Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: Şoklara karşı dayanıklılığımızı artırdık
TBMM Genel Kurulu'nda Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde konuşan Bakan Mehmet Şimşek, "Ekonomide yeniden dengelenmeyi sağladık ve şoklara karşı dayanıklılığımızı artırdık" dedi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Genel Kurulu’nda Bakanlığının 2025 yılı bütçe görüşmelerinde konuştu.
"Ekonomide yeniden dengelenmeyi sağladık ve şoklara karşı dayanıklılığımızı artırdık" ifadesini kullanan Bakan Şimşek, "Vatandaşlarımız müsterih olsun. Gıdadan eğitime, ulaştırmaya enflasyonda hissedilir yavaşlama başladı. 2025'te de devam edecek" dedi.
"VATANDAŞLARIMIZ MÜSTERİH OLSUN"
AA'nın haberine göre; Bakan Mehmet Şimşek, "Vatandaşlarımız müsterih olsun. Birçok alanda enflasyonda hissedilebilir yavaşlama başladı." dedi.
2023 yılının ikinci yarısından bu yana uyguladıkları Orta Vadeli Program sayesinde önemli kazanımların olduğunu belirten Şimşek, öncelikle makrofinansal istikrarı güçlendirdiklerini söyledi. Ekonomide yeniden dengelenmeyi sağladıklarını ve şoklara karşı dayanıklılığın artırıldığını dile getiren Şimşek, cari açığın milli gelire oranının yüzde 5,5'ten yüzde 1'in altına inmiş olmasının değerli olduğunu söyledi.
Bakan Şimşek, rezervleri artırarak rezerv düşüklüğünü endişe kaynağı olmaktan çıkardıklarını vurgulayarak, bunun "carry trade üzerinden sağlandığı" yönündeki iddialarının doğru olmadığını, artışın üçte ikisinden fazlasının uzun vadeli, makul maliyetli dış kaynak ve Türkiye'deki portföy tercihlerinden kaynaklandığını dile getirdi.
Son 1,5 yılda ülke risk priminin 450 baz puandan fazla düştüğünün, aynı dönemde gelişmekte olan ülkelerdeki risk primindeki düşüşün bunun 10'da biri olduğunun altını çizen Şimşek, "Program yoksa, program başarılı bir şekilde uygulanmıyorsa ülkenin risk primi kendisine benzer ülkelerden nasıl oluyor da aynı dönemde 10 kattan fazla düşüyor, diye sormak lazım." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin dış kaynak maliyetinin yüzde 30 düştüğünü belirten Şimşek, reel sektör ve bankaların çok daha uygun koşullarda finansmana eriştiğine dikkati çekti. Türk lirasına güven kazandırdıklarını anlatan Şimşek, program öncesi yüzde 36 seviyesine düşen Türk lirasının toplam mevduat içindeki payının yüzde 57'yi aştığını bildirdi.
"2024'TE DEVAM EDEN KKM HESAPLARINDAN HERHANGİ BİR ZARAR SÖZ KONUSU DEĞİL"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Kur Korumalı Mevduat (KKM) konusundaki eleştirilere yanıt vererek, "KKM, tam 68 haftadır kesintisiz şekilde düşüyor. KKM stoku geçen sene 3,4 trilyon lirayla zirvedeydi, bugün itibarıyla 1,2 trilyon liranın altına düştü. 2024'te mevduat faizi ortalama yüzde 54,6 ama kur artışı bunun yarısı bile değil. Dolayısıyla 2024'te devam eden KKM hesaplarından herhangi bir zarar söz konusu değil." diye konuştu.
Programın bir unsurunun da mali disiplini güçlü şekilde yeniden tesis etmek olduğunu ifade eden Şimşek, deprem harcamalarına rağmen bütçe açığını kontrol altına aldıklarını ve düşürmeye başladıklarını söyledi.
Şimşek, Türkiye'nin bu sene dünyada 3 büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu 2 kademe birden artan tek ülke olduğuna işaret ederek, programın hedeflerine değindi.
Programı uygularken küresel ekonomideki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini kaydeden Şimşek, "Küresel koşullar, programın başında zordu. Çünkü geçen sene küresel faizler yüksekti. Küresel ticarette artış zayıftı ve ticaret ortaklarımızın büyümesi oldukça düşüktü. Ancak 2025'te küresel koşullar program açısından çok daha elverişli hale gelecek. Çünkü 2025'te ticaret ortaklarımızın büyüme performansının iyileşmesi bekleniyor. Bu yıl faiz indirimlerine başlayan gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankalarının önümüzdeki dönemde de indirimlere devam etmesi, yani küresel finansal koşulların daha elverişli olması bekleniyor. Emtia fiyatlarının düşük seyredeceği tahmin ediliyor. Bütün bunlar program açısından olumlu." değerlendirmesinde bulundu.
