Murat Şeker, kardeşini ve arkadaşlarını zorla yapımcısı yaptı
Murat Şeker, çocukken izlediği Orson Welles'in 'Dava'sından oldukça etkilendi. O etkilenme, gençlik yıllarında Andrey Tarkovski'nin 'İz Sürücü'sünü izledikten sonra bilinç altından çıkarak 'Acaba sinemacı mı olmalıyım? sorusunu sordurttu. Şeker, kendi kendine sorduğu bu sorudan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden 3'üncü sınıfta ayrılıp Mimar Sinan Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü'ne geçti. Kariyerine klip yönetmenliği yaparak başlayan Şeker, çekeceği ilk sinema filmi için evini sattı. Bütçeyi yine de tamamlayamayınca paralarını almak için kardeşini ve iki arkadaşını zorla yapımcısı yaptı. Habertürk'ten Mehmet Çalışkan, Murat Şeker'in sinemacı olma mücadelesini ve 12 yılda nasıl Türk sinemasının en üretken isimlerinden biri olduğunu derledi.
Murat Şeker...
Hocaları: Sinemanın üstad isimleri Lütfi Ömer Akad, Metin Erksan, Memduh Ün, Halit Refiğ, Sami Şekeroğlu, Duygu Sağıroğlu ve Nedim Otyam...
Yönettiği Film Sayısı: 13
Senaryosunu Yazdığı Film Sayısı: 10
Yapımcısı Olduğu Film Sayısı: 10
Filmlerinin Toplam İzleyici Sayısı: 5 milyon 666 bin 171 Kişi
Filmlerinin Toplam Hasılatı: 56 milyon 360 bin 888 TL
'Murat Şeker' deyince akla önce ne gelir?
Fenerbahçe ve 'Çakallarla Dans'...
Futbol ve basketbol maçlarının Türkiye ve yurt dışındaki deplasmanlarına da gidecek kadar koyu bir Fenerbahçe taraftarı...
Öyle bir Fenerbahçe taraftarı ki...
Murat Şeker, Fenerbahçe'ye olan sevgisini 2008'de sinemaya da aktardı.
Başrollerini Tolgahan Sayışman ile Fahriye Evcen'in paylaştığı, Selami Genli ile birlikte yazdığı senaryoyu Fenerbahçe sevgisi üzerine kurduğu 'Aşk Tutulması'nı yönetti.
Timur Savcı ile de ortak yapımcılığını üstlendi.
Çakallarla Dans...
'Kayınço Gökhan', 'Muhasebeci Servet', 'Köfteci Necmi' ve 'Del Pirero Hikmet'ten oluşan dört kafadarın maceralarını konu alan 'Çakallarla Dans'ın yönetmenliğini yaptığı, Selami Genli ve Ali Tanrıverdi ile senaryosunu yazdığı filmin yapımcısı da oldu.
Gösterime 2010'da giren filmi 244 bin 44 kişi izledi.
Murat Şeker'in 'Çakallarla Dans'ı çekme hikâyesi oldukça ilginç.
Murat Şeker, 2009'da başrollerini Tolgahan Sayışman ile Bergüzar Korel'in başrolünü paylaştığı 'Aşk Geliyorum Demez'i izleyicilerle birlikte izlemektedir.
Filmin duygusal sahnelerinden birinde Murat Şeker'in önünde oturan, salonda filmin yönetmeninin de olduğundan haberdar olmayan bir grup genç izleyiciler kendi aralarında yüksek sesle 'Tamam da, yönetmen baba - oğul arasındaki duygusal sahneyi fazla uzatmış. Çok naif' şeklinde bir yorum yapar.
Murat Şeker, o gencin yorumuna karşılık vermez ama salondan çıktıktan sonra kendi kendine 'Öyle mi? Demek çok naif. Dostuluğun ve sevginin altını çizen argonun bolca olduğu duygusal filmlerin de en kralını çekerim' der.
'Çakallarla Dans' da gösterimden çıktıktan sonra fenomen haline gelen filmlerden biri oldu.
Gerek sosyal medyadaki yorumlar gerekse 'Fısıltı gazetesi'ndeki söylemler Murat Şeker'e filmin ikincisini çekme fikrini verdi.
İkincisi, ilkinin 5 katı izlenen 'Çakallarla Dans', zirve noktasına üçüncü filmde ulaştı.
İzleyici sayısı 1 milyon 666 bin 330 kişi...
Böylelikle 'Kayınço Gökhan', 'Muhasebeci Servet', 'Köfteci Necmi' ve 'Del Pirero Hikmet', gösterime dün giren 'Çakallarla Dans 5'e kadar maceradan maceraya koştu.
