Her gün bir doz Prenses Kate
Güne Prenses Kate Middelton haberi olmadan başlarsak yoksunluk krizine girdiğimiz, Mark Zuckerberg'in malının züğürdün çenesini yorduğu, binlerce ünlünün deepfake porno kurbanı olduğunu öğrendiğimiz bir haftayı geride bıraktık
Kraliyetle dolu bir haftayı geride bıraktık... İçimiz dışımız Prenses Kate Middleton oldu desek yeridir. Ama ne yapalım, dünyanın en ünlü kraliyet ailesinin en ünlü üyesinin aylardır kayıp olması hepimizin merakını cezbediyor, öyle değil mi?
Haftaya 'Kayıp Prenses Kate'in bulunduğu haberiyle başladık. Görüntüsü arkadan geldi. İngiliz medyasında yer alan görüntüde Prens William ile Prenses Kate olduğu iddia edilen 'bir kadın', market alışverişinden elinde poşetle çıkmış, güle oynaya otomobiline gidiyordu. 'Bir kadın' dememin bir sebebi var elbette. Şüpheci gözler hemen görüntüyü mercek altına aldı ve "Bu kadın Kate değil!" diye sosyal medyayı salladı. Çiftin arasındaki boy farkından görüntüdeki kişinin elmacık kemiklerinin çıkıklığına kadar çeşitli detaylar, o kişinin Kate olmadığına delil gösterildi. Ne yalan söyleyeyim, ilk bakışta görüntüdekinin Kate olmadığını söyleyenler arasındayım.
İngiliz The Sun'da yayınlanan görüntülerdeki kişinin Prenses Kate olup olmadığı tartışıldı
Uzaktan çekilen videodaki bulanık görüntüyü netleştirip "İşte gördünüz mü, bunun Kate ile alakası yok" iddiasına kanıt sunanlar da oldu. Videodaki kişinin yapay zekâ yardımıyla sonradan eklendiğini söyleyenler de çıktı. Kime inanacağımızı şaşırmışken, videodaki kişinin olduğu iddia edilen Kate Middleton taklitçisi Heidi Agan, sessizliğini bozdu ve "Görüntüdeki ben değilim" açıklaması yaptı. Söz konusu kişi, Kate Middleton'a benzediği için etkinlik başına yaklaşık 650 sterlin kazanan bir taklitçi. İnanıp inanmamak, bu satırların siz değerli okuyucularına kalmış...
SKANDALIN BÖYLESİ
'İlk görüntü' tartışmasının dumanı üstündeyken yeni bir saray haberi kucağımıza düştü. Prenses Kate hack'lenmişti. Hem de ameliyat olduğu, İngiltere'nin en prestijli hastanelerinden biri olarak kabul edilen Londra Kliniği'ndeki tıbbi bilgileriydi söz konusu hırsızlık girişimine konu olan.
Kate'in, tedavi gördüğü hastanenin büyük güvenlik zafiyetinin kurbanı olduğu konuşulurken, üç hastane çalışanı hakkında soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Prenses'in iddialardan haberdar olduğu söylenirken, Kensington Sarayı'nın bir sözcü, olası suç hakkında, "Bu, hastanenin meselesidir" açıklamasını yaptı. Yani, onları kendi hallerine bıraktı desek yeridir.
'ÖTEKİ KADIN' SESSİZLİĞİNİ BOZDU
Prenses Kate ile ilgili haftanın bir başka haberi de evliliğindeki 'öteki kadın' olduğu iddia edilen Rose Hanbury'nin sessizliğini bozmasıydı. Prenses Kate'in ameliyatından sonra uzun süre gözlerden uzak kalmasını, eşi Prens William'ın kendisini aldattığını öğrenmesiyle ilişkilendirenler de vardı. Prenses ile Prens William'ın arasına girdiği iddia edilen Hanbury, kısa ve öz bir açıklama yaptı ve "Söylenenler tamamen yanlış" dedi. Kendisinden 24 yaş büyük David Rocksavage ile evli ve üç çocuğu olan Rose Hanbury'nin Prens William ile yasak aşk yaşadığı söylentileri, ilk olarak 2019'da ortaya çıkmıştı. Neye dayanarak bu dedikodu çıkmıştı, elimizde veri yok. Ağzı olan konuşmuş olabilir! Ha, ama bir de "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" mı diyorlardı?
Haftayı Prenses Kate'i canlı kanlı göremeden kapattık. Aldığımız son haber, Middleton'ın da "Evden çalışma" akımına kapıldığı yönünde. Kensington Sarayı, Prenses'in Kraliyet Vakfı Erken Çocukluk Merkezi'yle, özellikle de geçen yıl başlattığı 'Shaping Us' projesiyle ilgili evden çalıştığını duyurdu. "Prensese ne oldu?" diye korku duyanlarınız varsa, içinize biraz olsun su serpilmiştir diye düşünüyorum.
Ve tüm söylentilere son noktayı koyacak açıklama bizzat Kate'ten dün akşam geldi. Video mesaj paylaşan Prenses, kansere yakalandığını duyurdu. "Bu elbette büyük bir şok oldu. William ve ben genç ailemizin iyiliği için bu süreci özel olarak ele almak konusunda elimizden gelen her şeyi yapıyoruz" dedi.
Kemoterapi aldığını belirten Kate, iyileşmesini kolaylaştırmak için ona zaman tanımasını ve mahremiyetine saygı duyulmasını istedi.
