"Eğitimde Müzeciliğin Rolü" konferansı
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Haluk Dursun, kültür mücadelesinde başarılı olmak için iş birliğinin önemine dikkati çekerek, "Milli Eğitim Bakanlığı paydaş olarak yetmez, bunun yanına Gençlik ve Spor Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da bu cephe içerisinde olmalıdır. Bu büyük mücadele ekibinin içine yani topyekun kültürel kalkınma veya kültürel mücadele ekibi de diyebilirsiniz, Diyanet İşleri Başkanlığını da almak durumundayız." dedi.
İSTANBUL (AA) - Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Haluk Dursun, kültür mücadelesinde başarılı olmak için iş birliğinin önemine dikkati çekerek, "Milli Eğitim Bakanlığı paydaş olarak yetmez, bunun yanına Gençlik ve Spor Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da bu cephe içerisinde olmalıdır. Bu büyük mücadele ekibinin içine yani topyekun kültürel kalkınma veya kültürel mücadele ekibi de diyebilirsiniz, Diyanet İşleri Başkanlığını da almak durumundayız." dedi.
Dursun, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğünce düzenlenen İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile gerçekleştirilen protokol kapsamında, Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası'nda gerçekleştirilen "Eğitimde Müzeciliğin Rolü" başlıklı konferansta öğretmenlerle buluştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilen çalışmaları anlatan Dursun, kültürün yayılması, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasına bir bütün olarak bakıldığı zaman tek başına Kültür ve Turizm Bakanlığının yapacağı, becerebileceği, altından kalkabileceği bir iş olmadığını söyledi.
Dursun, Kültür ve Turizm Bakanlığının, bazı bakanlıklar ve birimlerle iş birliği yapması gerektiğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakanlığın, farklı birimlerle ortak cephe oluşturması lazım çünkü büyük bir cephe savaşı veriyoruz ve maalesef kaybetmek durumundayız. Bu savaşı, büyük kültür savaşını kaybetmek üzereyiz. Bu cephe savaşı büyük bir savaş ve içinde mevzileri var. Bu mevziler bir üst kurul, genel komuta tarafından yönetilmesi, harekat ve stratejik planlarının yapılması lazım. Nasıl yapılması gerektiğine dair, meselenin büyüklüğüne kendimizi inandırmamız gerekiyor. Ben meselenin önemini ifade edebilmek için kötü bir ifade olmasına rağmen 'savaş' diyorum çünkü bizim çok büyük bir kültür meselemiz var, bu kültür meselesini bir büyük mücadele ve meydan savaşı halinde nasıl kazanabiliriz, ne yapabiliriz?
Buradan bakıldığında bakanlık tek başına bir şey yapamaz, yanına paydaşlar ve arkadaşlarımızı almamız lazım. Bu cephe arkadaşlığı ve paydaşımızın ilki Milli Eğitim Bakanlığıdır. İlk programı Ankara'da bir eğitim, kültür anlamında da bilge bir adam olan Prof. Dr. Nabi Avcı ile yaklaşık 5 sene önce başlattık ve dedik ki 'Kültür meselesinde bakanlığın yapabilecekleri ancak Milli Eğitim Bakanlığı ile bir araya gelmek, saf tutmak, suretiyle olur.' Bu safları birlikte tutmamız lazım çünkü tek başına olmaz."
- "Söylediğimizi, aynı frekansla söyletemezsek hedefe ulaşmak mümkün değil"
Bakan Yardımcısı Dursun, kültürü ulaştırmak için paydaşların çoğaltılması gerektiğini aktararak, aynı sesle ifade edilen değerlerin karşılık bulmasının da ayrıca önemli olduğunu anlattı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Haluk Dursun, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sadece Milli Eğitim Bakanlığı paydaş olarak yetmez, bunun yanına Gençlik ve Spor Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da bu cephe içerisinde olmalıdır. Kültürü ulaştırmak için eğitim, gençlik ve spor ama muhakkak da kadını ve aileyi dahil etmemiz gerekmektedir. Bu eğitimin, hayatımızda çok önemli olan ve hiçbir zaman tam hakim olamadığımız ve bana göre yönlendiremediğimiz bir alan daha var, o da Diyanet İşleri Başkanlığıdır. Yani bizim söylediğimizi, o taraftan da aynı sesle, frekansla söyletemezsek, söyleyemezsek işte o zaman hedefe kısa zamanda ulaşmak mümkün değildir. Bu büyük mücadele ekibinin içine yani topyekun kültürel kalkınma veya kültürel mücadele ekibi de diyebilirsiniz, Diyanet İşleri Başkanlığını da almak durumundayız."
- "Şehirde yaşama kültürü gibi alanlarda çalışmalarımız sürüyor"
İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz ise İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ile geniş kapsamlı bir protokol imzaladıklarını dile getirerek, "Bu protokolün temel unsur ve faaliyetleri alanlarından birisi müzecilik alanında İstanbul'daki öğretmen ve öğrencilerimizin azami derecede istifade etmesidir." dedi.
Bu kapsamda çalışmaların devam ettiğini anlatan Coşkun, şunları kaydetti:
"Müzeci arkadaşlarımız, uzmanlarımız, pedagog ve rehber öğretmenlerimiz bir araya gelerek, 'İlkokul, ortaokul ve lise öğrencisine bir müze nasıl gezilir, nasıl anlatılır ve müzede eğitim nasıl yapılır?' konusunda bir program hazırlıyorlar. Bu doğrultuda müzelerimiz inşallah gençlerimiz ve hocalarımız tarafından daha çok istifade ve değerlendirilen ana yapı ve mekanlara dönüşecek."
Coşkun, sadece müzecilik alanında çalışmaların yapılmadığını ifade ederek, "Milli Eğitim Müdürlüğünde, farklı akademi ve alanlarda da iş birliğimiz devam ediyor. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüze bağlı mekanlar, kütüphaneler ve müzeler birer eğitim, konferans ve seminer alanları olarak çalışmaya devam ediyor. Yine İstanbulluluk ve şehir bilinci, şehirde yaşama kültürü ve İstanbul değerleri gibi farklı alanlarda çalışmalarımız sürüyor." bilgisini verdi.
Programa Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşcı, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü çalışanları ve çok sayıda öğretmen katıldı.
Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm İstanbul haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. İstanbul Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.