HT Gastro
Keşfet

Yiyecekler ilaç değil, destek

Tıp biliminin kurucusu olarak kabul edilen, Antik Yunan döneminde yaşamamış Hipokrat'ın yüzyılları aşıp bugüne kadar gelen ünlü sözü: "Bırakın yiyecekler ilacınız olsun, ilacınız yiyecekler olsun."

Giriş: 23.03.2020 - 02:58 Güncelleme: 24.03.2020 - 12:26
Haberler Gastro Keşfet Yiyecekler ilaç değil, destek

Günümüzde, Hipokrat’ın bu cümleyi kurduğu günlerden daha fazla destekçisi var.

Besin maddeleri ilaç mı?

Yiyeceklerle kanserin bile tedavi edilebileceğine inanan, bunu dile getiren diyetisyenler ve doktorlar bulunuyor.

Tıp medyumu olarak ünlenen Anthony William, kereviz hakkında bir kitap yazdı ve her gün aç karnına 1 bardak kereviz suyu içerek her tür kronik hastalığım iyileştirilebileceğini iddia etti.

Dr. Mehmet Öz de bazı besinlerin kanser önleyici özellikleri olduğunu söylüyor.

Bu tür bilgiler umut verici. Aslında düşününce zararsız da gelebilir. Ancak tehlikeli bir düşünce.

Basit diyetlerin en zor hastalıkları tedavi edebileceği inancı insanların gerçek ilaçlara karşı inancını kırdığı gibi düzenlenmiş tedavilere de bağlılıklarını kırabiliyor.

Gıda diyetleri tedaviye yardımcı

Bazı hastalıklarda beslenmenin ve uygun gıda diyetlerinin ilaç tedavisinin gücünü artırabildiği araştırmalarla kanıtlandı. Şeker hastalığında beslenme kritik önem taşır ve kan şekerini düzenleyen diyet uygulamak sadece tavsiye değil zaruridir. Çocuklarda epilepsinin kontrol altına alınmasında ketojenik diyetin faydası olduğu biliniyor.

Bazı yiyecekler bazı hastalıklarda yasak

Bir diğer hastalık ise bazı bebeklerde görülen ve doğuştan fenilalanin adındaki amino asidin parçalanamaması olan PKU’dur. Bu hastalığın tedavisinde bebeğin beslenmesinden fenilalanin maddesi çıkarılır.

Besin alerjileri de uzun yasak listesine neden olur. Otoimmün, doğuştan gelen bağışıklık sistemi bazı gıda maddelerine tepki gösterir.

Çölyak hastalığı, glutenin ince bağırsakta besinlerin emilimine engel olmasıyla ortaya çıkan kronik bir alerjidir ve ömür boyu gluten içeren gıdaların tüketimi yasaklanır.

Doktorlar, sindirim sistemi hastalıkları, IBS, Crohn hastalığı, ülseratif kolit gibi hastalıkları da beslenme düzeni ile kontrol altına alabilirler.

Ancak Çölyak olmadan glutensiz beslenmek ya da IBS’yi tedavi etmek için önerilen besinleri tüketmek bir çözüm olmayacaktır.

Beslenme tedaviye yardımcıdır

Sosyal medyada ve çeşitli kanallarda bazı uzmanların bir hastalığı tedavi edebilecek diyetler anlattıklarını görmüşsünüzdür.

Son zamanlarda düşük karbonhidrat diyetlerinin bunamaya karşı etkili olduğu oldukça yaygın bir söylem. Ancak araştırma sonuçlarıyla desteklense bile bu bir diyetin ilaç olabileceğinin kanıtı olmaz.

Çok sayıda beslenme şekliyle ilgili sayısız araştırma yapıldı, bir sonuç ile bir diğeri birbirlerine zıt çıkabiliyor. Araştırmalarda tüm değişkenleri dahil etmek mümkün değil. Ayrıca tüm araştırmaları insanlarla yapamıyorlar ve hayvanlar üzerindeki deneylerin sonuçları da tam anlamıyla güvenilir olamıyor.

Tedaviye yardımcı diyetleri uzmanlar belirlemeli

Tıpkı bazı yiyeceklerin bazı hastalıklarda yasaklanması gibi, besin maddelerinin tetikleyebileceği komplikasyonlar da olabilir. Söz gelimi ALS ve Alzheimer gibi hastalıkların düşük karbonhidrat ve ketojenik diyetlerle tedavi edilebileceği savı, metabolizmanın çalışmaması sonucu kilo vermiş ve yutkunmakta zorlanan bir hastaya katı bir beslenme uygulamanın imkansızlığı ile çelişiyor.

Bazı yiyeceklerin alerjileri tetiklemesi ve hatta ölüme bile neden olabilmesi ise konunun bir başka boyutu.

Özellikle hastalarda beslenme planının doktor gözetiminde oluşturulması bu nedenle önemli.

Ne yediğimiz ile sağlığımız ilişkilidir

Sağlık durumumuz ile yediklerimiz kesinlikle ilişkilidir. Doğru beslenme ve besin değerlerinin dengeli alınması, pek çok hastalığın oluşmasını en başından engelleyerek sağlığımızı korumamıza yardımcı olur.

Trans yağlar, doymamış yağlar bizi hasta edebilirler, meyve ve sebze tüketmek ise vitamin ve mineral almamıza yardımcı olur.

Meyve, sebze, buğday ürünleri, az yağlı süt ürünleri, yağsız et ürünleri (et, balık, tavuk vs), kabuklu yemişler, kuru yemişler ve bitkisel yağlardan oluşan bir beslenme düzeninin pek çok hastalığa karşı vücudumuzun bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği sayısız araştırma ile destekleniyor.

Tuzu azaltarak tansiyon hastalıklarından korunabilirsiniz.

Ancak tüm bu besinler asla hastalanmayacağınızı garanti etmez.

Ciddi hastalıkları ciddiye alın

Halk arasında “şunu ye, bunu yeme” gibi tavsiyelerin büyük bölümü araştırmalara dayanmaz. Hastalıklara karşı bazı yiyeceklerin iyi geldiğine dair inançların da kanıtı bulunmuyor. Bu noktada tehlikeli olan, bazı yiyeceklerin ve içeceklerin kanser gibi ciddi hastalıkları tedavi edebileceğine inanarak kemoterapi gibi önemli tedavi süreçlerinin aksatılmasıdır.

Örnek vermek gerekirse, yüksek lifli diyetler kolon kanserine karşı koruyucu olabilir ancak kolon kanserini tedavi edemez. Yanlış inançlarla kaybedilen zamanının ise telafisi olmayacaktır.

Sağlıksız beslenme kansere neden olmaz

Sağlıklı beslenme hastalıklara karşı koruyabilir, sağlıksız beslenme de hastalıklara neden olabilir. Ancak kanser gibi önemli hastalıkların ne yediğiniz ya da yemediğinizle ilgisi yoktur.

Kansere iyi gelir diye yazılan bir gıda maddesini yemediğiniz için kanser olmazsınız.

İnsanların kendilerinin ve etraflarının kontrolünü ellerinde tutabileceklerini sandıkları modern dünyada, yiyecekler ve diyetlerle başımıza gelecekleri önlediğimizi ya da kendimizi tedavi ettiğimizi sanmak oldukça tehlikeli bir inançtır.

Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER