"Kalbime dokunma" dövmeli kızın öyküsü
Vücudunda "dont touch heart" dövmesi var. Yani "kalbime dokunma" diyor. Yüreğinde ise öz babasının istismarı sonucu ağır bir yara var. 13 yaşından itibaren yıllarca babası tarafından istismara uğradı. Şikayetçi oldu. Yurda yerleştirildi. Babası 30 yıl hapis aldı. Şimdi kendisi artık 6 kişilik kalan ailesiyle yaşam mücadelesi veriyor. "Okumak istiyorum" diyor.
Vücudunda "dont touch heart" dövmesi var. Yani "kalbime dokunma" diyor. Yüreğinde ise öz babasının istismarı sonucu ağır bir yara. Habertürk muhabiri Arzu Kaya'nın haberine göre G.Y., 13 yaşında başlayıp yıllarca süren cinsel istismar nedeniyle babasından şikayetçi oldu. Yurda yerleştirildi. Babası 30 yıl hapis aldı. Şimdi kendisi artık 6 kişilik kalan ailesiyle yaşam mücadelesi veriyor. "Okumak istiyorum" diyor.
"KARDEŞİME TECAVÜZ ETTİM" DİYE KENDİNİ SAVUNDU
G.Y. 17 yaşında. 4 gün sonra 18'ine girecek. İddiaya göre ilk olarak 13 yaşında babasının cinsel istismarına uğradı. Yıllarca tehditle süren istismarın ardından karakola giderek babasından şikayetçi oldu. Yurda yerleştirildi. Baba "Karnesi kötü diye kızdım. İftira" dedi, serbest kaldı. Hakkında "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçundan 24 yıldan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle dava açıldı. 7 ay sonra görülen ilk duruşmada "Suçlamayı kabul etmiyorum. Yıllar önce kardeşime tecavüzden dolayı hapiste yattım. O evrakları eline geçirdiği için öyle ifade vermiş. Kız kardeşimden de çocuğum var" dedi. Bir iğrençlik daha ortaya çıktı. Tutuklandı. Yargılama sonunda Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi sanık R.Y.'nin 30 yıl hapsine hükmetti. İstinaf mahkemesi de kararı onadı.
"YAŞAM SAVAŞI VERİYORUZ, ÇOCUĞUMUN ÜSTÜ BAŞI YOK"
Yaklaşık 3 yıl yurtta kalan G.Y. 18 yaşını doldurduğunda ailesiyle yaşayacak. Yıllarca süren hukuk savaşı yaşam mücadelesiyle devam edecek. 5 çocuk annesi N.Y. asgari ücretle bir lokantada bulaşıkçılık yapıyor. Pendik'te derme çatma evlerinde evlatlarına bakmaya uğraşıyor. Şimdi yurttan eve gelecek kızının da yanında olmasını ve okumasını istiyor. 5 çocukla ortada kaldığını ve yaşam savaşı verdiklerini belirten N.Y. "Geçim sıkıntımız zor. Durumumuz yok. Olayı ilk duyduğumuzda yıkıldık. Zorlanıyorum yani. Yanıma istiyorum ama çocuğun üstü başı da yok alamıyorum" dedi.
"OKULA GİTMEK İSTİYORUM, ÇALIŞMA YAŞIM DEĞİL"
"Okumak istiyorum" diyen G.Y. ise "Örgün hakkım olsa okurum işe gitmem. Bir yandan da çalışıp annemlere bakmak istiyorum. Zor geçiniyoruz. Öncelik okumak. Okumak için yardım istiyorum. Okula gitmek istiyorum. Yaşım benim çalışma yaşım değil" diye konuşuyor. O günleri ise hatırlamak dahi istemiyor. Mahkeme sürecini "Hakim sorduğunda cevap vermeye korkuyordum. Çekiniyordum. Utanıyordum" şeklinde anlatıyor.
"MÜCADELEYİ SONUNA KADAR SAVUNACAĞIZ"
Ailenin avukatı Seçkin Doğruyol ise babanın aldığı cezanın az olduğunu söyleyerek mücadelenin süreceğini belirtti. Doğruyol, "Maalesef sadece verilen kararlarla bu tarz olaylar çözümlenmiyor. Biz toplum vicdanı olarak en basitinden en komplike olaylara kadar bu insanlara ve bu insanların yaşadığı ailelerine sahip çıkmamız gerekiyor. Şahsın aldığı ceza kesinlikle yeterli değil. Aldığı ceza 30 yıl ama biz bunu 600-700 yıl yani olayların her birine ayrı ayrı olmak üzere olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yönde de itirazlarımız devam ediyor. Ve sonuna kadar gerekirse Anayasa Mahkemesi de dahil itirazlarımıza devam edeceğiz. Bu mücadeleyi sonuna kadar savunacağız" dedi.