Bu açıklama sonrası artık söylentilerin hiçbir anlamı kalmadı.
KENDİNİ ŞIMARTTI
Hadi gelin, biraz da "Zenginin malı, züğürdün çenesini yorsun"... Hayatımıza Facebook'u sokan, dahi ve bir o kadar da milyarder bilgisayar programcısı Mark Zuckerberg'in kendine aldığı yaş günü hediyesine bakıp ortamızdan ikiye ayrılalım. Henüz 14 Mayıs'taki doğum gününe çok var ama o şimdiden kendini şımartmayı kafasına koymuş ve tam 300 milyon dolarlık süper lüks bir yat satın almış. Hayatını bir pantolon bir tişörtle geçirenden korkacaksınız!
DEEPFAKE BU KEZ GÜLDÜRMEDİ
Teknolojinin geldiği son nokta hem şaşırtıyor hem de korkutuyor. Aralarında ünlü isimlerin de bulunduğu binlerce kişinin deepfake teknolojisi nedeniyle porno kurbanı olduğu ortaya çıktı. Tanınmış oyuncular, TV yıldızları, müzisyenler ve YouTuber'ların görüntüleri, yapay zekâ teknolojisiyle pornografik görüntülerin üzerine bindirilmiş ve internette dağıtıma çıkarılmış. 2023'ün üçüncü çeyreğinde artık en çok kullanılan 40 deepfake pornografi sitesine 143 bin 733 yeni deepfake porno videosu yüklendiği tespit edildi.
Kısa süre önce Margot Robbie, Selena Gomez, Katy Perry, Ariana Grande ve Taylor Swift gibi ünlü isimlerin aralarında olduğu pek çok ünlünün yapay zekayla üretilmiş çıplak fotoğraflarının eBay'de satıldığı ortaya çıkmıştı. Şimdi bu mağdurlara İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de eklendi. Meloni, kendi görüntüsüyle sahte pornografi videoları hazırlayıp internette yaymakla suçlanan ve birkaç ay içinde milyonlarca görüntüleme toplayan iki kişiye karşı açılan hakaret davasında 100 bin euro tazminat talep etti.
TOKADI MANEVİYATLA ÖRTME ÇABASI
2022'deki Oscar törenine, attığı okkalı tokatla damga vuran, yaptığı hareketle bütün ödülleri gölgede bırakan Will Smith, kendini maneviyata verdi. Chris Rock'a karşı anlamsız şiddet hareketinden dolayın kaybettiği puanı, maneviyat demeciyle geri kazanmak istiyor gibi. Bir podcast yayınında Kuran'ı baştan sona okuduğunu söyleyen Smith; "Sadeliğine bayıldım. Kur'an-ı Kerim çok net, kristal berraklığında. Yanlış anlamalarla uzaklaşmak çok zor" dedi. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet'in kutsal kitapları arasındaki benzerliklere şaşırdığını söyleyen oyuncu; "Tevrat'tan İncil'e ve Kur'an'a kadar nasıl tek bir hikâye gibi olduğuna şaşırdım. Baba olarak İbrahim'i ve ardından İshak ve İsmail'le olan ayrılığı hiçbir zaman tam olarak anlayamamıştım ve bu kavrayışı tamamlamak çok güzeldi" şeklinde konuştu. Smith, açıklamasını yaptığı gün, X platformunda 'Trend topic' olarak saatlerce konuşuldu.
YENİ JAMES BOND BİLMECESİ
Bu hafta James Bond bilmecesi kafamı karıştırdı. Yeni James Bond oyuncusunun Aaron Taylor-Johnson olacağıyla ilgili farklı haberler çıktı. The Sun'ın haberinde 007 rolü için Taylor-Johnson'la anlaşmaya varıldığı ve İngiliz oyuncunun teklifi kabul etmek üzere olduğu belirtildi. Ancak BBC, prodüksiyondan bir yetkilinin "söylentilerde doğruluk payı olmadığını" açıklamasıyla spekülasyonlara son noktayı koydu.
Bond olmak için görüşmelerde bulunduğuna dair haberler doğrudan kendisine sorulduğunda Taylor-Johnson, "Sadece göstereceğim ve anlatacağım şeyler hakkında gerçekten konuşabilirim. Benim için bir gelecek çizilmesine ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum. Benim için ne çizilirse çizilsin, daha iyisini yapabileceğimi hissediyorum" diye yanıt verdi. "İnsanların beni bu rolde görmelerini büyüleyici ve harika buluyorum. Bunu büyük bir iltifat olarak kabul ediyorum" diye de ekledi.
OĞLU ÇEKTİ, ANNESİ OYNADI
Haftanın en çok konuşulan bir başka ünlüsü Elizabeth Hurley oldu. Oğlu Damien'in yönettiği 'Strictly Confidential' filmi için kamera karşısına geçen Elizabeth Hurley, filmdeki müstehcen sahneleri hakkında demeç verdi. "Kameranın arkasında sizi koruyan birinin olduğunu bilmek işimi kolaylaştırdı. Onun varlığı beni güvende hissettirdi. Bana göz kulak olduğunu biliyordum" sözleri ilginçti. Hurley ayrıca; "Aileyle birlikte çalışmak bir nevi özgürleştirici. Bunu tekrar yapabilirim" dedi.