"ENFLASYONU KALICI OLARAK DÜŞÜRMEK İÇİN GEREKLİ ZEMİNİ OLUŞTURDUK"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti hükümetleri olarak her zaman daha müreffeh Türkiye inşa etme hedefiyle çalıştıklarını anlatan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Makroekonomik dengesizlikleri gidermek için uyguladığımız politikalarla 2024'te iç talep yavaşladı ve ekonomide yeniden dengelenme başladı. Dezenflasyon sürecinde büyüme öngörülerimiz doğrultusunda. Kısa vadede yavaşladı. Ancak bu geçicidir. Sanayi üretimindeki sınırlı daralmaya bakarak genel ekonomik gidişata ilişkin yorum yapmak eksiklik olacak. Çünkü ekonominin geri kalan yaklaşık yüzde 79'u büyümeye devam etmektedir. Önümüzdeki yıl daha destekleyici olacak olan küresel koşullarla birlikte dezenflasyon sayesinde oluşacak elverişli yurt içi finansal koşullar ve artan reel sektör güveninin ekonomik aktiviteyi olumlu etkilemesini bekliyoruz."
Şimşek, uyguladıkları politikalar sayesinde enflasyonun bu yılın mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 28 puan gerilediğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Dezenflasyona yönelik politikalara daha geç tepki veren ve geriye dönük fiyatlamanın olduğu hizmetlerde enflasyon yüksek seyrediyor. Vatandaşlarımız müsterih olsun. Gıdadan dayanıklı mallara, eğitimden ulaştırmaya birçok alanda enflasyonda hissedilebilir yavaşlama başladı. 2025'te devam edecek. Enflasyonu kalıcı olarak düşürmek için gerekli zemini oluşturduk, çerçeve şekillendi. 2025'te 4 temel faktör nedeniyle enflasyon düşmeye devam edecek. Birincisi, para politikasının gecikmeli etkisi daha belirgin hale gelecek. İkincisi, bütçe açığını azaltarak, kamu maliyesinin enflasyonla mücadeleye daha güçlü destek vermesini sağlayacağız. Üçüncü olarak bütçe imkanları çerçevesinde bazı yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon hedefiyle uyumlu şekilde belirleyeceğiz. Son olarak gıda, konut ve enerji gibi temel alanlarda arzı artıracak proje ve reformlara hız vereceğiz."
"VERGİ ADALETİNİ GÜÇLENDİRMEYİ AMAÇLIYORUZ"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, yaklaşık 56 milyar dolar olan cari açığın bugün yaklaşık 8 milyar dolar seviyesine düştüğünü ifade ederek, cari açıkta düşüşü kalıcı hale getirmek için yapısal reformların hızlandırılması gerektiğini dile getirdi.
Kamuda harcama disiplinini sağlayacak adımları attıklarını anlatan Şimşek, "Kamu İhale Kanunu'nda çok kapsamlı revizyona gittik. Buna ilişkin düzenlemeleri grubumuza gönderdik. KİT yönetişim reformu konusunda da yapısal reformu tamamlayıp yine taslağı partimizin yetkililerine ilettik." dedi.
Şimşek, Uluslararası Finans Enstitüsü verilerine göre, 60 gelişmiş ve gelişmekte olan ülke arasında Türkiye'nin en düşük kamu borcuna sahip 6'ncı ülke olduğunun altını çizerek, kur riskini azaltmak amacıyla ağırlıklı olarak Türk lirası cinsinden borçlandıklarını, borcun vadesini uzatarak stokun refinansman riskini azalttıklarını, faiz riskini azaltmak için değişken faizli borçlanmanın payını sınırladıklarını ve güçlü nakit rezervi tutuklarını belirtti.
Vergi adaletini güçlendirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Şimşek, yapılan vergi düzenlemelerine değindi. Vergi harcamalarını başta vergi adaleti olmak üzere, ekonomik, sosyal ve çevresel hedefleri desteklemek için etkin politika aracı olarak kullandıklarına dikkati çeken Şimşek, Türkiye'nin büyüme potansiyelini artıran, istihdama katkı sunan yatırım, üretim, AR-GE, ihracat faaliyetlerine vergisel teşvikler verdiklerini söyledi.
