Geçmişin de geleceğin de aracı bisiklet
2018'den bu yana her yıl 3 Haziran'da Dünya Bisiklet Günü kutlanıyor. Ancak bu kutlama bisiklet kazalarında verdiğimiz kayıplar nedeniyle bazen acı bir anmaya da dönüşebiliyor. Bugün aynı zamanda büyük şair Nazım Hikmet'in ölüm yıl dönümü. Bisiklet ve Nazım Hikmet'in buluştuğu "Nazım Hikmet'in Bisikleti" isimli kitap da kısa bir süre önce raflardaki yerini aldı. Kitabın yazarı bir bisiklet tutkunu olan Aydan Çelik. 35 yıldır pedal çeviriyor ve bisikleti merkezine alan yazılarına, kitaplarına ve çizimlerine devam ediyor. Aydan Çelik ile bisikleti ve Nazım Hikmet'i konuştuk
Otonom araçların geliştirildiği, kullandığımız hemen hiçbir araç-gerecin ilk icat edildiği şekliyle kalmadığı çağımızda bisiklet hala ilk günkü formuna yakın. Pedallara uygulanan kuvvet iki tekere ne kadar geçiyorsa o kadar hızla gidiliyor halen. Malzemeler hafifledi, vites sistemleri gelişti ama iki tekerin formu ve tabii bedeni de formda tutması pek değişmedi.
Bisikletin 2018 yılından bu yana bir özel günü de var. Birleşmiş Milletler, Alman mucit Karl von Drais'in 12 Ocak 1818'te patentini almasının üzerinden geçen 200 yılı onurlandırmaya değer gördü ve 3 Haziran'ı Dünya Bisiklet Günü ilan etti.
Geçmişi bu kadar eskiye dayanan bisikletin geleceğimizi kurtarabileceği konusunda pek çok uzman hemfikir. Dünya karbon ayak izinden muzdarip. Ofiste bilgisayar başında evde TV ya da telefon ekranına bakarken geçen zaman bedenleri hareketsiz bıraktı. Obezite de kaçınılmaz uzantısı oldu bu durumun. İşte bisiklet hem dünyanın hem de bireyin sağlığını onarabilecek bir araç olarak insanlığa göz kırpıyor.
Türkiye’de bisikletin yakın tarihi ise havacılıkta kullanılan deyim gibi kanla yazılıyor. Bisikletli ölümlerine ilişkin haberler sıradanlaşırken trafikte görünür olmaya çalışan bisikletlilerin otomobil sürücülerinden tek isteği 1-1.5 metre kadar mesafe. Kısıtlı olan bisiklet yolları dışında şehrin birçok caddesi paylaşımlı yol. Yani "şeridi paylaş" tabelasının görüldüğü yolda bisiklete de alan açmak otomobil sürücüsü için bir lütuf değil, kural. Ancak bisikletçiler bu kuralın da çoğu kez tanınmamasından şikayetçi.
Bisikletin tarihine ve güncel sorunlarına kafa yoran bir isim Aydan Çelik. Yazar-çizer ve bu meziyetlerini bisiklet tutkusu ile birleştiriyor. Merkezinde bisiklet olan dördüncü kitabı Nazım Hikmet'in Bisikleti de kısa bir süre önce raflardaki yerini aldı. Nazım Hikmet ve bisiklet sadece bu kitapta değil 3 Haziran'da kesişti. Çünkü Bisiklet Günü, aynı zamanda büyük şairin ölüm yıl dönümü...
Nazım Hikmet'in edebi ve fikri dünyasında yer edinmiş birçok ismin bisiklete şaşırtıcı temasları olduğunu öğreniyoruz kitapta. Che'den Tolstoy'a uzanan bir yelpaze bu...
Nazım Hikmet'in dayısı Mustafa Celalettin'in bisiklet şampiyonu olduğunu da yine bu kitapta görüyoruz. 1897 yılında o zamanlar Osmanlı toprağı olan Selanik'teki pist yarışında elde etmiş zaferini. Osmanlı'nın bisiklete yaklaşımına ilişkin ipuçlarını da görüyoruz kitabın sayfalarında. Tabii bisikletin gelişimini ve bahsi geçen edebi eserler içindeki yerini de.
Nazım Hikmet’in daha çocukken çekilmiş bisikletli bir fotoğrafı var. Kitabın kapağında da yer alan söz konusu fotoğraf dışında Nazım’ın bisiklet üzerinde bir karesine pek rastlanmamış. Aydan Çelik de çizimiyle Nazım’ı bisikletle buluşturmuş. Aydan Çelik, aktif bir bisiklet kullanıcısı.Aydan Çelik ile hem bu kitabı hem de bisikletin sorunlarını konuştuk. Videomuzda ve Youtube sayfamızda izleyebilirsiniz.