'Çakallarla Dans' serisinin 4 filmi toplam 4 milyon 191 bin 360 kişi tarafından izlendi.
Toplam hasılatsa 43 milyon 13 bin 994 TL...
'Çakallarla Dans'ı hem fenomen hem de Türk sinemasının en üretken serilerinden biri haline getiren Murat Şeker kimdir?
1991'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne girdi. 3'üncü sınıftayken hayalindeki mesleğin iktisat üzerine olmadığına karar verip Mimar Sinan Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü'ne geçti.
Kariyerini sinema üzerine yapma fikri aslında bilinç altındaki çocukluk anılarından birine dayanıyor.
Murat Şeker, çocukken izlediği Orson Welles'in 'Dava'sının ileride sinemacı olmaya vermesinde ilk kıvılcım olacağını o yaşlarda henüz bilmiyordu.
Peki 'Dava' nasıl bir film ki Murat Şeker'i bilinç altına girecek kadar etkiledi?
Filmde bir sabah odasında uyandığında karşısında polisleri bulan ve onlardan hakkında dava açılmış olduğunu öğrenen ancak neyle suçlandığını bir türlü öğrenemeyen banka memuru 'Josef'in gerçek dışı ve absürt durumu anlatılıyor.
O Kıvılcım genç yaşlarında izlediği Andrey Tarkovski'nin yazar, bilim adamı ve iz sürücü olan üç adamın yolculuğunu anlatan 'İz Sürücü' filmiyle alevlendi.
1992'den itibaren belgesel ve dizi filmlerde prodüksiyon sorumlusu olarak çalışmaya başlayan Murat Şeker, günümüzün birçok ünlü yönetmeni gibi klip yönetmenliği yaparak sinema filmleri için pratik yaptı.
Yönetmen koltuğuna oturduğu ilk işi Cengiz İmren'in 'Bitanem' adlı şarkısını klibi oldu.
Bir arkadaşı aracılığıyla iş görüşmesine gittiği Cengiz İmren'in 'Tamam da ben seni tanımıyorum. Nasıl bir klip çekeceğini bilmiyorum' sözlerine Murat Şeker'in cevabı şu oldu; 'Ben klibi çekeyim, beğenmezseniz paramı vermezsiniz.'
'Bitanem'in klibi yayınlandı, Murat Şeker parasını aldı.
Sonra da 1996'da ilk kısa filmi '-1'i çekerek sinema yönetmenliğine ilk adımını attı.
Yıl 2006...
Murat Şeker, artık uzun metrajlı film çekmesinin zamanının geldiğine karar verir.
Projesi hazırdır ama...
Ama ne parası vardır ne de filmine para yatıracak yapımcı.
Murat Şeker, filmi çekmek için kendisinden önceki birçok meslektaşı gibi tek mal varlığı olan evini sattı.
Ne var ki oradan gelen para yetmedi.
Sonra kardeşi Uğur Şeker, arkadaşları Ansı Elagöz ve Erol Adilçe ile tartışma ve 'zorlama'ya dönüşen ikna çabası içindeki konuşmalar şöyle gerçekleşti;
- Film çekeceğim, para lazım.
- Ne kadar lazım?
- Sizden borç istemiyorum, filmin yapımcısı olmanızı istiyorum.
- Nasıl olur? Bilemedik...
- Paralarınızı ortaya koyup yapımcım olun. Nasıl olduğunu o zaman görürsünüz.
Gördüler...
Filmin adı '2 Süper Film Birden'...
Başrollerde Tim Seyfi, Beste Bereket ve Murat Akkoyunlu.
Nejat İşler, Cahit Berkay, Uğur Polat, Feridun Düzağaç ise konuk oyuncu.
Murat Şeker, ilk filmi '2 Süper Film Birden' için evini satarak, kardeşini ve iki arkadaşını zorla yapımcısı yaparak adım attığı Türk sinemanın 12 yılda en üretken isimlerinden biri oldu.
'Çakallarla Dans 5'i gösterime çıkardı.
Ayrıca mesleği adına en büyük hayallerinden biri olan projeyi hayata geçirmek üzere.
O hayal de doğal olarak Fenerbahçe üzerine.
Fenerbahçe'nin İstanbul'u işgal eden İngilizler ile 29 Haziran 1923'te yaptığı maçta 'Harrington Kupası'nı kazanarak milli mücadele için moral verici güç olmasını sinema filmi haline getirecek.
İki yıldır üzerine çalıştığı projeyi tamamlayan Murat Şeker, filmin ilk oyuncuyla anlaşmaya vardı.
Tim Seyfi, maçı organize ederek kupaya adını veren İngiltere'nin işgal kuvvetleri komutanı General Charles Harrington'u canlandıracak.