Şimşek, "vergi harcamalarının sadece sermaye kesimine sağlandığı yönündeki" iddiaların da gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, "En büyük vergi harcama kalemi nedir biliyor musunuz? Asgari ücretten vergi almamamızın 2025'teki maliyeti 853 milyar lira. Bütün vergi harcamalarının neredeyse 3'te biri. AR-GE faaliyetleri ve istihdam sağlayacak yatırımlar için 683 milyar lira vergi harcaması öngörüyoruz. Biz yatırımları desteklemeyelim mi? AR-GE'yi desteklemeyelim mi?" diye konuştu.
Kayıt dışılıkla mücadele kapsamında yapılan denetimlere ilişkin bilgi veren Şimşek, vergi borçlarının silindiği iddialarının da gerçeği yansıtmadığına işaret etti. Şimşek, "Meclisimizin kanun düzenlemesiyle ancak alacaklar silinebilir." ifadesini kullandı.
"AYLIK VE ÜCRETLERDE İYİLEŞTİRMELERLE ENFLASYONUN ÜZERİNDE ARTIŞ YAPILDI"
Bakan Şimşek, çalışanların ve emeklilerin her zaman yanında olduklarını vurgulayarak, aylık ve ücretlerde iyileştirmelere gidildiğini ve enflasyonun üzerinde artış yapıldığını söyledi. Buna ilişkin örnekler veren Şimşek, "Çalışanlarımızı, emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. Bu programda da hedefimiz bu yönde, değişmedi. Enflasyon şu anda yüzde 47'dir, yıl sonu muhtemelen yüzde 45 olacak. Bu yıl en düşük memur maaş artışı yüzde 78. Enflasyonun 1,7 katı. En düşük emekli aylığı yüzde 68 arttı, enflasyonun 1,5 katı. Asgari ücret de muhtemelen enflasyonun üzerinde seyredecek." değerlendirmelerinde bulundu.
Bütçede öğrencilerin, gençlerin, engellilerin, 65 yaş üstü büyüklerin, çiftçilerin, esnafın, sanatkarların, çalışanların, emeklilerin ve toplumun bütün kesimlerinin bulunduğunu belirten Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Temelleri sağlamlaştırmak hususunda önemli mesafeler kaydettik. Küresel ekonomide karşı karşıya kaldığımız meydan okumaların ve ülkemizdeki yapısal sorunların kolay çözümü olmadığını biliyoruz, kabul ediyoruz. Bu sorunları çözmek için uyguladığımız bir program var, bunu kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Çünkü amacımız bir taraftan makrofinansal istikrarı tesis etmek, bir taraftan tabii ki temel sorunları çözmektir. Kaynaklarımızı daha verimli kullanarak yatırımı, istihdamı, ihracatı artıracağız. Enflasyon yeni bir sorun değil. 70'lerde, 80'lerde, 90'larda da sorundu. AK Parti döneminde tek haneye indirmiştik, tekrar tek haneye indireceğiz."
Öte yandan Bakan Şimşek'in Genel Kuruldaki sunumunu, eşi Esra Şimşek de dinleyici locasından izledi.
BAKAN BOLAT: TÜRKİYE EKONOMİSİ BU YILIN 9 AYINDA YÜZDE 3 BÜYÜDÜ
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TBMM Genel Kurulunda, Ticaret Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.
Bolat, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları başladıktan sonra ateşkes sağlamak için çok uğraştıklarını belirterek, "İsrail'in katliamını durdurmak, Filistinli kardeşlerimize yardımlar ulaştırmak konusunda dünyada en önde gelen ülke olduk" dedi.
Jeopolitik gerilimlerin yanı sıra ticaret politikalarında yükselen korumacılık eğilimlerinin dünya genelinde büyük belirsizlikleri ortaya çıkardığını ifade eden Bolat, dünya ekonomisinin geçen yıl yüzde 3,3 büyüyerek tarihsel ortalamanın altında performans gösterdiğini anımsattı.
Bakan Bolat, Türkiye ekonomisinin ise 2023'te zayıf dış talep ve 6 Şubat'taki deprem felaketlerine rağmen yüzde 5,1 büyüyerek güçlü performans sergilediğini kaydetti.
Türkiye ekonomisinin bu yılın 9 ayında yüzde 3 büyüdüğünü hatırlatan Bolat, milli gelirin de rekor seviyeye çıktığını bildirdi.
Bolat, son yıllardaki mal ve hizmetler ihracatındaki artışa değindi. Türkiye'nin 100 milyar dolarlık orta-yüksek ve yüksek sanayi ürünleri ihraç ettiğini vurgulayan Bolat, son bir yılda gerçekleştirilen ihracat sonucunda 374,7 milyar dolar kazanıldığını anlattı.
