötü oynayan, mücadele etmeyen bir tek futbolcu yok. Tamamı sahada resmen rakipleriyle kavga ediyorlar. Maçın daha zor geçeceğini düşünüyordum ama erken gelen gol bir anda takımın havasını değiştirdi. Daha sonra peş peşe iki gol iyice takımı rahatlattı. İkinci yarıya Cim-Bom rölantide başladı. Daha doğrusu şimdiden salı günü oynayacakları Alanyaspor maçının havasına girdi.
Icardi gol atamadı ama gol attırdı. Bir pas veriyor, rakipten üç isim oyundan düşüyor. Arjantinli yıldızı seyretmek gerçekten büyük bir keyif. Okan hoca 70. dakikada Kerem’i, Barış Alper’i, Oliveira’yı ve Mata’yı oyundan aldı. Yerlerine Berkan, Yunus, Rashica ve Gomis girdi. Takımın düşen temposu bir anda arttı ve Gomis ile dördüncü golü de buldular. Hoca öyle bir sistem kurmuş ki giren, çıkan fark etmiyor. Sonradan girenler de savaşıyor, ilk 11’de sahaya çıkanlar da savaşıyor, oyundan düşmüyorlar.
Rıdvan Dilmen: Hatayspor açık oynadığı için gol yedi. Fenerbahçe maçında da aynı şeyi yaptı. Oyuncuları kazanmak lazım. Şimdi artık maç bitti. Fenerbahçe'nin 7 puan önüne geçti. Galatasaray ikili averajda da öne geçti.
Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor artık final maçlarına çıkacak! Galatasaray, psikolojik üstünlüğü ele geçirdi! Okan Buruk artık önümüzdeki haftaya odaklanmaya başladı.