KAÇIRILAN 8 ASKERE 6 SUÇTAN DAVA
Dağlıca saldırısı..
Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde 21 Ekim 2007 günü terör örgütü PKK tarafından askeri birliğe saldırı sonrası kaçırılan 8 asker hakkında askeri savcı iddianamesini tamamladı. İddianameyi hazırlayan askeri savcı 6 ayrı suçtan dolayı dava açtığı Mardinli Er Ramazan Yüce'nin kendi isteği ile teslim olduğunu ve diğer askerlerin teslim olması için ikna etmeye çalıştığını kaydediyor.
Soruşturmayı yürüten Askeri Savcı Yarbay Hakan İleri'nin hazırlamış olduğu 19 sayfalık iddianamesinde 8 asker arasında bulunan Mardinli er Ramazan Yüce için, "Suç ve suçluyu alenen övme, büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar, devletin birliğine ve bütünlüğünü bozmak suçuna yardım etmek, yurt dışına firar, zincirleme olarak basın ve yayın yolu ile bölücü terör örgütünün propagandasını yapmak' basın yayın yoluyla halkı askerlikten soğutacak beyanlarda ve telkinlerde bulunmak ve propaganda yapmak" suçlarında ömür boyu hapisle dava açıldı.
YÜCE'NİN, "BEN TERÖRİSTİM" DEDİĞİ İDDİASI
Savcılık iddianamesinde Ramazan Yüce'nin askerlik sırasında arkadaşlarıyla yaptığı sohbetlerde, "Bizim dağdaki kızlarımız daha güzel, ben de terhis olunca dağa çıkacağım. Sivilde işimiz dağlarda gezmek. Ben askerden sonra örgüte katılacağım. Ben teröristim' dediği kaydediliyor. Yine Yüce'nin olaydan 2 gün önce terhise giden arkadaşlarına hitaben "İnşallah köprü patlar da havaya uçar paramparça olur siz gidemezsiniz" dediği vurgulanıyor. İddianamede Ramazan Yüce'nin saldırı sırasında emirlere riayet etmeyip, teröristlere ateşle karşılık vermediği, silahını hiç kullanmadığı, teröristlerin 'teslim olun' çağrısına uyarak mevzisini terk ettiği iddia ediliyor.
YÜCE'NİN KENDİ İSTEĞİYLE TESLİM OLDUĞU İDDİASI
Yüce'nin teröristlerin yanına gittikten sonra bilahare askerlere hitaben 'Arkadaşlar teslim olun. Bize birşey yapmazlar. Teslim olunca bir şey yapılmayacak. Bana bir şey yapmadılar" diyerek devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak suçunu işlediklerini sırada kasten yardımda bulunduğu vurgulanıyor. Yüce'nin bu eylemiyle Er Özhan Şabanoğlu, Er Fuat Başoda, Çavuş Mehmet Şenkul, Uzman Çavuş Halis Çağan'ın silahlarını bırakarak mevzilerini terk ettiği kaydediliyor.
Yine Yüce'nin örgütün televizyon kanalı ROJ TV'de yayınlanan ses kasetinde bölücü örgütün propagandasını yaptığı, yine basın yoluyla halkı askerlikten soğuttuğu ve telkinlerde bulunduğu işaret ediliyor. Yine örgütün elinde kaldıkları süre içerisinde Yüce'nin diğer 7 kişiye nazaran teröristlerle oldukça samimi bir ilişki içine girdiği ve orada bulunmaktan memnunmuş gibi teröristlerle diyaloglara girdiği vurgulanıyor.
UZMAN ÇAVUŞ ÇAĞAN 3 SUÇTAN YARGILANACAK
Kendisi hakkında 3 ayrı suçtan dava açılan Piyade Uzman Çavuş Halis Çağan'ın ise erlere göre üst komutan olmasına rağmen görevini yerine getirmeyerek ihmal ettiği, yine teröristlere teslim olarak emirlere itaatsizlikte ısrar ettiği ve ROJ TV'de yayınlanan ses kasetinde örgütü övdüğü kaydediliyor. 4 Kasım tarihindeki ses kaydında Çağan'ın "…kendileri savaşı istemiyorlar, bu onların doğal hakkıdır. Hiçbir çocuğa sen bu dili konuşamazsın, şunu konuşmak mecburiyetindesin diye dayatma getirilemez…" suretiyle zincirleme olarak basın ve yayın yoluyla bölücü örgütün propagandasını yaptığı gerekçesiyle dava açıldığı vurgulanıyor.
DİĞER 6 ASKER EMRE İTAATSİZLİKTE ISRAR SUÇUNDAN YARGILANACAK
Diğer erler İrfan beyaz, Özhan Şabanoğlu, Fuat Başoda, İlhami Demir, Fatih Atakul ve Çavuş Mehmet Şenkul ise yemin ettikleri emirlere aykırı davranıp siperlerini terk ederek örgüt üyelerine teslim olduğu ve emre itaatsizlikte ısrar ettiği gerekçesiyle dava açılıyor. Askeri savcı, tutuklanma sırasında erlerden Fuat Başoda'nın 'yurt dışı firar suçu' işlendiği vurgulansa da bu konuda somut bulgu olmadığı gerekçesiyle bu suçtan kovuşturmaya yer olmadığı kararını veriyor.
Cihan