Geçen yılın kasım ayında yıllıklandırılmış dış ticaret açığının 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Bolat, "Son bir yılda kasım ayı itibarıyla dış ticaret açığımız 79,3 milyar dolara geriledi. Böylece 30,6 milyar dolar azalma sağlandı. Mal ve hizmetler ticaretindeki tüm bu olumlu gelişmelerle birlikte cari işlemler hesabımız da ekim ayında 1,9 milyar dolar fazla verdi. Böylece son 5 yıldır ilk defa üst üste 5 ay cari işlemlerde fazla verdi." değerlendirmesinde bulundu.
Ömer Bolat, bu yıl cari işlemler açığının gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 1'inden daha düşük olacağını tahmin ettiklerini de söyledi.
"KOBİ'LERDE YEŞİL MUTABAKAT UYUMUNUN ALTYAPISINI HAZIRLIYORUZ"
İhracatı artırmak amacıyla ihracatçı firmaları 42 destek programıyla destekliklerini ifade eden Bolat, bu alanda bu yıl 21 bin 545 firmaya 15,3 milyar dolar destek sağlandığını kaydetti. Bolat, ihracatın sürdürülebilirliğini sağlamak, pazar çeşitliliğini artırmak için çalışmaların devam ettiğini dile getirerek, İhracat Akademisi ile mevcut 140 bin ihracatçı firma sayısını 2030'a kadar 200 binin üzerine yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi.
Ticaret Bakanı Bolat, yeşil dönüşüm uyum çerçevesinde dijital dönüşümle bağlantılı olarak firmaları stratejik alanlarda desteklediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"KOBİ'lerde yeşil mutabakat uyumunun altyapısını hazırlıyoruz. Sektörlerle koordinasyon içinde çalışıyor, Eximbank kanalıyla finans destek paketi sağlıyoruz. Kolay İhracat Platformu ve E-Kolay İhracat Platformu ile isteyen, ihracat yapmak isteyen firmalarımıza çevrimiçi rehberlik ediyor, danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Hizmetler ihracatımızda da bugüne kadar verdiğimiz destekler 10,1 milyar Türk lirasına ulaştı. 2024 yılı içinde tahsis edilen 5,1 milyar liralık destek bütçemizi firmalarımıza ödedik. Desteklerden yararlanan firma sayısı da 3 bin 272'ye yükseldi."
Bu yılın 11 ayında 43,7 milyar dolarlık destekle ihracatçıların yanında olmaya devam ettiklerini ifade eden Bolat, ihracatçılara verilen diğer desteklere ilişkin bilgiler verdi.
Ömer Bolat, serbest bölgelerde yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik çalışmaların da devam ettiğini vurguladı. Bu yılın 11 ayında serbest bölgelerden 11,8 milyar dolarlık ihracat yapıldığını bildiren Bolat, "Yerli sanayimizi haksız ticarette, haksız rekabete neden olan dampingli ve sübvansiyonlu ithalat veya artan ithalat kaynaklı zarar ve tehditlere karşı da en fazla koruyan ülkeler arasında yer alıyoruz. Halihazırda 130 adet dampinge ve sübvansiyona karşı tedbirimiz, 115 adet önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı tedbirlerimiz yürürlüktedir." diye konuştu.
Bakan Bolat, yerli üretimi, sanayiyi, istihdamı ve ticareti korumaya hizmet eden etkili kararlar aldıklarına işaret etti.
Diplomasi faaliyetleri yürüterek mal ve hizmet ihracatını artırmaya gayret ettiklerini anlatan Bolat, "Türkiye-Avrupa Birliği ticaret hacmi 2024'te yüzde 4 artışla 216 milyar dolar seviyesine yükseldi. Gümrük Birliği güncelleme çalışmalarımızı hızlandırdık. Başta vize engeli, ulaştırma, tır geçiş belgeleri, serbest ticaret anlaşmaları uyumsuzluğu gibi konularda haklı taleplerimiz için görüşmeler yapıyoruz. Avrupa Birliği'nin yeşil ve dijital dönüşüm süreçlerini sektörlerimizle çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bolat, 18 kara gümrük kapısının yenilendiğini, Ağrı Doğubeyazıt Gürbulak Gümrük Kapısı'nda da yenileme çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
EMLAK SEKTÖRÜNDE İSE YETKİSİZ KİŞİLER 1 OCAK'TAN İTİBAREN TAŞINMAZ İLANI VEREMEYECEK
Ticaret Bakanı Bolat, gümrük idarelerinin yasa dışı ticarete karşı güvenlik kalkanı vazifesi gördüğüne işaret etti.
Bu yıl 29,7 milyar Türk lirası değerinde 23,6 ton uyuşturucu yakalandığını anlatan Bolat, 21,2 milyar lira değerinde de kaçak ve yasa dışı ticari eşyanın ele geçirildiğini söyledi. Bolat, bu yıl 456 milyon lira değerinde elektronik sigara, 3 milyar 246 milyon lira değerinde 1 ton 200 kilogramlık kaçak altın yakalaması gerçekleştirildiğini belirtti.
Otomotiv sektöründe alınan tedbirlerle istikrarın sağlandığını ifade eden Bolat, emlak sektöründe ise yetkisiz kişilerin 1 Ocak'tan itibaren taşınmaz ilanı veremeyeceklerini hatırlattı.
Bolat, yapılan kanuni düzenlemeler ile fahiş fiyat ve stokçuluğun cezalarının artırıldığını kaydetti.
Yiyecek-içecek hizmeti sunan işletmelere tarife ve fiyat listesi bulundurma ve kapının önüne asma zorunluluğu getirdiklerini dile getiren Bolat, bu kapsamda 251 bin iş yerinin denetlendiği ve kurallara uymayanlara 323 milyon lira idari para cezası uygulandığı bilgisini verdi.
Fiyat denetlemeleri sonucunda tespit edilen aykırılıklar için 4 milyar 750 milyon liranın üzerinde idari para cezası uygulandığını ifade eden Bolat, bu cezaların tahsil edildiğini bildirdi.
Ömer Bolat, yapılan kanuni düzenlemeler ile e-ticaret pazar yerlerinden on binlerce şirket, KOBİ ve esnafın çıkarılmasının engellendiğini de söyledi.
"FİLİSTİN'E EN FAZLA YARDIM GÖNDEREN ÜLKE KONUMUNDAYIZ"
Ticaret Bakanı Bolat, 7 Ekim 2023'ten sonra İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının katliam ve soykırıma dönüştüğünü belirterek, "Çoğu çocuk ve kadın yaklaşık 50 bin masum Filistinli kardeşlerimiz şehit düştü. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın başkanlığında hükümetimiz bütün ilgili ikili taraflı forumlarda, çok taraflı platformlarda, ülkeler bazında İsrail'in katliamını durdurmak, ateşkesi sağlamak, Filistinli kardeşlerimize yardımlar ulaştırmak konusunda dünyada en önde gelen ülke olduk." değerlendirmesinde bulundu.
Bolat, 1948'den bu yana İsrail ve Filistin topraklarındaki değişimi gösteren haritayı milletvekillerine göstererek, Filistin'in bugün açık hava hapishanesi gibi olduğuna işaret etti. Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Filistin'in limanı, gümrüğü, polisi, askeri bulunmamaktadır. Dolayısıyla burada biz Türkiye Cumhuriyeti olarak 7 Ekim'deki İsrail'in saldırıları başladıktan sonra yardımlar ulaştırdık. Ateşkes sağlamak için çok uğraştık ve bu süreçte de 'Birleşmiş Milletler tarafından tanınan ambargolara uymakla mükellefiz' dedik. 15 Aralık tarihinde, 365 gün önce, ben bu kürsüde ‘İsrail'le ticareti özel şirketler, uluslararası şirketler yapıyor, devlet yapmıyor, Ticaret Bakanlığı yapmıyor.’ dedim. Biz 9 Nisan 2024 tarihinde 54 gümrük faslında, 1109 ürün başlığında İsrail'e ihracatı durdurduk. Bunu yapan ilk ülkeydik, tek ülkeydik ve İsrail'i ateşkese zorlamak için diğer dünya ülkelerini de bu konuda bize, bizim yanımızda yer alsınlar diye aldığımız bu karardan sonra İsrail'in kategorik olarak ateşkesi reddetmesi ve Gazze'ye hiçbir yardım ulaştırmaması karşısında 2 Mayıs 2024'te Cumhurbaşkanımızın başkanlığında hükümetimiz İsrail'le ihracatı da ithalatı da tamamen durdurdu.
Bizim bu çabalarımıza Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas 16 Ağustos 2024'te bu kürsüde dedi ki; 'Türkiye Filistin için 10 milyarlık dolarlık feragat yaptı. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'a, hükümete ve tüm halka teşekkürlerimizi, şükranlarımızı sunuyoruz.' Filistin Milli Ekonomi Bakanı aynı demeci verdi."
*Haberin fotoğrafları AA tarafından servis edilmiştir.